Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3515 E. 2021/2259 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3515
KARAR NO: 2021/2259
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/1094 Esas – 2019/593 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/03/2011 günü, Ümraniye … Bulvarı, … Mah. meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araç sürücüsü …, viraja süratli girmesi sonucu, direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride girdiğini ve bu sırada karşı şeritte seyir halinde olan müvekkil … yönetimindeki … plakalı taksinin üstünü biçmek suretiyle, müvekkil takside yolcunun yaralanmasına neden olduğunu, trafik kazası tespit tutanağı ve Ümraniye 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/776 Esas 2012/1409 Karar sayılı dosyası ile, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’un %100 kusurlu olduğunu, ATK raporunda, müvekkil …’ın %2.3 oranında beden gücü kayıp oranı belirlendiğini belirterek trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle, 20.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak üzere kaza tarihinden işletilecek reeskont avans sigorta limiti aşılmamak üzere, kaza tarihinden işletilecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkil şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumlulukta olmadığını, bu nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, şayet mahkeme aksi kanaatte ise, kusur ve maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kabulü İle, İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/1061 Esas 2015/432 Karar sayılı ilamında hükmedilen maddi tazminat kararından dolayı tahsilde tekerrür olmamak ve poliçe limitinin üst sınırı dikkate alınmak suretiyle 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak Davacıya Ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın sigortalıya ve davacının iş veren mali mesuliyet sigortacısına ihbarını talepleri değerlendirilmeden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, ceza yargılaması aşamasında alınan kusur raporu hukuk yargılamasında bağlayıcı olmadığını, kusur tespiti yapılması gerektiğini, meydana gelen kaza bir iş kazası olduğunu, başvurana SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı ve aylık bağlanıp bağlanılmadığı tespit edilmesi gerektiğini, tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde, ödenen tutarların hesaptan mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca iş veren mali mesuliyet sigortacısının tespiti ile davanın ihbarı gerekmekte iken işveren mali mesuliyet sigortacısı tespit edilmeden müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı tarafından, karşı araç sürücüsü …’a 20.000,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi zararının giderilmesi için İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/1061 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama kapsamında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 17/02/2014 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle % 2.3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, 3 ay süre ile geçici iş göremezliğe uğradığı, yine bu dosya kapsamında kazanın meydana gelmesinde sigortalı …’un %100 oranında kusurlu olduğu, bu raporun İstanbul Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1061 Esas sayılı dosyasında hükme esas alınan kusur raporu ile örtüştüğü,( kusur yönünden de Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği) yine bu dava dosyası kapsamında düzenlenen 11/05/2015 tarihli rapora göre davacının 20.823,27 TL maddi tazminata hak kazandığı, bu dava dosyasının Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği ve güçlü delil teşkil etmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince; İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/1061 Esas 2015/432 Karar sayılı ilamında hükmedilen maddi tazminat kararından dolayı tahsilde tekerrür olmamak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yine davalının sigortalı yönünden usulüne uygun ihbar dilekçesi vermesi üzerine davanın ihbar edildiği ancak, işverenin ve sigortacısının tespiti ile bunlara da davanın ihbarı talebinin usulüne uygun olmadığından, Mahkemece işverenin ve sigortacısının tespiti ile bu kişiler yönünden davanın ihbar edilmeyişinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 297,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.069,03 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/12/2021