Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3483 E. 2020/513 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3483
KARAR NO : 2020/513
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI : 2019/6708 D.İş Esas – 2019/176 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 20.06.2014 tarihinde … plakalı araç ile başvuru sahibinin yolcu olarak bulunduğu …. plakalı aracın karıştığı kazada davacının sakatlandığını, 2014 yılı için ZMSS teminat limitinin kişi başına 268.000,00 TL olduğunu, davalı şirketin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin bedensel zarar oranının %15′ ten %19,2’ye yükseldiğini, aynı konuya ilişkin olarak 2015/19402 E. sayılı tahkim dosyasında tazminata hükmedilmiş olduğunu, gelişen zarar için sigorta kuruluşuna başvurulmuş olmasına rağmen süresi içerisinde kendilerine ödeme yapılmadığını, dosyaya eklenen gelir belgeleri esas alınmak suretiyle aktüer hesabı yapılmasını talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru sahibine 05.05.2015 tarihinde 39.277,51 TL ödeme yapıldığını, daha sonra eksik ödeme iddiası ile Sigorta Tahkim Komisyonu’ na yapılan başvuru sonrasında 58.432,09 TL maluliyet tazminatının karar altına alındığını, 12.04.2016 tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 75.778,54 TL ödeme yapıldığını, başvuru sahibinin oluşan yeni maluliyet durumunu kanıtlaması gerektiğini, maluliyet durumunun tespiti için ATK 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, daha önceden müvekkili şirket tarafından ödenen 97.709,00 TL’nin güncellenmek suretiyle hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dairemiz tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, dosyanın inceleme ve değerlendirme yapılmak için Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmek üzere mahkemesine iade edilmesine karar verilmiş, bu karar üzerine de İtiraz Hakem Heyetince dosyadan el çekilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili, İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hakem heyeti tarafından, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesine ilişkin ara karar kurulması yerine, eksik inceleme sonucu el çekilmesine karar verildiğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, ATK Üçüncü İhtisas Kurulu tarafından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin gerektiğini, ancak bu durum mahkemelerin görev alanında olduğu, genel mahkemelerde dava açılması gerektiği için İtiraz Hakem Heyetince mahkemelerin görevli olduğunun tespiti ile görevsizlik nedeni ile başvurunun usulden reddi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki dikkate alınmaksızın başvurunun esastan reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 25/07/2017 tarih, 2017/İHK-2690 sayılı ilk kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 28/03/2019 tarih, 2017/1589 Esas ve 2019/474 Karar sayılı kararı ile “…5684 sayılı Kanun’un 30. maddesinin (16). fıkrasına göre: “Hakemler, görevlendirildikleri tarihten itibaren en geç dört ay içinde karar vermeye mecburdur. Aksi halde, uyuşmazlık yetkili mahkemece halledilir. Ancak, bu süre tarafların açık ve yazılı muvafakatleriyle uzatılabilir. (…)” UHH tarafından, yukarıda açıklandığı şekilde davacının kalıcı maluliyeti konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gelişen durum olup olmadığının tespiti, kanunda öngörülen sürede mümkün olmadığına ve bu süre geçtikten sonra da uyuşmazlığın esasına ilişkin karar verilemeyeceğine göre, dosyadan el çekilmesine karar verilmesi gerekirken iddianın ispat edilemediği …” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Dairemiz kararı üzerine yargılamaya devam eden İtiraz Hakem Heyetince; Dairemiz kararı doğrultusunda değerlendirme yapılarak “Davacının kalıcı maluliyeti konusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gelişen durum olup olmadığının tespiti, kanunda öngörülen sürede mümkün olmadığına ve bu süre geçtikten sonra da uyuşmazlığın esasına ilişkin karar verilemeyeceğine göre, dosyadan el çekilmesine karar verilmesi gerekirken iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle başvurunun reddine ve İHH’nce de davacının itirazının reddine karar verilmesi dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırı görüldüğü…” gerekçesiyle dosyadan el çekilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü şekliyle esastan red şeklinde bir gerekçe bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/03/2020