Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3465 E. 2021/2258 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3465
KARAR NO: 2021/2258
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI: 2013/54 Esas – 2019/608 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 25.03.2108 tarihinde Kütahya İli istikametinden Eskişehir ili istikametine seyir halindeyken aynı istikamette seyreden … numaralı zmms poliçesiyle sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın LPG tanker çekiciyi geçerken aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip kendi aracının sağ yanı ile diğer aracın sol ön tampon köşesine çarpıp yolun sağında bulunan şarampole yuvarlanması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve % 5,9 oranında sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra davacı tarafından davalı … şirketine başvurulduğunu ve davalı … tarafından 24.05.2010 tarihinde 11.003,00 TL ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin mağduriyetinin sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 8.000,00 TL tazminatın (davalı … azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline yapılan başvuru neticesinde, hasar dosyası açıldığını ve bu dosyadan davacıya 11.003,00 TL ödeme yapılarak sorumluluklarının yerine getirildiğini, davacı tarafın … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğundan hatır taşıması indirimi yapılmasını, trafik kazasının ticari bir işten kaynaklanmadığını, bu sebeple davacı tarafın haksız avans faizi taleplerine itiraz ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kasuru ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 2.117,60 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin Reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hatır taşıması indiriminin hesaplamanın hangi aşamada yapıldığının önemli olduğunu, asla kabul anlamına gelmekle birlikte hatır taşıması indiriminin maddi tazminata ilişkin bütün hesaplamalar yapıldıktan sonra bakiye maddi tazminat üzerinden yapılması gerektiği ancak hükme esas kabul edilen 09.11.2018 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde kazalının maddi zarar toplamı olan 26.883,37 TL üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış olduğunu, kazalının indirimli zararı 21.506,70 TL olarak hesaplandığını, akabinde bu indirimli zarardan da (21.506,70 TL) 24.05.2010 tarihinde yapılan ödemenin güncellenmiş hali olan 19.389,09 TL düşülerek bakiye maddi zararın 2.117,60 TL olduğu kanaatine varıldığını ve mahkemece de bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ancak yapılan bu hesaplamanın hatalı olduğunu, hatır taşıması indirimi hesaplamanın en sonuncu aşamasında yapılması gerektiğini, bu durumda ise bakiye zararın 5.996,00 TL olarak hesaplanması gerektiğini ayrıca hatır taşımalarında tazminattan indirim mutlaka zorunlu olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 25.03.2008 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalıya zmms ile sigortalı … plakalı davacının yolcu konumunda olduğu araç ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması ile meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yararlandığı, bu yaralanma nedeni ile davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.TBK’nın 51.maddesinde hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiştir. Davalı nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsü … ‘nın şüpheli olarak alınan ifadesine göre, sürücü … ile davacının arkadaş oldukları, Eskişehir iline giderken trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır. Buna göre, somut uyuşmazlıkta hatır taşıması olduğundan Yargıtay içtihatları dikkate alınarak takdiren %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekmektedir. Başka bir deyişle, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/02/2020 tarih, 2018/3173 E. ve 2020/2190 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “… Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek (önce kusur indirimi, sonra yapılan ödemeler), sonra da tazminattan indirim nedenleri olan 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 43. maddesi) düzenlenen hatır taşıması indirimi ve 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 44. maddesi) düzenlenen müterafik kusur indirimi uygulanacaktır.”.Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin hükme esas aldığı hesap bilirkişi raporunda, davalı tarafça davadan önce yapılan ödemenin güncellenmiş tutarının indiriminden önce hatır taşıması indirimi yapan hesaplamadaki miktara hükmedilmesi doğru olmamıştır. Resen yapılan hesaplamaya göre; hesaplanan 26.883,37 TL’den 24.05.2010 tarihinde davacıya yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı olan 19.389,09 TL düşüldükten kalan 7.494,28 TL’den %20 oranında hatır indirimi yapıldığında talep edilebilecek tazminat tutarı 5.995,42 TL olarak hesaplanmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek hesaplanan tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılması ile bulanan miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Hatır indirimi nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinin hesabında nazara alınmamış ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 5.995,42 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Alınması gereken 409,54 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 40,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 369,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 40,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 64,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Davacı tarafından peşin yapılan 1.200,00 TL B.Ü., 802,30 TL Adli Tıp G., 389,00-TL P.G. olmak üzere toplam 2.391,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir edilen 2.240,13 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Kabul edilen miktar üzerinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6-Red edilen miktar üzerinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesap ve takdir edilen 505,72 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 7-Gider avansından yapılmış ve yapılacak masraflar çıkarıldıktan sonra artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana ödenmesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 74,90 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/12/2021