Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3393 E. 2021/2210 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3393
KARAR NO: 2021/2210
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2018/59 Esas – 2019/510 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 06/02/2015 tarihinde …’in sevk ve idare ettiği kendi adına kayıtlı … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu dava dışı …l’ın malul kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmamasından bahisle, …’ın maluliyet tazminatı talebi ile ilgili müvekkili nezdinde açılan … sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırıldığını, 04/03/2016 tarihinde …’a 63.732,00 TL maluliyet tazminatının müvekkili kurum tarafından ödendiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından …’a ödenmiş olan maluliyet tazminatının rücusu için sorumlu … hakkında icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe … tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine dosyanın tramer kayıtları incelendiğinde … Sigorta A.Ş tarafından tanzim edilmiş olan … numaralı poliçe ile 16/12/2014 – 16/12/2015 tarihleri kapsar şekilde trafik sigortasının olduğunun tespit edildiğini, tramer kayıtlarında da görüleceği üzere bahse konu poliçede yapılan satıştan ötürü 04/02/2015 tarihinde itibaren ek başlangıç tarihi öngörüldüğünü ve poliçenin 04/02/2015 tarihinde satıştan dolayı feshedildiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen poliçenin geçerliliğinin 15 gün daha devam ettiğini ve 06/02/2015 tarihinde gerçekleşen kazada geçerli poliçenin olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından dava dışı …’a yapılan ödeme ile davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini, davalıya davadan önce yapılan başvurunun reddedildiğini beyanla 63.732,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Dava dilekçesinde bahsi geçen 06/02/2015 tarihli kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 16/12/2014 – 04/02/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması ve kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi ve bu amaçla davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine veya üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerine sevkine karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sebepsiz zenginleşen davalı şirket aleyhine huzurdaki davanın ikame edildiğini, davalının sebepsiz zenginleşmediğini, illiyet bağının bulunmadığından bahisle davayı haksız ve mesnetsiz vaziyetle reddettiğini, Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesine istinaden …na başvurulacak haller sınırlı olarak belirlenmiş olduğunu, ancak ve ancak sigortalısının tespit edilemediği durumlarda kişiye gelen bedensel zararlarda, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarı dahilinde …’nın sorumluluğunun doğacağını, huzurdaki yargılamada ise gerek yasal düzenlemelere gerekse yüksek yargı içtihatlarına aykırı olarak davalı lehine-hüküm kurulduğunu, Yerel Mahkeme’nin soyut ve hukuki mesnetten yoksun vaziyette davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil etmekte olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle … tarafından ödenen maddi tazminat bedelinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalıdan tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 06.02.2015 tarihinde …’in sevk ve idare ettiği kendi adına kayıtlı … plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu, …’ın malul kaldığı, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmamasından bahisle, …’ın maluliyet tazminatı talebi ile …’na başvuruda bulunması üzerine … nezdinde açılan 131858 sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırılmak suretiyle 04.03.2016 tarihinde … için 63.732,00 TL maluliyet tazminatının başvuru sahibine ödendiği, maluliyet tazminatının rücusu için sorumlu … hakkında icra takibi başlatıldığı, takibe, … tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine, dosyanın tramer kayıtları incelenmesinde … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilmiş olan … numaralı poliçe ile 16.12.2014 / 2015 tarihlerini kapsar şekilde trafik sigortasının olduğunun tespit edildiği, poliçede yapılan satıştan ötürü 04.02.2015 tarihinden itibaren ek başlangıç tarihi öngörüldüğü, poliçenin 04.02.2015 tarihinde satıştan dolayı feshedildiğinin belirlendiği, bu durumda Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesine göre, … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 92776544 numaralı poliçenin 06.02.2015 tarihinde gerçekleşen kazada geçerliliğini korumakta olduğu, Sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olduğundan … plakalı aracın 06.02.2015 olan kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olduğu belirtilerek ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili talep edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/2687 Esas ve 2019/6677 Karar sayılı kararında; ” … Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olmasına, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebileceğine ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olmasına, somut olayda kazaya karışan … plakalı karşı aracın dava dışı …Sigorta A.Ş. nezdinde 05.09.2011-05.09.2012 tarihleri arasında 1 yıl süre ile geçerli, … numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesinin mevcut olmasına, araç … üzerine kayıtlı iken, 12.12.2011 tarihinde noter kanalı ile aracın … isimli şahsa satılmasına, satıştan sonra 03.03.2012 tarihinde gerçekleşen iki taraflı trafik kazası sonucu karşı aracın sürücüsü olan davacıların murisinin vefat etmesine, dava konusu araç hakkındaki satış işlemi sonrasında poliçe feshedilmemiş olduğundan söz konusu poliçenin kaza tarihi itibariyle geçerli olmaya devam etmesine, KTK’nın 95/2. maddesi gereğince işleten değişikliği nedeniyle poliçenin feshi hakkı doğmasının zarar gören 3. kişilere karşı ileri sürülememesine, dolayısıyla dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan davalı …’nın sigortalı olan araç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın husumet yokluğundan reddi …” gerektiği yönünde karar verilmiştir. Somut olayda satış nedeniyle kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesinin 04/02/2015 tarihinde feshedildiği, kazanın 06/02/2015 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle Trafik Sigortası Genel Şartları C4 maddesi kapsamında fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar yeni işleten için geçerli olacağına ve işleten değişikliği nedeniyle poliçenin feshi hakkı doğmasının zarar gören 3. kişilere karşı ileri sürülememesine göre davacı …’nın olay nedeniyle zarar görene yaptığı ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalıdan talep hakkı bulunduğu gözetilmeksizin davanın illiyet bağı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2021