Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3380 E. 2021/2257 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3380
KARAR NO: 2021/2257
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI: 2014/1413 Esas – 2019/343 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 24/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/06/2014 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı metrobüs ile … istikametine seyir halinde iken müteveffa …’a çarptığını, …’un kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesini önleyecek gerekli tedbirleri almayarak kazanın meydana gelmesine sebep olan davalı …’nun araç sürücüsü olarak ve diğer davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT Genel Müdürlüğü araç sahibi olarak kusurlu olduklarını, davaya karışan aracın sigortasını yapan davalı sigorta şirketinin de müvekkillerinin zararlarından sorumlu olduğunu, müvekkili …’un müteveffanın eşi diğer davacı müvekkilleri … ve …’un müteveffanın çocukları olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için şimdilik 100-TL, … için 100-TL, … için 100-TL olmak üzere toplam 300-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, manevi tazminat yönünden … için 30.000-TL, … için 20.000-TL, … için 20.000-TL olmak üzere toplam 70.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan … hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 63.144,24 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesi ile; Dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete sigortalı metrobüsün kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere davacıların murisinin metrobüs yoluna yaya olarak girdiğini ve kaza meydana geldiğini, bilindiği üzere metrobüs yolunun transit yol olup yaya trafiğine kapalı olduğunu, bu nedenle kusurun %100 oranında müteveffada olduğunu, kusur durumu tespitine ilişkin bilirkişi raporu ile davacıların destekten yoksun kaldığı iddia edilerek tazminat talep etmeleri nedeniyle aktüerya uzmanından rapor alınmasının gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasının gerektiğini, davacının olay tarihinden faiz talep ettiğini, dava öncesi müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden davacının olay tarihinden faize hükmedilmesi yönünden taleplerinin reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle haksız hukuki dayanaktan yoksun başvurunun reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu olayın … adlı yayanın metrobüs trafiği için özel işaretlerle ayrılmış bölünmüş yola girerek metrobüsün önüne aniden çıkması neticesinde meydana geldiğini, bu nedenle tüm kusurun müteveffa yaya …’a ait olduğunun kaza tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, bu nedenle davacıların hukuka aykırı maddi tazminat taleplerinin reddini gerektiğini, tamamen murislerinin kusuru ile kazanın meydana gelmesine neden olan davacıların manevi tazminat talebinde bulunmalarının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle olayda herhangi bir kusur ya da sorumluluğu bulunmayan müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı başvurunun reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi Tazminat Talebi Yönünden; Davacının davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davanın Reddine, Manevi Tazminat Talebi Yönünden; Davacının davalılar … ve … aleyhine açtığı manevi tazminat talepli davanın Reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece yapılması gereken işin ilk alınan raporu kabul etmesi gerektiğini, raporlar arasında çelişki var olduğunda üniversiteden, alanında uzman ve akademik kariyeri olan ihtisas sahibi bilirkişilerden rapor alması gerektiğini, maddi ve manevi tazminat yönünden söz konusu kararın lehlerine kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemece, müvekkiller lehine istenilen manevi tazminat miktarlarının reddedilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hem ölenin yaşının genç olması göz önünde bulundurulduğunda ve her ne şartta olursa olsun bir ailede herhangi bir aile ferdinin kaybı düşünüldüğünde somut olayda müteveffanın ailesinin yaşadıkları manevi üzüntünün tarif edilemez derecede yoğun, atlatılması ve telafisinin imkansız olduğunu, izah edilen nedenlerle, yerel mahkeme tarafından hükmedilen maddi ve manevi tazminatın reddine dair karar hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 18.06.2014 tarihinde saat 13:50 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otobüs (metrobüs) ile Zincirlikuyu istikametinden Avcılar istikametine doğru seyir halindeyken Haliç rampasını inmekte olduğu sırada aracının sağ ön kısımları ile, yoğun trafikte su satmak üzere D-100 karayolu üzerinde bulunmaktayken gelen polislerden kaçmak üzere seyir istikametine göre sağ taraftan bariyerleri aşmak suretiyle metrobüs yoluna girip koşar adım karşıdan karşıya geçmek isteyen davacılar murisi yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … vefat ettiğinden tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan kusur ve aktüer bilirkişi heyet raporunda; yaya müteveffa …’un kazanın meydana gelmesinde asli ve %80 oranında kusurlu olduğu, davalı metrobüs sürücüsü …’nun kazanın meydana gelmesinde tali ve %20 oranında kusurlu olduğu, davacı ve davalı vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları nazara alınarak ,Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 28/06/2018 tarihli raporunda; Davalı sürücü … idaresindeki otobüs (metrobüs) ile iniş eğimli yolda seyir halindeyken, olay mahalli yol özellikleri ve yayanın geçiş şekli de göz önünde bulundurulduğunda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, Müteveffa …, yoğun trafikte su satmak üzere D-100 karayolu üzerinde bulunmaktayken gelen polislerden kaçmak üzere bu araçlar arasından geçip bariyerleri aşmak suretiyle metrobüs yolu güzergahı içine girdiği, ilk geçiş hakkını solundan yaklaşan otobüse vermediği olayda asli derecede tamamen kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Kaza nedeniyle davalı sürücünün yargılandığı İstanbul 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/120 Esas sayılı dosyasında aldırılan kusur raporunda; ” söz konusu kazada ölen yaya 1983 doğumlu …’un 2918 sayılı K.T.K un 68. maddesinde yer alan ve yaya kusurlarından olan Kod. No: “…” (yola birden bire çıkmak), yine yaya diğer kusurlarından olan, Md. “68/1-a-2” kurallarını ihlal ettiği yapılan değerlendirmelerden anlaşıldığından bu kazanın meydana gelmesinde; birinci derecede asli kusurlu sayılacağı, kazaya neden olan “…” plaka sayılı (metrobüs) otobüs sürücüsü …’nun ise 2918 sayılı K.T.K’un da yer alan ve sürücü diğer kusurlarından olan Md. “52/1-b” (aracın hızını aracın teknik özellikleriyle, görüş, hava, trafik ve yol durumuna göre ayarlamamak) kuralında ihlali bulunduğundan bu kazada ikinci derecede tali kusurlu sayıldığı kanaati bildirilmiştir. Mahkemece, ceza dosyasından aldırılan kusur raporu, mahkemeye sunulan rapor ve ek raporundaki kusur raporu ve ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından verilen kusur raporlarının çelişkili olduğu görülmekle Karayolları Fen Heyetinden davaya konu kaza ile ilgili çelişkilerin giderilmesi için alınan 26/12/2018 tarihli kusur raporunda; Müteveffa …’un %100 kusurlu, Sürücü …’nun atfe kabil kusuru bulunmadığı kanaati bildirilmiştir. BK’nun 74.maddesi hükmü uyarınca (818 sayılı BK.53.mad.) “Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.” Somut olayda, aynı olaya ilişkin olarak davalı sürücü aleyhinde İstanbul 63. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/120 Esas sayılı dosyasında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan dava açılmış; yargılama sonunda mahkumiyet kararı verilip hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Hükmün açıklanması geri bırakılması kararı, kesin hüküm niteliğinde değildir. Ceza Mahkemesine tespit edilen kusur durumu hukuk hakimini bağlamayacağı gibi maddi vakıa da kesinleşmemiştir. Bu nedenle Mahkemece tüm kusur raporları ve dosya kapsamı ile raporlar arasında çelişkiyi gideren kusur raporuna göre, davalı sürücünün kusuru bulunmadığı tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2015/3775 Esas- 2015/11675 Karar sayılı ilamı).Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/12/2021