Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/329 E. 2019/231 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/329
KARAR NO : 2019/231
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI : 2018/6775 D.İş Esas – 2018/7417 D.İş Karar
DAVA : Cismani Zarar Nedeniyle Bakiye Maluliyet Tazminatı
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurusunda: 12/10/2014 tarihinde, davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, iş bu başvuru öncesi, sakatlık tazminatı talebi ile, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2016/E.12064 sayılı dosyasında, müvekkili lehine %13 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre maddi tazminata hükmedildiğini, ancak, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı adli tıp raporundan da görüleceği üzere, müvekkilinin maluliyet oranının %13’ten %23’e yükseldiğini, müvekkili lehine doğan bakiye tazminat farkı için davalı şirkete başvuru yapma zorunluluğunun doğduğunu, gelişen zarar sebebiyle maluliyet oranınn yükselmesi halinde, artan zararın talep edilebileceğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 40.050,00 TL sakatlık tazminatının, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili, 28/12/2016 tarihli dilekçesi ile: Davalı tarafça söz konusu kazaya ilişkin 09/03/2016 tarihinde müvekkiline 46.392,26 TL ödeme yapıldığı belirtilerek, dava değeri 51.054,52 TL olarak artırılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesi ile: Davacının maluliyet tazminatına ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2016.E.12064 sayılı dosyasından çıkan karara istinaden müvekkili şirket tarafından Ankara Merkez …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödeme yapıldığını, yapılan ödemeyle müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davacı tarafça maluliyet oranının arttığı belirtilerek, bakiye tazminat talep edildiğini, maluliyet oranının arttığını gösteren adli tıp raporu da bulunmadığından talebin reddi gerektiğini, maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan alınacak raporla belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından: Başvurunun kabulüne, 51.054,52 TL sakatlık ek tazminatının temerrüt tarihi olan 09/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek kanuni temerrüt faizi ile birlikte … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek başvuru sahibi …’e ödenmesine karar verilmiştir. Karara davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nce yapılan değerlendirme sonucunda; davalı vekili tarafından yapılan tüm itirazların reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunulmuş, Dairemizce 2017/1028 E.- 2018/334 K. nolu kararla: “davacının 25/07/2016 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakı da getirtilip gerekirse muayenesi de sağlanarak, üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, davacının şikayetlerine göre belirlenecek 3 kişilik heyetten, 25/07/2016 tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, 25/07/2016 tarihinden sonra maluliyet oranında “gelişen bir durum” bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, neticesine göre ve gerektiği takdirde hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ilk karar tarihinden sonra davacının maluliyetinde artış olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiş olduğu” şeklindeki gerekçeyle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmiş, ancak İtiraz Hakem Heyetince, bölge adliye mahkmelerinin HMK’nın 353. Maddesinde sayılan karar verme esasları ile yetki ve görev sınırları tartışılarak Dairemizin anlan madde hükmü çerçevesinde kararın kaldırılmasına karar veremeyeceği ifade edilip dosyanın komisyona iadesine, uyuşmazlıkla ilgili yetkili ve görevli mahkemece karar verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı bu kez davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na göre hakemlerin ancak karar verme süresi içerisinde yetişmeyen uyuşmazlıklarda dosyadan el çekebileceğinin belirtildiğini, hakemlerin tahkim yargılama süresi içerisinde usuli işlemlerin yetişmemesi ve taraflarında süre uzatım talebine muvafakat etmemesi durumunda ancak dosyadan el çekebileceklerini, İtiraz Hakem Heyetince esasa ilişkin değerlendirme yapmadan usuli işlemlerin yetişmesi için taraflardan ek süre dahi talep etmeden dosyadan el çekildiğini, bu durumun usul ekonomisi ilkesine de aykırı olduğunu belirterek İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, cismani zarar nedeniyle, bakiye maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Bölge adliye mahkemeleri tarafından HMK’nın 353/1-a maddesi kapsamında verilen kararlar, maddede belirtildiği üzere kesin niteliktedir. Dairemizce bu madde gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak belirtilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine karar verildiğine göre Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince karar gereklerinin yerine getirilmesi ve sonucunda esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken dosyadan el çekilerek iade kararın verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle HMK’nın 353/1-a/6.maddesi uyarınca kararın kaldırılarak davanın Dairemizin önceki kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karara varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 5684 sayılı Kanun’un 30/12. ve HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca, İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.21/02/2019