Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3288 E. 2019/4101 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3288
KARAR NO : 2019/4101
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI : 2019/4134 D.İş Esas 2019/91 D.İş Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 17/07/2012 tarihinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile … plakalı araç arasında gerçekleşen trafik kazası nedeni ile yaralandığını, davalı tarafından 16/04/2014 tarihinde %9 maluliyet oranı üzeriden yapılan hesaplamaya göre müvekkiline 9.949,00 TL ödeme yapıldığı nedenle ek ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin maluliyetinin arttığını, belirterek müvekkilinin %22 oranında kalıcı sakatlığından dolayı şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili kurumun ödeme ile ibraname aldığı nedenle başka bir sorumluluğunun kalmadığını, başvuranın maluliyeti ile ilgili oranlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, derdestlik itirazında bulunduklarını, sürücünün 0,60 promil alkollü olduğu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, temerrüde düşürülmediğini, ödeme tarihindeki verilerek göre ödemenin güncellenerek hesaplama yapılması gerektiğini belirterek başvurunun reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından , “Başvuru sahibi talebinin kısmen kabulü ile 49.671,32 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 07/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Güvence hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine, 14.194,12 TL’nin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın kabulune karar verilerek başvurunun reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle : Müvekkilinin maluliyeti nedeni ile aktif ve pasif dönemine ilişkin hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin maluliyetinde zaman içerisinde artış gerçekleştiğini, dolayısıyla maluliyet oranında her artışın yeni bir olgu yeni bir dava konusu olduğu nedenle iki yıllık hak düşürücü sürenin 14/05/2018 tarihli sağlık kurulu raporunun ibrazı ile davalıya yapılan başvuru tarihinin esas alınması gerektiğini belirterek istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından; 17/07/2012 tarihinde geçerli sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı araç ile …. plakalı araç arasında gerçekleşen trafik kazası nedeni ile davacı yaralanmıştır. Eldeki dava ile davacı, artan maluliyetinden kaynaklı maluliyetine ilişkin maddi tazminat tazminat talep etmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi ve açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
KTK’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.Davalı Güvence Hesabı tarafından davacıya 14/04/2014 tarihli ibraname ile %9 oranındaki maluliyetine istinaden 4.987 TL ödeme yapılması üzerine davacı, davalıyı ibra etmiştir. Oysa eldeki uyuşmazlıkta %9 maluliyet oranı için değil, davacının maluliyetindeki artış sonucunda ortaya çıkan mevcut maluliyet oranı ile önceki %9 maluliyet oranı arasındaki fark için tazminat talep edilmektedir. Davacı, %9 daimi maluliyeti için davalıyı ibra ettiğinden ibraname düzenleme tarihinden sonra oluşan artan maluliyet ibraname kapsamında değildir. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyetinin 14/04/2014 tarihli ibranın üzerinden 2 yıl geçtiği yönündeki değerlendirmesi isabetli olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/5333 Esas ve 2018/210 Karar sayılı ilamı).Belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak diğer itiraz sebepleri değerlendirilmek üzere dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019