Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3188 E. 2021/2314 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3188
KARAR NO: 2021/2314
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2016/426 Esas – 2019/381 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2008 günü davacının desteğinden yoksun kaldıkları müteveffa …’in … plakalı otobüsün tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, müteveffanın kaza sırasında … sevk ve idaresindeki Yeni … Tic. Şti.’ye ait … plakalı otobüste yolcu olduğunu, otobüs sürücüsünün %100 kusurlu olarak karşıdan gelen İ… sevk ve idaresindeki … plakalı kamyona çarparak iki araçlı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, müteveffanın ölmeden önceki gelir durumunun asgari ücretin üzerinde olduğunu, 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre destekten yoksun kalan davacılara belirlenecek maddi tazminatın tutarının hüküm altına alınmasını, kazaya konu araç davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, maddi tazminatın ödenmesinden diğer kusur oranına bakılmaksızın tüm zarardan her bir ilgili poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davacının müşkül vaziyeti nedeniyle adli yardımdan yararlandırılmasını, davacı için 500,00 TL destekten yoksun kalma temelli maddi tazminatı, davacı için ülke geleneklerine göre bilirkişi ve tanık ifadeleri 100,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 600,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden olay tarihinden itibaren ticari temerrüt-avans faizi ile tahsili alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 8.141,27 TL olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava öncesinde dava konusu kaza sebebi ile davalı şirkete başvurulduğunu, davalı şirket tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, …in vefatı nedeniyle 17/10/2008 tarihinde davacı …’e 13.737,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, ibra sözleşmesi ve ödeme tarihi 17/10/2008 dava tarihinin ise 18/04/2016 olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve davanın reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tebliğini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kabulü ile, 8.141,27 TL maddi tazminatın 27/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete başvuru yapılması sonucu müvekkili tarafından 17.10.2008 tarihinde 8.452,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya ödeme yapıldığına dair ibranamenin dosyaya sunulduğunu, ibraname ve 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddi gerekirken mahkeme tarafından ibranamenin aslının ibraz edilmediği gerekçesi ile ibraname yok sayılarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ibranamenin ıslak imzalı aslının bulunamadığını, müvekkili tarafından evrakların taranarak sisteme yüklendiğini, sistemde bulunan evrakların genel müdürlük tarafından aslı gibidir yapılarak mahkemeye sunulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “ Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir. Somut olayda, davaya konu kaza nedeniyle davalı tarafından davacı adına ibraname alındığı iddiasında bulunulmuş, dayanılan ibraname suretinin dosyaya sunulduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafından ibraname aslının bulunamadığını, müvekkili tarafından evrakların taranarak sisteme yüklendiğini, sistemde bulunan evrakların genel müdürlük tarafından aslı gibidir yapılarak mahkemeye sunulduğu belirtilmiştir. Davacı tarafça ibranamenin aslının sunulması gerektiği, ibranamedeki imzaya itiraz ettikleri, davanın okuma yazmasının olmadığının belirtildiği, kendilerine verilen vekaletnamede parmak izi alındığının belirtildiği, ödemenin makbuz hükmünde olduğunun belirtildiği görülmüştür Bu doğrultuda mahkemece verilen kesin süreye rağmen KTK 111/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi talep edilen ibraname aslının davalı tarafça dosyaya sunulmadığı, davacı tarafından ibranamenin ve imzanın kabul edilmediği görülmekle davalı tarafından yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 530,13 TL harçtan peşin alınan 132,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 397,63 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2021