Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3173 E. 2021/2203 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3173
KARAR NO : 2021/2203
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/05/2012 günü … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, Mardin ili Kuşluca köyü istikametinden Dargeçit istikametine seyir halinde iken, ters istikamette seyir halinde olan… yönetimindeki tescilsiz motosiklet ile virajda çarpışması neticesinde çift taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkillerin çocuğu olan, tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ın vefat ettiğini, kazaya ilişkin soruşturmanın Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüp kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, soruşturma aşamasında İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre müteveffa sürücüsü … asli ve tam kusurlu olduğunu, müteveffa . ..ın kullandığı araca ait herhangi bir poliçe tespit edilemediğinden iş bu dava Güvence Hesabı’na yönetildiğini, müteveffanın ölümünden sonra onun desteğinden faydalanan eşi annesi … ve babası …’ın bu destekten yoksun kaldığını belirterek işbu belirsiz alacak davası kapsamında, hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatından, … ve … için şimdilik 100’er TL tutarındaki kısmın davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesini, hükmedilecek tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 84.122,31 TL’ye yükseltmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, davacı … yararına 43.926,60-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan temerrüt tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı … yararına 40.195,71-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan temerrüt tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sigortasız olduğu iddia edilen aracın sürücüsü olan müteveffanın yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, araç işleteni ve/veya sürücüsü ve yakınlarının tazminat talebi zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamı dışında olduğunu, öte yandan güvence hesabı tarafından davacıya tazminat ödemesi yapıldığı takdirde, davacının zarara sebebiyet veren müteveffanın mirasçısı olmasından bahisle, yapılan ödeme oranında güvence hesabı tarafından kendisine rücu edileceğini, bu nedenle müteveffanın kusuru oranında davacının alacaklı – borçlu sıfatı da birleşmekte olduğunu, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağı, sözleşmeden değil, kanundan kaynaklanmakta olduğunu, bu nedenle davacının, 3. kişi sıfatına haiz olması mümkün olmadığından bahisle Güvence Hesabı’ndan tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, güvence hesabı aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 18.05.2012 günü saat 10.30 sıralarında sürücü …’ın yönetimindeki motosiklet ile Dargeçit yönünden Suçatı köyü yönüne seyri sırasında 2. Km’ye geldiğinde virajda şerit ihlali yaparak karşı yönden gelen sürücü.. .yönetimindeki … plakalı minibüse sol ön tarafından çarpması ile ölümle sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri anlaşılmıştır.
Trafik Kazası Tesbit Tutanağında motosiklet sürücüsü …’ın şeride tecavüz etmesi nedeniyle kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 01.10.2012 tarihli raporunda kaza incelenmiş ve davacılar murisi motosiklet sürücüsü …’ın karşı şeridi ihlal ederek trafiği tehlikeye düşürmesi nedeniyle asli kusurlu olduğu, minibüs sürücüsü ….un kusurunun bulunmadığı kanaati ifade edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacıların murisi motosiklet sürücüsü … %100 oranında asli kusurlu, sürücü İdris Bozkurt’un kusursuz olduğu belirlenmiş, desteğin tam kusurlu olduğu sabit hale gelmiştir.Davalı sigorta vekili KTK’nun 85/1 ve 95/1 maddeleri gereğince hazırlanan ZMSS genel şartlarının 1.maddesine TBK’nın 52.maddesi gereğince destekten yoksun kalma zararının yansıma zararı olduğu, zarar görenin istemeye hakkı olmadığından mirasçılarının da isteyemeceği, desteğin tam kusurlu olduğunu, TMK’nın 2.maddesindeki doğruluk ve dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de;2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanun’un 85/1.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Davacıların desteği müteveffa ….’un, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt vefat etmiş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına halel getirir bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Bu çerçevede, kaza tarihi itibariyle, ZMSS poliçesi bulunmayan araç nedeniyle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesine göre, ZMSS poliçesinin kaza tarihindeki limiti dahilinde Güvence Hesabı’nın sorumluluğu bulunmaktadır.
Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamayacaktır. Dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olması desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.) (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları).Somut olayda kaza 18/05/2012 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece 2918 sayılı KTK ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’ne göre, davalı Güvence Hesabının tescilsiz olan motosikletin işleteninin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan desteğin kusurunun ve müterafik kusurunun, davacılara yansıtılamayacağı ve destekten yoksunluk zararını davalı Güvence Hesabı’ndan talep edebilecekleri, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davalı Güvence Hesabı’nın zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacılara rücu imkanının bulunmadığı anlaşıldığından Mahkemece kaza tarihinde yürürlükte olmayan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendinin dava konusu olaya uygulanması mümkün olmayacağından bu yöne ilişkin istinafın reddi gerekmiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/3682 Esas ve 2018/12746 Karar sayılı kararı).SGK dan gelen yazı cevabında davacılara vefat eden destekleri nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirildiğinden bu yöndeki istinaf talebi de yerinde değildir.
Desteğin aracı ticari olmayan tescilsiz motosiklet olduğundan yasal faiz yerine ticari faiz uygulanarak hüküm kurulması doğru olmamış, bu yöne değinen istinaf talebinin kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
1-Davanın KABULÜ ile,
A- Davacı … yararına 43.926,60-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan temerrüt tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine,
B-Davacı … yararına 40.195,71-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan temerrüt tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 5.746,39-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harç ve 285-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.425,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 285-TL ıslah harcı, 1.200-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 807,55-TL olmak üzere toplam 2.364,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.479,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 36,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2021