Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3151
KARAR NO : 2020/379
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 12/04/2019
NUMARASI : 2018/52 Esas 2019/428 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2012 tarihinde, davalı … sevk ve idaresindeki, davalı …. San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait … plaka sayılı otobüsün, trafikte seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde, birden çok ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada, otobüsün ikinci şoförü olan müvekkillerinin eşi ve babası … vefat ettiğini, otobüsün kaza tarihinde … A.Ş.’ye trafik sigortalı, davalı … A.Ş.’ye ise ihtiyari mali mesuliyet ve ferdi kaza sigortalı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, anne … için 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi- 2.000,00 TL defin gideri, küçük … için 10.000,00 TL maddi-100.000,00 TL manevi, küçük İrem İlayda için 10.000,00 TL maddi-100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 332.000,00 TL’nin, maddi tazminat kısmının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, manevi tazminat kısmının ise, davalı … ve davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olduğunu, kaza yapan … plaka nolu aracın, … A.Ş. tarafından Karayolu Yolcu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası ile yine …. A.Ş. Tarafından Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ile sigortalandığını, bu nedenle zararın, sırasına göre Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Zorunluluk Sigortası kapsamında karşılanması gerektiğini, müvekkili şirketin, dava konusu kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin, davacının talepleri yönünden, ancak zorunlu taşımacılık sigortası limitini aşan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ve davanın 225.000,00 TL’ye kadar olan kısmı hakkında ve müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde 01/05/2012-01/05/2013 tarihleri arasında Muafiyetli Kasko Filo Poliçesi içinde yer alan ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi gereğince, dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, trafik poliçesi hadleri üzerinde kalan kısım yönünden ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinden zararın karşılanması gerektiğini, bu nedenle öncelikle ZMM sigortacısı diğer davalının zararı karşılaması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın meydana geldiği yerin hatalı inşaa edildiğini ve birçok kaza meydana geldiğini, İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından, çok kaza olması nedeniyle, söz konusu yol üzerinde inceleme yapıldığını, tespit edilen hataların, bir rapor haline getirilerek yolu düzeltilmesi amacıyla Karayolları Genel Müdürlüğüne bildirdiğini, ancak Karayollarının yoldaki hata ve eksiklikleri bu güne kadar gidermediğini, bu nedenle Karayolları Genel Müdürlüğünün de bu kazada kusurunun bulunduğunu, kazanın bir hatır taşımacılığı sırasında meydana geldiğini, bu nedenle davacıların manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, davacıların maddi tazminat taleplerinin ise, araçların sigortalı olması nedeni ile sigorta şirketleri tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkili şirkete ve diğer davalılara farklı mahkemelerde davalar açıldığını, usul ekonomisi gereği iş bu davanın, ilk açılan Bakırköy 2. Asliye Huhuk Mahkemesinin 2013/10 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini istediklerini, araç müvekkili adına kayıtlı ise de, kazadan önce Bahçelievler Belediyesi’ne uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verildiğini, davalı …, müvekkili şirketin sigortalı çalışanı ise de, sözleşme gereği Bahçelievler Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde uzun süreli olarak görevlendirildiğini, davalı Şaban’ın, belediyenin emir ve talimatlarına uyduğunu ve maaşını belediyeden aldığını, bu nedenlerle, müvekkili şirketin, işleten ve istihdam eden sıfatı olmadığından, davanın müvekkili yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin, istihdam eden olduğu düşünülse dahi, kendisinden beklenebilecek tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, somut olayda karşılıksız olarak yapılan bir hatır taşıması söz konusu olduğundan, davacıların manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Destekten yoksun kalma talebine ilişkin maddi tazminat davasının HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle reddine, 5.000,00 TL Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine, davacı … defin giderine ilişkin maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 1.000,00 TL’nin defin giderinin kaza tarihi olan 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin 1.000 TL’lik istemin reddine, davacı … manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 60.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …San. ve Tic. A.Ş. ve …. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 40.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı … manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. San. ve Tic. A.Ş. ve …. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, davacı…. manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 40.000,00 TL manevi tazminatın 12/11/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar…. San. ve Tic. A.Ş. Ve …. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 60.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı ….San. ve Tic. A.Ş.vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …. San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin istihdam eden olarak sorumluluğunun olmadığının dikkate alınmadığını, istihdam eden sıfatlarının olmamakla birlikte, aksi durumun kabulü halinde dahi yerleşik yargıtay içtihatlarına göre müvekkilin sorumluluğunun mevcut olmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, diğer davalar ile birlikte müvekkilinin mahfına sebebiyet verebilecek düzeyde olduğunu, davacıların maddi zararı yargılama esnasında giderildiğini, davacılar murisinin kazadaki kusurunu gözetmeyen bilirkişi raporunun eksik olduğunu, eksik kusur bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğunu, ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Davacılar vekili olay tarihinde destekleri … çalışanı olduğu davalı … San. ve Tic. A.Ş ait otobüste ikinci şoför olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. 4857 sayılı Kanunu’nun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesindeki anlatımdan trafik kazasının gerçekleştiği tarihte destek … davalı …. San. ve Tic. A.Ş çalışanı olduğu anlaşılmaktadır. İşçi, işvereni kendi kusuru ile bir zarara uğratırsa bu eyleminden dolayı kusuru oranında işverene karşı sorumludur. Bu durumda işçi ile işveren arasında oluşan bir ihtilaf bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümleri uygulanacağı için İş Mahkemeleri görevli olacaktır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği için İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek kararı verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355 ve 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı …. San. ve Tic. A.Ş.vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/02/2020