Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3138 E. 2022/156 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3138
KARAR NO: 2022/156
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/05/2019
NUMARASI: 2018/1022 Esas – 2019/481 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/11/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile … Caddeyi takiben … Cadde istikametine sola dönüşe geçtiği esnada … Cadde istikametinde seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının kavşak içinde çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili kuruma başvuru şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinin imzalı olmadığını, geçici iş göremezlik talebinin muhatabı müvekkili kurum olmadığını, söz konusu talebin teminat dışında olduğunu, davanın araç sürücüsü ve işletenine ihbarının gerektiğini, müvekkili kurumun ancak ve ancak kalıcı maluliyetten sorumlu olabileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesi olmayan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kaza sebebi ile ödenmesi gereken miktar varsa kusur ve aktüer bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili kurumunun herhangi bir temerrüdünün söz konusu olmadığından dava dilekçesinde istenilen faizden de sorumlu olmayacağını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, soruşturma dosyasında müvekkili ile sigortalı araç sürücüsü uzlaştığı için davanın reddedildiğini, müvekkilinin uzlaşma tutanağını imzalamasının, sadece … hakkında dava açılmayacağına yönelik bir engel olduğunu, müvekkilinin …’dan bir tazminat talep etmediğini, yalnızca güvence hesabı kurumundan talep ettiğini, ayrıca sigorta şirketinin …’a rücu etmesini, ödeyeceği parayı …’dan talep etmesini gerektirecek bir husus da bulunmadığını, davalı kurumun ödemek zorunda olduğu tazminatın 2918 sayılı yasadan kaynaklandığını, KTK’nun 111. maddesine göre, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, müvekkilinin herhangi bir ödeme almadığını, maddi tazminat hakkından feragat bulunmadığını, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle madd tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 30/11/2017 tarihinde tarihinde … plakalı otobüs ile davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç arasında gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle davacının … plakalı otobüsün sigortası bulunmadığı nedenle davalı …ndan maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. 5271 sayılı CMK’nın 252/15. Bendinde” Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte uzlaştırma bürosuna verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/34 md.) Uzlaştırma bürosu soruşturma dosyasını, raporu ve varsa yazılı anlaşmayı Cumhuriyet savcısına gönderir. (7)” şeklinde düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta yaralanmalı trafik kazası nedeniyle Isparta Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/17845 sayılı soruşturma dosyası ile müştekiler … ve …, şüphelinin … olduğu kovuşturmaya başlandığı, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca da soruşturma kapsamında 24/04/2018 tarih 2018/3769 sayılı kararı ile “…30/03/2018 tarihli uzlaştırıcı raporundan uzlaşmanın sağlandığından, uzlaşma nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına,” karar verildiği görülmüştür. Isparta C.Başsavcılığının 2017/17845 soruşturma nolu dosyasından düzenlenmiş uzlaştırma raporu müzekkere yazılmak suretiyle Dairemizce araştırılmış, gelen yazı cevabı içeriğine göre 30/03/2018 tarihli uzlaştırma raporunda taraflarının imzalarının bulunmadığı, bu hali ile CMK 253/15.madde gereğince uzlaşmanın tamamlanmadığı anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince davanın esasına girilmesi gerekirken tarafların imzalarını içermeyen 30/03/2018 tarihli uzlaşma raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/01/2022