Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/3109
KARAR NO: 2022/81
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2016/707 Esas – 2019/436 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 24/01/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/03/2016 günü, … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde davacının ağır ve kalıcı bir şekilde yaralandığını, kazaya neden olan aracın davalı sigorta şirketine trafik sigortalı olması nedeniyle davalıya karşı davadan önce başvurulduğunu, talebin reddolunduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL tedavi giderleri, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tedavi giderleri ile ilgili olarak sigorta şirketinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının da Trafik Sigortası Genel Şartlan gereği teminat dışı olduğunu, sürekli iş göremezlik maddi tazminat talepleri yönünden kabul anlamına gelmemek üzere sigorta şirketinin sorumlu olduğu düşünülse bile işbu sorumluluğunun Trafik Kanunu’nun 8 5/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1.maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı bir sorumluluk olduğunu, kusur oranlarının belirlenmesi ve sonra maddi tazminat miktarının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kabulüne ile 6.453,96 TL tazminatın dava tarihi olan 13/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosyaya ibraz edilen raporlar ile davacının kalıcı iş göremezlik zararına uğramadığının tespit edildiğini, davanın sadece geçici iş göremezlik ve tedavi gideri üzerinden kabul edildiğini, buna rağmen kalıcı iş göremezlik talebinin reddedilmediğini, dava tamamen kabul edilmiş gibi hüküm kurularak müvekkili şirket lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, sigortalı aracın işleteninin davacıya 300,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, tedavi giderleri bakımından ZMMS sigortacısının herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, tedavi giderlerinin SGK’dan talep edilmesi gerektiğini ayrıca 01.06.2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, dosyaya sunulmuş tek uzmandan alınan kusur değerlendirmesi ve keyfi belirlemelere dayanan tedavi gideri ile geçici iş göremezlik tespitlerinin kabul edilebilecek nitelikte olmadığını, trafik kazası tespit tutanağının dahi en az iki kolluk görevlisi tarafından düzenlenmesinin zorunluluğu bulunuyorken mahkeme nezdinde tek uzman tarafından tanzim edilen rapora itibar edilmesinin kabul edilemeyeceğini, dosyanın kusur durumu için ATK’ya gönderilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosyada bulunan bilirkişi teslim tutanağına göre Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunu düzenleyen bilirkişinin, uzmanlık alanının trafik kazaları olduğunun anlaşılmasına bilirkişinin uzmanlık alanına, HMK’nın 267. maddesine göre “Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.” hükmüne göre Mahkemece tek bilirkişiden rapor alınabileceğinden bilirkişi sayısına; Dava konusu kaza ile davacıya 300 TL ödendiğine ilişkin iddianın davacı tarafından kabul edilmediği, ödemeye ilişkin belge sunulmadığından yapılan ödoemenin mahsubu gerektiğine yönelik istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin genel şartlar değişikliğinden önce ve halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında; “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderleri tazminatına ilişkin istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir. Dava dilekçesinde 500 TL tedavi gideri, 1.000 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 500 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminat talep edilmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından sunulan 31/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.000 TL olan dava değerini 4.453,96 TL artırılarak toplam 6.453,96 TL’ye yükseltilmiştir. Bu hali mahkemece dava dilekçesi ile talep edilen kalıcı maluliyet tazminatı talepleri hakkında olumlu olumsuz karar verilmemiş olması, yine dava dilekçesi ile 500 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 500 TL bakıcı gideri tazminatı talep edilmiş olup, bu miktara ıslah edilen 4.453,96 TL eklendiğinde mahkemenin talepten fazlası olacak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,Buna göre: 1-Davacının davasının kısmen KABULÜNE ile 5.453,96 TL tazminatın dava tarihi olan 13/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, 2- Alınması gereken 372,56 TL harçtan 45,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 327,36 TL harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 29,20 TL, ıslah harcı 16,00 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 404,70 TL, bilirkişi ücretleri 2.100,00 TL olmak üzere toplam 2.549,90 TL yargılama masrafının davanın kabul ve red durumuna göre hesaplandığında 2.154,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine, 7-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 48,70 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile (121,30+121,30=)242,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2022