Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/3045 E. 2019/4033 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/3045
KARAR NO : 2019/4033
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI : 2019/7020 Hakem Kar. Saklama – 2019/169 Karar
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 26/11/2009 tarihinde, davalı … şirketinde ZMSS ile sigortalı … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması ile gerçekleşen kaza sonucunda müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ile bakıcı giderinin temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminatı limiti ile sınırlı olduğunu, davacıya başvurusu üzerine 11.032,36 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme sonucu müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, kaza tarihinde itibaren 8 yıl olan zamanaşımının geçtiğini, maluliyet raporu ve kusur raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderinin teminat dışı olduğunu belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, başvurunun toplam 62.799,11 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazın kabulüne, başvuru sahibinin talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 E. sayılı dosyasında davalının taraf olmadığını, dolayısıyla mahkeme kararında davalı şirketçe müvekkiline ödenmesine karar verilen ve ödenen bir tazminat bulunmadığını, huzurdaki başvurunun maluliyet artışına dayandığını, maluliyet artışının sonradan gerçekleşen bir zarar olduğunu ve ve bu zararın tazmini talepli olarak mahkemede açılmış bir dava bulunmadığını, dosyaya sunulan maluliyet raporunun içeriğinden maluliyette artış olduğu ve artışın da devam ettiğinin anlaşıldığını bu nedenle kesin hükümden bahsedilemeyeceğinden İHH kararının hatalı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. Dava yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 26/11/2009 tarihinde, davalı … şirketine ZMSS ile sigortalı … plakalı aracın davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle davalı … şirketinden geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ile bakıcı gideri talep edildiği anlaşılmaktadır. İtiraz Hakem Heyetince, 5684 sayılı Yasa’nın 30/14.maddesi gereğince daha önce mahkemeye intikal etmiş olayla ilgili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle UHH kararının kaldırılmasına başvurunun usulden reddine reddine karar verilmiştir. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas ve 2017/241 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; 21.04.2010 tarihinde davacı tarafından aynı kaza nedeniyle davalılar SGK, … ve …Sigorta aleyhine geçici iş göremezlik tazminatı, kalıcı iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri talebi ile dava açıldığı, Mahkemece davacının %4,2 sürekli iş göremezlik oranı ve 6 ay geçici iş göremezlik süresine göre davanın 16.374,96 TL üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta ise davacı, 13.11.2018 tarihinde Sigorta Tahkime başvurarak aynı kaza nedeniyle kusurlu olan … plakalı aracın zmms sigortacısı davalı ….A.Ş. aleyhine maluliyetinin arttığı iddiasına dayanarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talep etmektedir. Anlaşılacağı üzere İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas ve 2017/241 Karar sayılı dosyasında %4.2 maluliyet oranına göre geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri alacağına karar verilmiş olup eldeki davada artan maluliyet nedeniyle maddi tazminat talep edildiğinden davaların konusu aynı değildir. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas ve 2017/241 Karar sayılı ilamı eldeki uyuşmazlık bakımından kesin hüküm oluşturmayacağından İHH tarafından 5684 sayılı Yasa’nın 30/14.maddesi gereğince verilen usulden red kararı doğru olmamıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/01/2017 tarih, 2014/13399 E. ve 2017/198 K. sayılı kararında açıklandığı üzere “Zarar görenin zararı öğrenmesinde amaç, zararın mahiyeti (kapsamı) ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, davayı ciddi ve objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olmasıdır. “Gelişen durum” aynı olaya ilişkin olarak zaman içinde zararın artması veya yeni zararların doğması halidir. Bundan ayrı, zarar görenin kendi imkanlarıyla ya da başkasının yardımıyla zarar verici fiilin sonuçlarının gidişini ve kesinleşen durumu değerlendirebilmesi gerekir. Özellikle vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belli bir açıklığa kavuşmaktadır.” şeklinde karar verilerek gelişen durum açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/172 Esas sayılı davası kapsamında ATK’dan alınan maluliyet raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranı %4,2 olarak tespit edilmiştir. Eldeki tahkim dosyasına davacının sunmuş olduğu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 28.09.2018 tarihli raporda ise davacının %14 oranında çalışma ve meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı belirlenmiştir. UHH tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 28.09.2018 tarihli rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez. Davacı, ilk maluliyet rapor tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabilir. Bu durumda İHH tarafından yapılması gereken; ara karar kurularak davacıya ilk maluliyet raporunun alındığı tarihin tespiti bakımından İstanbul 19.AHM tarafından hükme esas alınan maluliyet raporunu sunmak, ilk maluliyet rapor tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları sunmak üzere kesin mehil verilmesi, eksiklikler giderildikten sonra başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak ilk maluliyet rapor tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği ve maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığının tespiti için yeni bir rapor alınıp, tespit edilecek maluliyet oranına göre tazminat hesabı yapılıp, sonucuna göre davalı vekilinin diğer itirazları üzerinde de durularak karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/12/2019