Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2930 E. 2021/2196 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2930
KARAR NO : 2021/2196
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/04/2019
NUMARASI : 2016/805 Esas – 2019/483 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar )
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kazanın meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için hak sahiplerine ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, dava dışı …’un maliki, dava dışı ….’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı 11.07.2006 tarihli trafik kazasında dava dışı …’in malul kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan geçerli teminat tutarlarını içeren ZMMS olmadığından bahisle, kazada malul kalan dava dışı …tarafından müvekkili kurum aleyhine maluliyete ilişkin maddi tazminat istemiyle Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/260 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve tazminat davasının kabulüne karar verildiğini verilen karar üzerine davacı tarafından müvekkili kurum aleyhine Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip yapılan iş bu icra dosyasına müvekkili kurum tarafından 06.03.2015 tarihinde 105.217,33 TL ödeme yapıldığını, her ne kadar Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama surecinde davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS Poliçesinin olmadığının belirtilmiş ve buna göre hüküm kurulmuşsa da daha sonra işbu aracın aslında kaza tarihini kapsayan trafik poliçesinin olduğunun belirlendiğini, davalı şirket tarafından müvekkili kuruma 14.05.2015 tarihinde sadece 57.500,00 TL’lik kısmi bir ödeme yapıldığını, bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete herhangi bir dava esnasında herhangi bir ihbar ve bir başvuru olmadığından müvekkili şirketin yalnızca ana alacaktan sorumlu olabileceğini, Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/260 E. ve 2015/10 K. sayılı dosyasında davanın müvekkili şirkete ihbar edilmediğini, müvekkili şirketin bu davada herhangi bir taraf sıfatını haiz olmadığını, müvekkili şirketin de davacı güvence hesabına ödemek zorunda kaldığı poliçe limiti olan ana alacak miktarı olan 57.500,00 TL’yi ödediğini ve poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacı tarafın, dava esnasında gerekli araştırmayı yaparak poliçeyi tespit edebileceği halde, bunu yapmayarak zararın büyümesine sebebiyet verdiğini, zararın artmasına müvekkili şirketin hiçbir etkisi olmadığını bu nedenle davacı tarafın kendi hatası nedeniyle meydana gelen sonuçlara katlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 16. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartları haliyle devamına, asıl alacağa takip sonrası için takip tarihi itibariyle yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine, kötü niyet talebinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi 13.01.2015 tarih 2009/260 E. – 2015/10 K. sayılı ilamı doğrultusunda güvence hesabı ödemek zorunda kaldığı tazminatın (ana alacaktan) müvekkil şirketin temerrüde düştüğü 08.04.2015 tarihi ile ödeme yapılan 14.05.2015 tarihi arası işleyen faizinden sorumlu tutulabileceğini, esas mahkemesinin savunmalarını dikkate almadan ve gerekçeli kararında dahi savunmalarına neden itibar edilmediğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadan hüküm kurulduğunu belirtilen nedenle esas mahkemesi kararı gerekçesiz ve denetime elverişsiz olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle Güvence Hesabı tarafından ödenen maddi tazminat bedelinin yerine ödeme yapılan ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava dışı …’un malik, dava dışı …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı 11.07.2006 tarihli trafik kazasında dava dışı …’in malul kalması ve kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan geçerli ZMMS bulunmadığı sebebiyle, kazada malul kalan dava dışı …’ tarafından davacı kurum aleyhine maluliyete ilişkin maddi tazminat istemiyle Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açıldığı, Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2015 tarih, e 2009 / 260 E. ve 2015 / 10 K. sayılı ilamı ile tazminat davasının kabulüne karar verildiği ve davacı tarafından aleyhine Gaziantep 13.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan ilamlı icra takibi nedeniyle icra dosyasına 06.03.2015 tarihinde 105.217,33 TL ödeme yapıldığı, sonradan aracın kaza tarihini kapsayan trafik poliçesinin olduğunun belirlendiği, talep üzerine davalı şirket tarafından davacıya 14.05.2015 tarihinde 57.500,00 TL kısmi bir ödeme yapılması üzerine bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı (49.507,47 TL asıl alacak ve 585,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.093,42 TL) dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin yapılan bu icra takibine itiraz etmiş olması nedeniyle itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.Dava sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanan istirdat istemine ilişkindir. 818 sayılı BK.’nun 61-66.maddelerine (6098 sayılı TBK.’nun 77-82.maddelerinde)göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sorumluluk Sigortasının, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.). 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda Güvence Hesabının davalının ödemesi gereken tazminat bedelini, trafik poliçesi olmadığı gerekçesi ile aleyhine açılan dava ve icra takibi sonucu ödemek zorunda kaldığından sonradan tespit edilen kusurlu tarafın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden ödeme tarihinden itibaren faiziyle isteme hakkının bulunduğu belirlenmekle usul ve yasaya uygun olarak verilin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.421,88 TL harçtan peşin alınan 855,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.566,41 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/12/2021