Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2919 E. 2022/123 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2919
KARAR NO: 2022/123
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
NUMARASI: 2016/290 Esas – 2019/597 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 28/01/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2015 tarihinde … sevk ve idaresinde bulunan plakası belli olmayan motosikleti ile … Köyünden … İlçesine seyir halinde iken … tescil plakalı iş makinesinin aniden önüne çıkması ile her iki aracın çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili …’in plakası belirlenemeyen motosiklette yolcu olarak bulunduğunu ve kaza sonucu ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda … ve iş makinesi operatörü …’nun ağır kusurlu olduğunu, iş makinesi operatörünün yolda çalışma yaparken yola gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek aracını …’in şeridine sokması sebebiyle kazaya sebebiyet vermekten ötürü kusurlu olduğunu, bu olay sebebi ile Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2016/173 sayılı dosya ile soruşturmanın başlatıldığını, kazaya yol açan kusurlu araçlardan plakası belli olmayan motosiklet ile … tescil plakalı iş makinesinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçelerinin bulunmadığını, bu nedenle davanın …na yöneltildiğini beyan ederek kazaya sebebiyet veren her bir araç için ayrı ayrı olmak üzere şimdilik sürekli iş göremezlik için 500,00 TL (toplam 1.000,00), yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri için 500,00 TL (toplam 1.000,00 TL) olmak üzere toplam 2.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın plakasının tespiti, trafik kazasına sebebiyet verdiğini davacı tarafça ispatı, plakası tespit edilemeyen aracın motosiklet mi yoksa motorlu bisiklet mi olduğunun tespiti gerektiğini, motorlu bisiklet ise sorumluluk bulunmadığı, tedavi masraflarının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, SGK tarafından iş göremezlik tazminatından sorumluluk bulunmadığı, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu kazaya sebebiyet veren plakası tespit edilemeyen araçta hatır için taşındığı, TBK 43. ve 44. maddelerinin uygulanarak tespit edilecek maddi tazminattan bir miktar indirim yapılması gerektiği, motosiklete kasksız olarak binmiş olması halinde müterafik kusurlu olduğunu, zararın tespiti, trafik kaza tutanağına ve ceza mahkemesi kararına itibar edilmeyerek kusur açısından inceleme yaptırılması, maluliyet oranının ve malul kaldığının tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirilmesi, SGK’un ödediği tazminat varsa düşülmesi gerektiğini, sorumluluğun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kısmen kabulüne, 248.460,56 TL işgörmezlik tazminatı ve teminat limiti kapsamında 290.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 538.460,56 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan müterafik kusur indirimini kabul etmediğini, kazanın meydana gelmesinde 2 aracın sorumlu olduğunu fakat mahkemenin tek bir araç varmış gibi değerlendirdiğini, kazanın meydana gelmesinde plakasız motosiklet sürücüsü … ve …plakalı iş makinesi operatörü …’nun eşit kusuru olduğunu ve her iki aracın da sigortası bulunmadığından davalı …’nın 2 araç bakımından ayrı ayrı sorumlu olacağını, sürekli bakıcı gideri zararı tazminatı talebinin tamamı yönünden karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun kanundan kaynaklı sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu ancak kararda maluliyet tazminatı için ayrı, bakıcı gideri için ayrı değerlendirme yapıldığını, hükmün teminat limitini aşamayacağından söz konusu davaya ilişkin ferilerin limite oranlaması gerektiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 34. maddesinde, iş makinelerinin karayollarında sürülmesinin tescil belgesine ekli trafiğe çıkış izin belgesinin tescili yapan kuruluşça tasdik edilerek makine sahibine verilmesi ile mümkün olduğu, trafiğe çıkış izni verilen makinenin ise Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta akdinin yapılmış olması ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nden özel izin alınmasının mecburi olduğu belirtildiğini ancak kazaya karışan iş makinasının bu izni bulunmadığını dolayısıyla müvekkil kurumun sorumluluğuna gidilmesi hatalı olup davanın bu yöndende reddi gerektiğini, genel şartlar sonrası meydana gelen kazalara ilişkin bakıcı giderlerinden müvekkil kurumun sorumlu olmadığını, başvuru sahibinin, talep etmiş olduğu bakıcı giderine bağlı tazminat isteğinin muhatabı müvekkil kurum değil ancak Sosyal Güvenlik Kurumu olabileceğini, tedavi gideri teminatına ilişkin olan talepler SGK’ya aktarıldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 31/08/2015 tarihinde … plakalı iş makinası ile dava dışı … yönetiminde bulunan tescilsiz ve plakasız motorsikletin çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, motorsiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı her iki aracın da ZMMS sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle müteselsil sorumlu olarak davalı tarafından %100 malul durumuna göre, plakası tespit edilemeyen motosiklet açısından sürekli iş göremezlik için 500,00 TL (290,000,00 TL sürekli sakatlık teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri için 500,00 TL (290.000.00 TL sürekli sakatlık teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), … tescil plakalı iş makinesi açısından; sürekli iş göremezlik için 500,00TL (290,000,00 TL sürekli sakatlık teminat limiti ile sınırlı olmak üzere), yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri için 500,00 TL (290.000,00 TL sürekli sakatlık teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin kazaya karışan araçlardan birinin de iş makinası olması dolayısıyla sorumlu olmadıkları itirazına gelince; davalı vekili istinaf dilekçesinde, karayolları trafik yönetmeliği 34.maddesinden sözetmiş ise de ilgisi olmadığı ancak yöetmeliğin araçların tanımı bölümü 12.maddesinde “.. 12) İş Makinası:Paletli veya madeni tekerlekli traktör, biçerdöver ve yol inşa makinaları ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş; karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan motorlu araçtır.” şeklindeki tanımına göre dosya kapsamından iş makinasının yol yapım çalışması yapan grayder olduğu anlaşılmakla buna değinen itirazları da yerinde görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/4Esas- 2018/4815 Karar ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/6388 Esas ve 2020/4324 Karar sayılı kararı). Kaza sırasında kafa bölgesinden yaralanan ve motosiklette yolcu olan davacının kask takmamış olduğu anlaşılmakla yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi uygulanmış olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki 2021/6030 Esas ve 2021/8056 Karar sayılı ilamında da belirttiği üzere;”310.000,00 TL, tedavi gideri kişi başına teminat limiti 310.000,00 TL olarak belirlenmiş ve kaza tarihi itibari ile geçerli olan poliçe limitleri 310.000,00 TL’dir. Bahsedilen iki sorumluluğun her biri diğerinden bağımsızdır. 6098 Sayılı TBK’nun 54.maddesinde tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar, bedensel zararlar kapsamında sayılmış, ZMSS Genel Şartlarında da sakatlık nedeniyle ayrı, tedavi giderleri nedeniyle ayrı teminatlar verilmiştir. Sakatlık tazminatı hesaplanırken mağdurun meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre elde edeceği gelirdeki azalma hesaplanırken, bakıcı giderleri; mağdurun bakımı, hastaneye gidip gelmesi, ilaçları, gerektiğinde sürekli yanı başında bulunması gereken hasta bakıcı-yardımcı maaş ve ücretleridir. Daimi iş gücü kaybı tazminatı ile yaşam boyu bakım giderleri farklı tazminat kalemleri olup, yaşam boyu bakıcı giderlerinin sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Dairenin kökleşen içtihatları da bu yöndedir. ” . Somut uyuşmazlıkta Davacı vekili dava dilekçesinde, kaza sırasında yolcu konumunda bulunan davacı için her iki aracın ZMMS (trafik) poliçesi bulunmadığından davalı …ndan müteselsilen talep etmiştir. Kazaya karışan ve tescilsiz-plakasız ve sigortasız olan motosiklet ve sigortasız iş makinesinden dolayı talep edilen sürekli iş göremezlik tazminatı sakatlık teminatı, bakıcı gideri talebi ise tedavi gideri teminatı kapsamında kaldığından her iki araç için ayrı ayrı sakatllık ve tedavi gideri teminatlarına ilişkin poliçe limitlerine göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken sadece bir aracın poliçe limiti olan 290.000 TL esas alınarak bakıcı gideri talebi hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, aynı gerekçe ile davalı vekilinin poliçe limitlerinin aşıldığına, teminat kapsamlarına ve sorumluluğun SGK’ ya ait olduğuna yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KABULÜNE, 248.460,56 TL işgörmezlik tazminatı (… plakalı iş makinası ile tescilsiz ve plakasız motosiklet için ayrı ayrı olmak üzere 290.000,00 TL sakatlık teminatı ile sınırlı olmak kaydıyla) ve 318.728,00 TL bakıcı gideri (… plakalı iş makinası ile tescilsiz ve plakasız motosiklet için ayrı ayrı olmak üzere 290.000,00 TL tedavi gideri limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) toplam 567.188,56 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 38.744,68 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harç ile 1.930,50 TL toplam ıslah harcı olmak üzere toplam 1.959,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 36.784,98 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 1.959,70 TL harç ile yine davacı tarafından yapılan 1.844,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 36.653,54 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-Davalı yönünden; alınması gereken 36.782,24 TL harçtan peşin alınan 1.840,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 34.942,24 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 62,20 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/01/2022