Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/291 E. 2021/287 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/291
KARAR NO : 2021/287
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2014/1091 Esas – 2018/648 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … ve … ‘in oğulları, diğer müvekkili … ‘in ikiz kardeşi müteveffa … ‘in davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan … plaka aracın sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, davalılardan … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın … kullanımına tahsis edilmiş bir araç olduğunun … İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2012/139479 esas sayılı soruşturma dosyasında bulunan ifadesi ile sabit olduğunu, kazanın … plaka sayılı aracın hatalı solama ve aşırı hız ile giderken yaya müteveffa … ‘e çarpması ve havaya savurarak ölümüne sebep olması ile sonuçlandığını, yürütülen ceza yargılaması neticesinde davalılardan … kasta yakın kusuru ile kazaya sebebiyet vermiş olduğunun ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 70.000,00’er TL’den 210.0000,00 TL manevi tazminat ile davacı … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan (Sigorta Şirketlerinin Poliçe Limiti ile bağlı ve manevi tazminat poliçe kapsamında ise manevi tazminatta dahil olmak üzere) haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın adına kayıtlı olması sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin şahsına yönlendirildiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı karşısında araç maliklerinin işleten sıfatı ile sorumlu tutulmayacağını, somut olayda kazaya karışan aracın malikinin aracı sürücüye ne şekilde verdiğinin ve bu kişi yönünden işletenlik sıfatının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini, kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın olay tarihinde kendisinin bilgisi olmaksızın, işyerinde bulunmadığı sırada diğer davalı … ve yanında bulunan arkadaşı tarafından işyerinden alındığını, aracın kendi rızası dışında alınarak kullanıldığını, söz konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plaka sayılı araçta kazanın oluşumuna mahal verebilecek bir bozukluk yada arıza bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi tarafından …. plakalı aracın sigortalandığını, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, manevi tazminat taleplerinin dava dayanağı yapılan trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiz talebinin mesnetsiz olduğunu, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkili şirketinin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiğini, ticari temürret faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 19/10/2012 Tarihinde müteveffa … ‘in vefatı ile sonuçlanan trafik kazasına müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunduğu iddia olunan … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği iddiasının doğru olmadığını, zira bu konu ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müvekkili ile birlikte diğer sanık … aleyhine kamu davası açıldığını, açılan davanın İstanbul 30.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/61 esas sayılı dosyası ile görülmeye devam ettiğini, müvekkili hakkında mahkumiyet kararı verilmeden suçlu olarak gösterilmesi halinde, ceza hukukunun en temel karinelerinden olan “masumiyet karinesi”nin hiçe sayılacağını, müvekkilinin kesinlikte iddia edildiği üzere müteveffa … ‘e çarparak ölümüne sebebiyet vermediğini, açılan ceza dosyası incelendiğinde müvekkilinin sevk ve idaresinde olduğu söylenen aracın aşırı hız yapmak suretiyle, hatalı sollama yaparak müteveffaya çarptığına dair hiçbir delilin mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin trafik sigorta poliçesi teminatına girdiğini, kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortasına başvurulmasının gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın İhtiyari Mali Mesuliyet poliçesinin bulunduğunu ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçe teminatının, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatının üzerinde kalan meblağı teminat altına aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı … hakkında açılan davanın reddine, davacı … yararına 31.241,51 TL ve davacı … 33.943,56 TL destekten yoksun kalma tazminatına davalı … yönünden dava tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren diğer davalı asiller yönünden kaza tarihli olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … yararına 70.000 TL ve davacı … yararına 70.000 TL ve Davacı … yararına 70.000 TL manevi tazmitanın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsiline,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … vekili Av…. yerel mahkeme’ye sunduğu 01.02.2018 tarihli dilekçesiyle vekillikte istifa ettiğini beyan ettiğini, davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, davalı … karar tarihinde vekili bulunmadığını, bu davalı açısından sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmakla pasif husumet yokluğundan reddedilen dava neticesinde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar…. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteveffanın araçlara ait yolda karşıdan karşıya geçerken kazanın meydana geldiğini ve vefat ettiğini, müteveffanın asli kusurlu olmasına rağmen tali kusur verildiği ve müvekkilinin asli kusurluymuş gibi düşünülerek hüküm kurulduğunu, dava dışı sürücü … kusurunun göz ardı ederek karar verildiğini, müteveffanın ölümüne yol açan, aracına çarparak yere düşerek kafasını çarpmasına sebep olan aracın … ait olduğunu, buna rağmen hiçbir eylemi yokmuş gibi kusursuz olduğuna dair kanaatin yanlış olduğunu, müvekkilinin içinde bulunduğu aracın müteveffaya çarptığına dair maddi ve somut bir delilin bulunmadığını, çarpma olayının araçlarda bırakabileceği hasar durumu dahi dosyadaki belgelerle takdir edilmeden ve hiçbir inceleme yapılmadan ceza dosyasındaki beyanlarının aynen alınması ile karar verildiğini, olayın meydana gelişi ve kusur durumu ile ilgili bilirkişi raporunda hiçbir teknik detayın bulunmadığını, kazanın meydana geldiği yerin yaklaşık 20 metre ilerisinde trafik ışığı bulunduğunu, fiziki şartlar gözönüne alındığında hız yapmanın mümkün olamayacağı tek yön gidiş geliş ve trafiğin söz konusu olduğu yolda araç geçme yapılmasının mümkün olmadığını, ceza dosyasında mevcut taraf şahitlerinin ifadelerinin birbirinden çelişkili ve olay yerinde maddi gerçeğe aykırı hususlar içerdiğini, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili de istinaf talep etmiş ise de; Mahkemece davalı …. vekili tarafından gerekli harç ve masrafların verilen kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle HMK’nın 344/1 maddesi gereğince istinaftan vazgeçmiş sayılarak istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın verildiği, bu kararın davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği ancak ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı … vekilinin istinaf talebi incelemeye alınmamıştır. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosyada davalı …A.Ş. açısından istifa eden vekil Av. … 09/01/2012 tarihli vekaletnamedeki diğer 9 vekil yanında dosyada vekil olarak bulunduğu, adı geçen vekilin istifası ile bahsi geçen vekaletname uyarınca diğer vekiller yönünden vekalet ilişkisinin son bulmadığı, mahkemece “ZMMS ile teminat altına alınan poliçe limitini hesaplanan bedeller aşmadığından ihtiyari MMS sigortacısı olan … sorumluluğunun bulunmadığı ve bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile adı geçen davalı yönünden davanın reddedildiği değerlendirildiğinde; taraf sıfatı bulunmadığından, diğer deyişle husumet yokluğundan değil sorumluluk hukuku açısından sorumlu olmadığı değerlendirilerek red kararı verilmiş olduğu ve bu bağlamda redde göre nispi vekalet ücreti takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, Davacı vekilinin bu hususlara değinen istinaf talebi yerinde değildir. Mahkemece hükme esas alınan kusura ilişkin kök ve ek bilirkişi raporunda, sürücü ve ceza mahkemesinde dinlenen tanık beyanları ve davalı sürücü yönünden 2918 sayılı Kanun’un 52.maddesi değerlendirilerek kusur oranının tespit edildiği, kusur oranının İstanbul 30.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/61 E. nolu dosyasına yönelik ATK Trafik İhtisas Dairesinin 17/03/2014 tarihli raporu ile “Dosyada her iki sürücüye asli kusur verilmesinin oluşa uygun olmayacağı, Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki araçla önündeki aracı geçmek için sol şeride girmeden evvel mahallin meskun olduğunu dikkate alarak her an karşıdan karşıya geçmek üzere bir yayanın kaplamaya girebileceğini öngörerek gireceği şeridi kontrol adına hızını düşürmesi gerekirken mevcut süratiyle, sol taraftan kaplamaya giren yayaya rağmen önündeki aracı geçmek amacıyla kontrolsüzce sola yönelerek yayaya tedbirsizce çarpmış, çarpmanın etkisi ile savrulan yayanın diğer sanık idaresindeki vasıtaya çarpmasına sebebiyet vermiş olmakla asli derecede kusurlu olduğu Sanık sürücü … kusursuz olduğu, müteveffa yaya … ‘ in tali kusurlu olduğu” görüşü ile de uyumlu olduğu, sürücü …’ ın % 75 oranında, müteveffa yaya … ‘in % 25 oranında kusurlu ve sürücü … kusursuz olduğunun tespitinin yapıldığı görülmektedir. Bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere, uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, kanaatine varıldığı ve bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … vekilinin kusura yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kusur durumu, kazanın oluş şekli, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece davacılar için belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar yüksek olduğu, her bir davacı için 25.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Davalı … aleyhine İlk Derece Mahkemesince aleyhine hükmedilen manevi tazminat kesinleştiğinden bu davalı yönünden kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmemiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,B- Davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:A)Davalı … hakkında açılan davanın REDDİNE,
B)Davacı … yararına 31.241,51 TL ve davacı … 33.943,56 TL destekten yoksun kalma tazminatına davalı … yönünden dava tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren diğer davalı asiller yönünden kaza tarihli olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …A.Ş., … müştereken ve müteselsilen tahsiline, C) Davacıların davalı … aleyhine manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; davalı … bakımından davacı … yararına 25.000 TL ve davacı … yararına 25.000 TL ve davacı … yararına 25.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine; Davacıların davalı … aleyhine manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; davalı … bakımından davacı … yararına 70.000 TL ve davacı … yararına 70.000 TL ve davacı … yararına 70.000 TL manevi tazminat talebinin kabulüne, Bu kabule göre; Davacı … yararına 25.000 TL ve davacı … yararına 25.000 TL ve davacı … yararına 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsiline adı geçen davacılara belirtilen miktarlarda ödenmesine; Davalı … aleyhine kabul edilen manevi tazminat davasından kalan davacı … yararına 45.000 TL ve davacı … yararına 45.000 TL ve davacı … yararına 45.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … tahsiline, adı geçen davacılara belirtilen miktarlarda ödenmesine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.797,89 TL nispi karar harcından peşin ve ıslah ile alınan 837,43 TL harcın mahsubu ile 17.970,46 TL harcın; 3.615,36 TL’sinin davalılar … müştereken ve müteselsilen; 4.285,82 TL’sinin davalılar … müştereken ve müteselsilen; kalan kısmının ise davalı … alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacılar tarafından yapılan (21,15 TL BH, 6,60 VH, 683,10 PH,154,33 IH, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 814,20 TL tebligat gideri,343,00 TL diğer) toplam 4.772,38 TL yargılama giderinden, 1.130,58 TL sının davalılar … müştereken ve müteselsilen; 1.300,65 TL sının davalılar … müştereken ve müteselsilen; kalan 2.341,15 TL sının davalı … alınarak davacılara verilmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince Destekten Yoksun kalma yönünden Davacı …. için hesap olunan 3.748,98 TL,Davacı … yönünden 4.073,23 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince-Manevi tazminat yönünden Davacı … için hesap olunan,8.050,00 TL, Davacı … için hesap olunan 8.050,00 TL, Davacı … için hesap olunan 8.050,00 TL nispi vekalet ücretinden; her bir davacı için 3.000,00 TL’sinin davalılar … müştereken ve müteselsilen, her bir davacı için kalan kısmının ise davalı …. alınarak bu davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine,6-Davalı … açılan davanın reddi yönünden,Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 22.461,10 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 177,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 107,70 TL’ nin mahsubu ile kalan 70,20 TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında davalı … vekili tarafından yapılan 150,10 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/02/2021