Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2885 E. 2021/2142 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2885
KARAR NO: 2021/2142
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI: 2017/44 Esas – 2019/594 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/10/2016 günü, , bisikleti ile … sokağa geçmek isteyen davacı müvekkillerinin oğlu …’ın davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, aracın davalı … adına kayıtlı olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş’nin ise olay tarihinde kazaya sebep olan … Plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/10449 Soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını belirterek 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, 500,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL işgücü kaybı, 6.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere 7.000,00 TL’nin davalı işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden itibaren, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak sürücüsünün kusuru oranında, temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılara ödetilmesini, … için 60.000,00 TL, Müvekkilleri … ve … için de ayrı ayrı 20.000,00 TL, abisi … için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 110.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalı sürücü ve işletenden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarında bulunduklarını, iş bu davanın yetkili mahkemesinin Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkili …’nin kazanın gerçekleşmiş olduğu gün tüm özeni ve gösterdiğini, trafik kuralları ve işaret ve levhalarına uyarak yol boyunca seyrini sürdürdüğünü, ancak davacı tarafların oğlu …’ın bisikleti ile bir anda …’nin sevk ve kontrolünde bulunan arcın önüne fırladığını ve kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının oldukça fahiş olduğunu, hukuk ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … Sigorta A.Ş. Cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ATK raporuna karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını, keşif talebinin değerlendirilmediğini, sürücünün kusur durumu yönünden hiçbir inceleme yapılmadığını, davalının ağır kusuruna rağmen manevi tazminat taleplerinin reddedildiğini, hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu ve ayrı ayrı manevi tazminat vekalet ücretine hükmedildiğini, 31,40 TL ve 376 TL harç yatırıldığı halde, gerekçeli kararın … nolu hüküm kısmında yalnızca 31,40 TL peşin harç yatırıldığından bahisle mahsup yapılarak 13,00 TL harcın davacılardan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 07/10/2016 tarihinde, davalı …’ın işleteni, davalı … Sigorta A.Ş’nin trafik sigortacısı olduğu, davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyoneti ile … caddesi yönünden … Caddesi yönüne seyir halindeyken kaza mahalli olan kavşak mahalline geldiği sırada aracının ön kısmıyla; seyir istikametine göre sol tarafından gelerek karşıdan karşıya geçiş yapan davacı … sevk ve idaresindeki bisikletin sağ yan kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı …’nin yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağında, davalı sürücünün kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak, davacının ise motorlu araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kurallarını ihlal ettikleri tespit edilmiştir. Davalı sürücünün olay nedeniyle yargılandığı Kırıkkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/271E. ve 2018/677 K. sayılı dosyasında Ankara ATK’dan alınan 19/12/2017 tarihli kusur raporunda davalı sanığın kusursuz olduğu tespit edilmiş, Ankara ATK’dan alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında kusur belirlemesi bakımından çelişki oluştuğundan İstanbul ATK Trafik kürsüsünden kusur raporu alınmış, alınan raporda sanığın kusursuz olduğunun tespiti üzerine ceza mahkemesince beraat kararı verilmiştir. Yargılama sırasında henüz kesinleşmediği davacı tarafça istinaf edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 14/01/2019 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü …’nin kusursuz olduğu, küçük …’ın davranış faktörlerinin sonuç üzerine %100 oranında etken olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Ceza mahkemesinde ve Mahkemece alınan kusur raporlarının tanık beyanı, müşteki ve sanık ifadeleri, kaza yeri, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokileri olay yeri ve yol özellikleri tüm dosya kapsamı nazara alınarak hazırlandığı anlaşılmakla, Mahkemece keşif yapılmadan, ATK tarafından hazırlanan kusur raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden talep edilen tazminat miktarına göre davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğinde vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı yönündeki istinaf talebi yerinde değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5605 E. ve 2019/11036 K. sayılı kararı). Davacılar tarafından 31,40 TL ve 376,00 TL peşin harç yatırıldığı halde gerekçeli kararın 2. maddesinde yalnızca 31,40 TL peşin harcın mahsubuyla harcın belirlenmesi doğru olmamış bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün harç bakımından düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacının davasının REDDİNE,2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4,40 TL ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan (31,40+376=) 407,40 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 363,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, 3-İşbu dava nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına, 4-Maddi tazminat açısından; Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince maddi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılara verilmesine, 5-Manevi tazminat açısından; Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine, 6-Manevi tazminat açısından; Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine, 7-Manevi tazminat açısından; Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine, 8-Manevi tazminat açısından; Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince manevi tazminat talebi yönünden belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine, 9-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığı için bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,10-6100 S HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacı tarafa iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 62,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/12/2021