Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2842 E. 2021/2231 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2842
KARAR NO: 2021/2231
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2017/665 Esas ve 2019/430 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 01.10.2011 tarihinde asli kusurlu olarak müvekkili …’nun sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucunda çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili …’nun yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra müvekkili adına davalı … şirketine müracaatta bulunulduğunu, herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik, müvekkili için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00 TL, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500,00 TL ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL tazminatın davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığını ve müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiğini, davacı tarafın müvekkiline gerekli evraklarla başvuru yapılmadığını, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 01.11.2010-2011 tarihlerini kapsamak üzere karayolları motorlu araçlar zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, dava tarihinden önce müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, ancak incelemeye muhtaç belgeler iletilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketin temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın kusur değerlendirmesinin eksik ve hatalı olduğunu, dosya kapsamında alınan 29/03/2019 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda, davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosikletin %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu tespiti kabul etmediklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 01/10/2011 tarihinde seyir halinde olan davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosikletin karşı istikamette seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonla çarpışması sonucu meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında, davacının yaralanmasına bağlı olarak … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı davalı şirketten maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 29/03/2019 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre, davacı sürücü …’nun %100 oranında kusurlu, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, raporun Tekkeköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/1926 Soruşturma sayılı dosya evrak sureti içeriği, olay yeri görgü ve tespit tutanağı, olay yeri basit krokisi, ifadeler, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak düzenlendiği, bu durumda raporun olay yeri görgü ve tespit tutanağı, olay yeri basit krokisi, ifadeler ile örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, alınan kusur raporuna göre de davacının tam kusurlu olması nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/12/2021