Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2794 E. 2019/3719 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2794
KARAR NO : 2019/3719
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 09/09/2019
NUMARASI : 2019/5321 Hakem Kar. Saklama – 2019/105 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; olay tarihinde, davalı tarafından ZMSS poliçesi tanzim edilmiş olan … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 kusuru ile sebep olduğu 24.09.2014 tarihli trafik kazasında, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü …’ ün en az % 86 oranında çalışma gücü kaybına uğradığını, 21.07.2016 tarihli maluliyet tazminatı ödemesi için müracaat edilen sigorta şirketinin ödeme yapmadığını belirterek şimdilik 40.050,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 142.861,62 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; belirterek başvurunun reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, “başvurunun kısmen kabulü ile 100.073,12 TL’nin 03.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … A.Ş.’den alınarak Hamdi Acı’ya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara davalı tarafça itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti, ” başvuru sahibinin vesayet altında olması nedeniyle, başvurunun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.462/8 gereği vesayet makamının izni alınarak yapılması gerektiğinden ve dosyada bu yöne ilişkin vesayet makamı Kınık Sulh Hukuk Mahkemesinin izin kararına rastlanmadığından, başvurunun HMK m.114/1-d ve m.115 ile 5684 Sayılı Kanunun m.30/15 gereğince usulden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yasal düzenlemelere aykırı bulunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 27.12.2016 tarih 2016//K-37795 sayılı kararının kaldırılarak yeniden karar verilmesine, başvurunun, başvuru sahibinin aktif husumet ehliyeti bulunmadığından usulden reddine” karar vermiştir. Davacı vekilinin istinafı üzerine dairemizin 01/03/2018 tarih 2017/903 Esas 2018/280 Karar sayılı ilamı ile itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 05/06/2018 tarihinde “Dosyadan el çekilerek dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine” karar verilmiştir. Bu karar yönelik davacı vekilinin istinafı üzerine dairemizin 21/02/2019 tarih 2018/3599 Esas 2019/232 Karar sayılı ilamı ile itiraz hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Bu karar üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 27/05/2019 tarihinde “Dosyadan el çekilerek dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İtiraz hakem heyeti tarafından esas alınan Yargıtay kararının dosya ile uygunluk göstermediği, hakem heyetince dosyadan el çekilmesine karar verilmiş ise de bu kararın keyfi olarak verilemeyeceğini ifade etmiştir. Dava trafik kazası nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda, dairemizin 21/02/2019 tarih 2018/3599 Esas 2019/232 Karar sayılı ilamı ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru bulunmaması nedeniyle Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılması ve dosyanın dairemizin önceki kararı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmek üzere, tahkim komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir. Kaldırma gönderme kararı sonrasında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; 27/05/2019 gün 2017-752 sayılı kararla hakemliklerinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/10/2018 gün 2018/1726 E. 2018/8853K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, el çekilen hakkında yeniden yargılama yapılmasının mümkün bulunmadığı görüşünden hareketle, dosyadan el çekilerek dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine karar verilmiştir.Anayasa Mahkemesinin 28/03/2018 tarih 2017/120 esas ve 2018/33 sayılı kararında ifade edildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendinde ifade edilen “mahkemece tarafların davanın esasıyla ilgili gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması” hali, önemli bir usul eksikliği niteliği taşıdığından, Bölge Adliye Mahkemesine dosyanın esasını incelemeden kararı kesin olarak kaldırma yetkisi tanımıştır. Bölge Adliye Mahkemesinin delillerin hiçbirinin toplanmadığı veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmediği gerekçesiyle verdiği kesin nitelikteki kaldırma kararı, esasen davanın esasına ilişkin bir husus olmayıp, yargılamaya ilişkin usul kuralının açık ve ağır ihlaline dayanmaktadır. İlk derece mahkemesi tarafından tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplanmaması veya bu yönde gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi hali, verilen bir kararın esastan yapılacak bir denetime uygun olmadığı anlamını taşır. Bundan ayrı, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı, direnme kararı verilmesi ya da eylemli olarak direnilmesi, yasa gereği mümkün olmadığı gibi, ilk derece mahkemelerinin veya Sigorta Tahkim Komisyonlarının Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve kesin nitelikte bulunan kararlarını değerlendirme ve tartışma yetkisi de bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, eylemli direnme niteliğindeki kararı, Anayasa Mahkemesinin az yukarıda açıklanan kararı da gözetildiğinde, açıkça yasaya aykırı olup, yok hükmündedir. İstinaf kanun yolunda asıl olan denetim olup, bu kanun yolu, ilk derece aşamasında dosyanın taraflarının sunduğu ve hakimin re’sen toplaması gereken tüm delillerin toplanmış olması ve delillerin tartışılarak değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirlenmiş bulunması esasına dayalıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun ve denetlenebilir bir karar verilmesi gereği yanında; HMK 353 (1) a-6 maddesi kapsamında belirtildiği üzere ve yukarıda sebepleri belirtildiği şekilde “Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan ve ya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması,” halinin de inceleme konusu karar yönünden gerçekleştiği ortadadır. Aksinin kabulünün yani 353/1-a-6. maddesindeki düzenlemenin lafzi olarak anlaşılması ve yorumlanması halinde istinaf incelemesi bir denetim (kanun yolu) incelemesinden çıkacak ve bir nevi ilk derece yargılama mekanizması haline dönüşecektir.Bu kapsamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince Dairemizin 24/05/2018 tarih 2017/1063 esas 2018/796 karar kaldırma-gönderme kararında belirtilen şekilde işlem değerlendirme ve yargılama yapılarak, başvurunun esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Anayasa Mahkemesi kararına aykırı bir şekilde somut duruma uygun düşmeyen Yargıtay 17.Hukuk Dairesince verilen başka bir olay ve duruma ilişkin karar ilgi tutularak, yazılı biçim ve şekilde verilen bir kararla dosyanın 2. kez Dairemize gönderilmesi isabetsiz olduğundan, istinafa konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi hükmü kapsamında kaldırılarak, dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın Dairemizin ilk kararı doğrultusunda değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/11/2019