Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2632 E. 2020/61 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2632
KARAR NO : 2020/61
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 28/08/2019
NUMARASI : 2019/2958 Hakem Kar. Saklama – 2019/2 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2017 tarihinde davalı … şirketine sigortalı … plakalı aracın tek taraflı olarak karıştığı kazada, yolcu olan davacının yaralandığını, … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin yolcu olduğunu, kusurunun bulunmadığını, söz konusu kaza neticesinde davacının % 35,4 oranında malul kaldığını, karşı tarafa yapılan başvuru ile 113.251,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin zararı karşılamaktan uzak olduğunu, bakiye sürekli maluliyet tazminatı ödemesi içeren yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını ifadeyle 50.000,00 TL zararın avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 06.11.2016 – 2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 208/338 E. sayılı dosyasından yapılan ödeme nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini ve bu nedenle davanın reddine karar verildiğini, öncelikle kesin hüküm nedeniyle başvurunun reddine karar verilmesini, isnad edilen kusur durumunu kabul etmediklerini, davacının iddialarının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin geçici işgöremezlikten dolayı sorumluluğunun bulunmadığını, araç sürücüsünün istiap haddini aşmış bulunduğunu, başvurucuya SGK dan ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, TRH 2010 uygulanması gerektiğini, avans faizi talebinin de yerinde olmadığını ifadeyle talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun reddine karar vermiş, davacı vekilinin itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davacı vekilinin itirazının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24.08.2017 tarihinde meydana gelen kazada enaz % 35,4 oranında malul kaldığını, zararın tazmini için davalı şirkete başvuru yaptıklarını, görüşmelerde müvekkili maluliyet oranının % 23 olarak tespit edildiği ve ödeme yapılabilmesi için dava açılıp feragat edilmesi şartının konulduğunu, müvekkilinin zararının bir nebze giderilmesi için Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 208/338 E. sayılı davasının açıldığını ve 28.05.2018 tarihinde 113.251,00 TL ödeme aldığını, bunun gerçek zararı karşılamadığını, bakiye zararın karşılanması amacıyla 09.07.2018 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu ve sonuç alınamadığını, müvekkilinin gerçek maluliyet oranının % 34,5 oranında olduğunu, yaptıkları ibranın geçersiz olduğunu, bunun defi olarak ileri sürülebileceğini, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 208/338 E. sayılı dosyasındaki uyuşmazlık konusu ile başvuruya konu uyuşmazlık konusunun farklı olduğunu ifadeyle başvurunun reddine karar verilmesinin doğru olmadığını beyan etmiştir.Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının, araç sigortalayanı şirkete yönelik açtığı tazminat istemli davada, oluş, poliçe ve diğer yönlerden uyuşmazlık bulunmamaktadır. İstinaf feragate ilişkin yapılan değerlendirmeye yönelik olup, davacının başvurusu ile alınan 21.06.2018 tarihli raporda % 35,4 oranında özürlü olduğu belirtilmiştir.Hernekadar (% 23 maluliyet oranı ile açılan) Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 208/338 E. sayılı dosyasında tensip sonrası feragat beyanı var ve bu nedenle bahsi geçen davanın reddi sözkonusu ise de, davacı tarafın hakem heyetine başvurusunda açıkladığı özür oranı ile değerlendirildiğinde ve buna göre; Ödeme ve feragat tarihinden sonra, davacının maluliyet oranında iddia edildiği gibi gelişen durum bulunduğu tespit edilmesi halinde davacı taraf, tazminata hak kazanabilir. Bu çerçevede davacının tüm tedavi evrakları ile gerekirse muayenesi de sağlanarak ATK’dan veya üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan, (davacının şikayetlerine göre belirlenecek) 3 kişilik heyetten, feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, bu tarihten sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun olarak belirlenmek suretiyle ayrıntılı gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak neticesine göre gerektiği takdirde hesap bilirkişisinden da rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken feragat tarihinden sonra davacının maluliyetinde artış olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Belirtilen nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/01/2020