Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2600 E. 2021/1849 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2600
KARAR NO: 2021/1849
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2017/626 Esas – 2019/651 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigorta aracılık işi yapan bir sigorta acentesi olduğunu, davalının … plakalı aracı için, 22.06.2015 tarihli, 7358,39 TL bedelli zorunlu mali sorumluluk poliçesi düzenlendiğini ve bedelini … Sigorta A.Ş.’ye ödediğini, ancak davalı tarafından poliçe bedeline yönelik müvekkiline ödemede bulunulmadığını, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine, davalı-borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma aracılığı ile başlangıç tarihi 22.06.2015 ve bitiş tarihi 22.06.2016 olan … Sigorta poliçesinin hazırlandığını ve 22.06.2015 tarihinde karşılıklı imzalanarak 7.358,39 TL’nin poliçede belirtildiği gibi peşin ödendiğini, zorunlu mali sorumluluk poliçesinin düzenlenerek kendisine sunulduğunu, poliçe düzenlendikten 1,5-2 yıl sonra tekrar bedelinin istenmesinin ve takip yapılmasının hukuken uygun olmadığını, poliçe süresi sona erdiğinden hükmünün sona ermesi nedeniyle poliçe aslını ve peşin ödeme makbuzunu ibraz edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 7.358,39 TL bakımından devamına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Poliçe bedeli olarak nakden ödemesi karşılığında aldığı makbuz üzerindeki imzanın yapılan incelemede örtüşmediğinin görüldüğünü, makbuzu kimin imzaladığını bilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca tarafına verilen 22.06.2025 tarih ve … Nolu poliçe üzerindeki imzaların bariz şekilde, şirket yetkilisinin imza sirkülerindeki imzası ile örtüşmemekte olduğunu, mahkeme tarafından poliçe üzerindeki imzanın da incelenmesinin istenmesinin gerektiğini, poliçe bedeli alınmamış olsa idi, tarafına verilen … nolu poliçe üzerinde vade tarihlerinin belirtilmesi gerektiğini, tarafına verilen poliçede vade tarihlerinin de belirtilmemiş olduğunu, bedelinin aynı gün 22.06.2015 tarih ve … nolu makbuz ile ödenmiş bulunduğunu, bildirdiği tanığın dinlenmemiş olduğunu belirterek istinaf yolun başvurmuştur. Dava, poliçe bedelinin tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; Sigorta aracılık işi yapan davacının, davalı açısından zorunlu mali sorumluluk poliçesi düzenlendiği, kendi kredi kartından … Sigorta’ya sigorta ücreti ödenmiş olmakla beraber, ödenen 7.358,39 TL nin davalı tarafından ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine girişilen takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından davalı aleyhinde, ödenmeyen sigorta poliçe prim bedelleri açıklamalı, 7.358,39 TL asıl/toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin borçluya 04.01.2017’de tebliği üzerine borçlunun süresinde 09.01.2017 tarihinde borca itiraz ettiği, davanın yasal süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada aldırılan 23.07.2018 havale tarihli raporda, makbuz aslının dosyaya sunulmasını ve imza incelemesi yaptırılması gerektiğini belirtilmiş, davalı şirket yetkilisi …’ın yazı ve imza örnekleri aldırılarak grafoloji alanında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, 20.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda dosyaya sunulu … Tarafından düzenlenen 22.06.2015 tarihli, 7358,39 TL tutarlı para makbuzunda şirket yetkilisi …’a mevcut mukayese imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar olduğundan … eli ürünü olmadığı görüşü açıklanmış, aynı bilirkişinin 29.03.2019 havale tarihli ek raporunda ilgili prim borcunun davalı tarafça ödendiğinin ispat edilemediği, trafik sigortası için kredi kartı ile tahsilat yapıldığına dair makbuz bulunduğu, bu durumda sigorta şirketi … açısından sigorta sözleşmesinin kurulmuş olduğunu, fakat acentenin hangi talimata istinaden poliçe tanzim ettiğinin ve poliçe primini kendisinin ödediğinin anlaşılamadığı, ödenmeyen prim borcunun tahsil edip edemeyeceği husunda nihai kararın mahkemede olduğunu belirtilmiştir. Davalı tarafından 28/03/2018 tarihli delil bildirimine ilişkin dilekçe ile prim ödeme makbuzu aslı sunulmuş ve tanık olarak … bildirilmiştir. İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, sunulan makbuz üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı görüşünün açıklanmış olmasına ve davalı tarafından ileri sürülen ödeme iddiasının 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesine göre yazılı delille ispatı gerekmekle, davacının açık muvafakati bulunmadığından, davalı tarafından bildirilen tanığın dinlenilmemiş olmasına, davalı tarafından ayrıca ve açıkça yemin deliline dayanılmamış olmasına ve ödeme iddiasını ispat edemediğine göre, İlk Derece Mahkemesinin karar ve poliçe prim bedelini nakden ödediğini belirterek ispat yükünü üzerine alan davalının iddialarını ispat edemediğine ilişkin gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalının yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 502,65 TL harçtan peşin alınan 126,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 376,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.04/11/2021