Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2597
KARAR NO : 2019/3587
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/05/2019
NUMARASI : 2019/234 Esas – 2019/561 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30/05/2016 günü … İli, … İlçesi … Mah. … Cad. Üzerinde seyir halindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğunu ve ters yola girerek ters şekilde park edilen … plakalı, davalı … A.Ş. adına kayıtlı bulunan … aracının kapağının aniden açılarak müvekkilinin içinde bulunduğu araca sağ taraftan çarptığını, aracın arkasında oturan müvekkilinin kolunun kırıldığını, sağ kolunu tam olarak kullanamadığını, araç sürücüsü … ile kapağı kilitlemeyen yardımcısı … ve bu kişilerin işvereni ve aracın işleteni olan … A.Ş. işçilere gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini vermediği için olayın oluşumunda kusurlu olduklarını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ticaret A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden davanın reddi gerektiği, talebin zamanaşımına uğradığını, talebin sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiğini, 30/05/2016 tarihli olay sonrasında davacının şikayetçi olması neticesinde başlatılan soruşturma neticesinde Bakırköy 39.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/662 Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı …’ın taşıt içinde gayri nizami hareket edip, taşıttan sarkarak kuralları ihlal ettiğinin belirlendiğini, bu nedenle kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … dağıtımında yardımcı olarak görev yaptığını, husumetin müvekkiline değil aracın sevk ve idaresi kendisinde olan şahsa yöneltilmesi gerektiğini, davacı …’ın kazanın meydana gelmesinde birinci derece kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili Bakırköy 39.Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/662 esas 2016/808 karar sayılı dosya numarası ile kamu davası açıldığını, davanın … ve kazaya karışan araçlar sigorta şirketlerine ihbar edilmesini talep ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, “davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 114/c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine, talep halinde karar kesinleştiğinde dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı …Ticaret A.Ş.vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …Ticaret A.Ş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsizliğine ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verildiğini ancak müvekkilin cevap dilekçesinde dile getirdiği hususlara istinaden davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesi gerekliyken sadece görev yönünden ret kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış, görev ilişkisi haline gelmiştir. HMK’nın 1. ve 115. maddeleri gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Açılan davada davacı ve davalılar arasındaki ihtilaf da haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığına göre açılan dava ticari dava olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle Ticaret Mahkemesi olan İlk Derece Mahkemesinin davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekili, istinaf dilekçesi ile görevsizlik kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzeninden olduğundan davanın esasına girilmeden resen gözetilir. Bu bağlamda esasa yönelik iddia ve itiraz da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.Öte yandan davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmasına ve mahkemece de görevsizlik kararı verilmesine rağmen bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvuran davalının kötüniyetli olduğu kanaatine varıldığından HMK 351. maddesince yollaması ile 329/2. maddesi gereğince istinaf talep eden davalının 500,00 TL disiplin para cezasına mahkumiyetine karar verilmiştir. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … Ticaret A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı …Ticaret A.Ş. istinaf talebinde kötüniyet sahibi olduğu kanaatine varıldığından 500,00 TL disiplin para cezasına mahkûm edilmesine,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/10/2019