Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2530 E. 2021/1977 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2530
KARAR NO: 2021/1977
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2016/1183 Esas – 2019/451 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2010 tarihinde E-90 otoyolu Düziçi otoban gişeleri Gaziantep ilinden Osmaniye ili istikametine doğru seyir halinde olan … plakalı yolcu otobüsünün … plakalı kamyona arkadan çarpması sonucunda yolcu otobüsünde bulunan yolculardan bazılarının öldüğü, bazılarının yaralandığını, olayda …’nin sakat kaldığını, söz konusu maluliyetle ilgili olarak … vekilinin otobüsün ferdi koltuk sigortacısı … Sigortadan 60.000,00 TL, otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olan … Sigortadan 96.189,28 TL tahsil ettiğini, … vekili sürekli sakatlık ile ilgili kalan alacağının tahsili için trafik sigortacısı olan müvekkili aleyhine tazminat davası açtığını, müvekkili tarafından 15.494,33 TL ödeme yapıldığını, … vekili tarafından daha sonra 44.813,12 TL’lik ek dava açıldığını, … Sigorta … sigortacısı olduğu için öncelikli sigorta konumunda olduğunu, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen tazminatların davalı sigorta şirketinden talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketinin müvekkilinin talebini geri çevirdiğini, alacak tahsil edilemeyince davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının şahıs başına 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu kaza neticesinde malul kalan …’nin başvuru neticesinde hasar dosyası açıldığını ve 30/07/2013 tarihinde 96.189,28 TL tutarındaki maluliyet tazminatının ödendiğini, ödeme ile hesaplama tutarı arasında fark çıkması halinde yapılan ödemenin denkleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davanın Kabulü ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına, 2-Tazminat isteminin koşulları oluşmadığından Reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı borçlu bakımından icra inkar tazminatını tüm koşulları somut olayda mevcut olup borçlu aleyhinde inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … aracın müvekkil şirket nezdinde zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, aynı aracın davacı nezdinde aynı zamanda trafik poliçesi ile de sigortalı olduğunu, zararın öncelikli olarak müvekkil şirket nezdinde düzenlenen zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesinden, teminatın tükendiği durumlarda da aşan kısım için davacı tarafından düzenlenen trafik poliçe teminatından karşılanmasının esas ve kabullerinde olduğunu, davacının mağdura, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/35 E. 2015/219 K. sayılı ilamına istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına, 11.05.2015 tarihinde 10.000 TL asıl alacak feriler ile birlikte 15.494,33 TL olmak üzere ve bilahare Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/685 E. sayılı ek davada yargılama devam ederken 18.11.2015 tarihli protokol ile 44.813 TL asıl feriler ile birlikte 66.997 TL olmak üzere toplam 82.491,33 TL ödeme yapmış olduğunu, söz konusu davaların hiçbirinin taraflarına ihbar edilmediği gibi davacı … Sigorta’nın yukarıda anılan ödemelerinden önce müvekkili şirket tarafından mağdura 30.07.2013 tarihinde 96.189,28 TL tazminat ödemesi yapıldığını, ancak mağdura kendilerince yapılan bu 96.189,28 TL’lik tazminat ödemesinin … Sigorta tarafından yapılan ödemelerden mahsup edilmediğini, … tarafından mağdura yapılan tazminat ödemeleri bu sebeple fazla olduğunu, …Ergo Sigorta tarafından mağdura yapılan mükerrer nitelikteki fazla tazminat ödemelerinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını ayrıca … Sigorta ödeme yaparken davaları ihbar etmediğinden, mağdura ödenen olay tarihi ile ihbar tarihi arasındaki işlemiş faiz nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın tahsili için girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 04/07/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan dava dışı …’nin yaralandığı, … plakalı aracın trafik sigortasının davacı tarafından, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı, davacının trafik sigorta poliçesi kapsamında yaralanan dava dışı yolcuya maddi tazminat ödemesi yaptığı ve zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olan davalıya rücu için icra takibi başlattığı, itiraz üzerine de eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.” 4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Somut olayda; Davacı … Sigorta AŞ tarafından, kazaya karışan aracın, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı; bu aracın 04/07/2010 tarihinde karıştığı trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan dava dışı …’nin yaralanması ve maluliyetine dayalı olarak davacı şirket tarafından dava dışı …’ye 82.491,33 TL ödeme yapıldığı; Davalı … Sigorta A.Ş tarafından,kazaya karışan aracın, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta poliçesi ile sigortalandığı, bu aracın 04/07/2010 tarihinde karıştığı trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan dava dışı …’nin yaralanması ve maluliyetine dayalı olarak davalı şirket tarafından 82.323,23 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi, sıralı sorumluluk ilkesi gereği dava dışı …’nin maddi zararını karşılama yükümlülüğünün, öncelikle davalı … Sigorta A.Ş’de olduğu gerekçesiyle, kendisi tarafından davalı dava dışı …’ye ödenen 82.491,00 TL’nin rücuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davası açılmıştır. Somut olayda; sorumluluk açısından ve ödenen miktarlar yönünden taraflar arasından bir ihtilaf bulunmamakta olup, Dava dışı …’nin gerçek zararının ve sigorta şirketlerinin sorumluluk miktarlarının belirlenmesine yönelik olarak bilirkişilerce düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; Davaya konu kaza nedeniyle davalı şirketin … plakalı araç için 06/07/2009-06/07/2010 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi tanzim ettiği, kaza tarihinin 04/07/2010 olması sebebiyle poliçe kapsamında olduğu, davalı şirket tarafından poliçe ile verilen teminat limiti 125.000,00 TL ise de kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığının belirlediği teminat limitinin 175.000,00 TL olması sebebiyle davalı şirketin bu miktara kadar sorumlu olduğu, davalı şirket tarafından kazazede …’ye 82.323,23 TL ödeme yapıldığından bakiye sorumluluğunun 92.676,77 TL olduğu, davacı tarafından Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/35 Esas sayılı dosyası kapsamında verilen karar gereği Şanlıurfa … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında 15.494,33 TL, Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/685 Esas sayılı dosyası kapsamında … ile uzlaşma neticesinde ödenen 44.813,00 TL asıl alacak, 11.458,00 TL işlemiş faiz, 5.229,00 TL dava vekalet ücret, 184,00 TL yargılama gideri, 5.313,00 TL icra vekalet ücretinden, 44.813,00 TL asıl alacak, 11.458,00 TL işlemiş faiz yönünden davalının sorumlu olduğu, bu durumda 15.494,33 TL + 44.813,00 TL asıl alacak + 11.458,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.765,33 TL’nin davalıdan tahsili gerektiği, 5.229,00 TL dava vekalet ücreti, 184,00 TL yargılama gideri, 5.313,00 TL icra vekalet ücreti yönünden değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler, davacı ve davalı sigorta şirketince yapılan ödemeler, zorunlu karayolu taşımacılık sigorta teminat limitinin tüketilmemiş olması ve buna bağlı olarak davalı sigorta şirketinin teminat limiti olan 175.000,00 TL’den davalı şirket tarafından kazazede …’ye ödenen 82.323,23 TL ödeme düşülerek kalan 92.676,77 TL limite göre değerlendirme yapılmasında yine 5.229,00 TL dava vekalet ücret, 184,00 TL yargılama gideri ile 5.313,00 TL icra vekalet ücretinin de ödenmesi açısından davacı tarafından yapılan bu ödemelerden de davalının sorumlu olduğu bu durumda davacının toplam 10.726,00 TL alacak talebinin de yerinde olduğu yönündeki kabulününde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından davalıya ihbar yapılmamasının davalının sorumluluğunu kaldırmayacağı değerlendirildiğinde davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 02/12/2019 tarih, 2017/5008 E. 2019/11359 K. sayılı kararı). Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalıya rücusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-a. Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, b. Alınması gereken 6.002,93 TL harçtan peşin alınan 1.501,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.501,93 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2021