Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2468 E. 2021/1947 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2468
KARAR NO: 2021/1947
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2016/207 Esas – 2018/1279 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalı şirkete … nolu poliçe ile trafik sigortalı … plakalı aracın 15.02.2016 tarihinde İstanbul Sarıyer’de Büyükdere caddesi üzerinde davacıların müşterek çocuğu …u’nun yönetimindeki motosiklete çarptığını ve ölümüne neden olduğunu, davacıların manevi olarak da çok sarsıldıklarını , fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak koşulu ile şimdilik toplam 1.000.-11. (Her davacı için 500 TL olmak koşuluyla) destekten yoksunluk tazminatının davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek avans Taizi ile tahsiline karar verilmesini, müvekkillerinin uğradığı manevi zararın 100.000 TL olarak davalı … ve …’den dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesinde bahsedilen … plakalı aracın kendilerine 12.12.2015/2016 vadeli … nolu poliçe ile KMA ZMMS (Trafik) sigortalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunmaması halinde sorumluluklarının da doğmayacağını, davacıların öncelikle destekten yoksun kalıp kalmadıklarının araştırılması gerektiğini, müvekkil şirketlerinin temerrüte düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın haksız ve hukuksuz olduğunu, olay yeri polis raporunda davalılara 8/8 oranında kusur yüklenmediğini, kaza sırasında mevcut emare ve bilgilerle davalının yanlış şerit değiştirdiğini ve buna karşın davacıların murisinin de aşırı süratli motor kullandığının tespit edildiğini, ceza yargılamasında dosyaya giren delillere göre aşırı süratli bir biçimde ve zikzak çizerek araçların arasından geçmeye çalışırken elim kazanın meydana geldiğinin açık olduğunu, kaza sırasında ölenin aşırı alkollü olduğunun İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/66 E. Sayılı dosyasına giren Adli Tıp Raporu ile sabit olduğunu, 1,24 promil alkollü olduğunu, bu seviyede alkolün tehlike oluşturacağını, motosiklet sürücüsü ölenin ehliyetinin olmadığını, avans faizi istenmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, maddi ve manevi tazminat davalarında yasa faiz istenebileceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davacıların maddi tazminat yönünden davasının feragat nedeniyle reddine 2-Davacı … lehine 6100 Sayılı HMK’nın 26. Maddesi gereğince 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 29/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve faize dair fazlaya ilişkin talebin reddine,3-Davacı … lehine 6100 Sayılı HMK’nın 26. Maddesi gereğince 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 29/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve faize dair fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme müvekkiller yönünden … için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmettiğini, ancak bu miktarın çok düşük olduğunu, maddi tazminat yönünden davanın … Sigortaya açıldığı diğer davalılara yönelik maddi tazminat davası açılmadığını, vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu talep belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tetkikiniz esnasında ortaya çıkan sair nedenlerle bozma sebeplerinin tespiti halinde mahkemece verilen hükmün bozulmasını, dosyanın yeniden hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini, hükmün bozulması yerine davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde dosyada yeniden hüküm tesisi ile müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini, istinaf başvuru taleplerinin kabulüne karar verilmesini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … ve … vekilinin isitnaf başvurusunun mahkemece 02/07/2019 tarihli ek karar ile reddine karar verildiği, kararın ilgili davalılar vekiline 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ek karara karşı istinaf yoluna başvuru yapılmadığı görüldü. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının düşük belirlendiği; aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacılar lehine ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesi incelendiğinde davacılar tarafından maddi tazminat davasının davalı … Sigorta A.Ş’ye yöneltildiği, diğer davalara yöneltilmediği görülmektedir. Bu kapsamda mahkemece bu husus gözetilmeden davalılar … ve … vekiline reddedilen maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekili istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekili istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacıların maddi tazminat yönünden davasının feragat nedeniyle reddine, 2-Davacı … lehine HMK’nın 26. maddesi gereğince 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 29/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve faize dair fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacı … lehine HMK’nın 26. maddesi gereğince 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 29/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve faize dair fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- Alınması gereken 2.732,40 TL ilam harcından peşin olarak yatırılan 341,55 TL peşin harç ile 176,00 TL ıslah harcı toplamı olan 517,55 TL’nin mahsubu bakiye 2.214,85 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, Peşin harç ve ıslah harcı toplamı olarak yatırılan toplam 517,55 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, başvuru ve vekalet suret harcının davacı üzerinde bırakılmasına, 5- HMK gereğince bilirkişi ücreti, tebligat gideri, posta masrafı olan 2.141,70 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 857,00 TL’nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye kısmının davacılar uhdesinde bırakılmasına, 6- Maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta A.Ş vekalet ücreti talep etmediğini bildirdiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 7- Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Ayşe Aksu’ ya verilmesine, 8- Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ ya verilmesine, 9- Red edilen manevi tazminat yönünde davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve …’e verilmesine, 10-Red edilen manevi tazminat yönünde davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve …’e verilmesine, 11- HMK m. 333 uyarınca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen davacı gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar vekili ve davalılar … ve … vekilinin tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 150,20 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/11/2021