Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2408 E. 2021/2054 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2408
KARAR NO: 2021/2054
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2014/256 Esas – 2019/538 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 26/09/2013
BİRLEŞEN
İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2015/1202 Esas – 2016/4 Karar SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.12.2012 tarihinde sürücüsünün … olduğu ve … plakalı İstanbul Kartal İlçe Belediyesine ait … Sigorta tarafından sigortalı araç ile gerçekleşen kaza neticesinde …’un vefat ettiği, şoför …’ın 8’de 8 ve asli kusurlu olduğunun raporlar ile tespit edildiğinden 10.000 TL maddi tazminatının kaza tarihi olan 04/12/2012 tarihininden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacıların babası olan müteveffa …’un 14/12/2012 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan davalı Kartal Belediyesi adına kayıtlı … plakalı otobüste yolcu olarak seyahat ettiği sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı eş … için 30.000,00 TL, … için 30.000,00 TL ve diğer her bir çoçuk (3 çocuk) için 20.000,00 TL olmak üzere toplam: 120.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/12/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin sigorta limiti gözetilerek ve manevi tazminat yönünden sigorta şirketinden talepleri bulunmaksızın) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil şirkete … nolu poliçe ile KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile sorumluluğunun sona erdiğinden, açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın husumet nedeniyle reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26 yıldır şoför olarak Kartal Belediyesinde görev yaptığını, müvekkilinin kullandığı … plakalı aracın Kartal Belediyesinin aracı olduğunu, aracın tüm teknik özelliklerinden Kartal Belediyesinin sorumlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kartal Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; ceza davasının sonucunun huzurdaki davayı etkileyeceğinden ceza davasının huzurdaki davaya bekletici mesele yapılmasını, davacılardan … adına 662,00 TL, … adına 54.755,00 TL hasar ödeme onay formunun düzenlendiği ve ödendiğinin bildirildiğini, zararlarını tazmin eden davacıların ikinci kez tazminat talebinde bulunmalarının haksız ve sebepsiz zenginleşmelerine neden olacağından davanın reddini, müvekkili belediyenin meydana gelen olayda kusursuz sorumlu olduğunun açık olduğunu belirterek yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacılar … için 19.516,55 TL, davacı … için 2.053,28 TL’nin davalılar … ve Kartal belediyesinden 04/12/2012 tarihinden, davalı sigorta şirketinden 11/02/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahisili ile bu davacılara ödenmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına, 2-Davacılar …, … ve … için açılan Maddi tazminata ilişkin davanın reddine, 6-Mahkememiz dosyası ile birleşen 2015/1202 E. Sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü ile davacı eş … için takdiren 20.000,00 TL, kızı … için takdiren 15.000,00 TL, kızı … için takdiren 15.000,00 TL , oğlu … için takdiren 15.000,00 TL, oğlu … için takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve Kartal belediyesinden kaza tarihi 04/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar …, …, …, … ve … vekili, davalı … vekili ve Kartal Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar …, …, …, … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffanın emekli aylığı almakta ve aynı zamanda marangozluk yapmakta olduğunu, müteveffanın yalnızca marangozluktan aylık kazancına ilişkin emsal ücretin taraflarınca talep edilmiş olduğunu ancak bu yönde ayrıca inceleme yapılmamış olduğunu, ölüm sigortasından bağlanan yardımlar için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 26. maddesine göre, kurumun rücu hakkının bulunmadığını, bu nedenle mükerrer ödemeden söz edilemeyeceğini, haksız eylem sonucu ölen murisin, yaşamı süresince çalışmış ve bu çalışması nedeniyle her ay düzenli olarak belli bir miktar para prim olarak SGK ya yatırılmış olduğunu, zarar verenin bu paradan yararlanmasının söz konusu olamayacağını, müvekkillerine bağlanan dul aylığının, haksız eylem sonucu meydana gelen zarardan mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müteveffanın kazançlarının destek alan kişilere paylaştırılma oranlarına da katılmadıklarını, hiç şüphesiz ki müteveffanın yaşının büyüklüğü nazara alındığında elde ettiği gelirin neredeyse tamamını oğluna ve eşine ve nihai olarak evine kazancının çok daha büyük bir kısmını harcamakta olduğunu, manevi tazminat bedelinin meydana gelen acı ve ızdırabı hafifletecek nitelikte olmadığını ve az olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; destek tazminatı konusunda müvekkilinin sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin, diğer davalı Kartal Belediyesi’nin işçisi olduğunu, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda kendisine verilen aracı kullanmış olduğunu, davalı belediyenin işçi Sağlığı ve İş güvenliği tedbirlerini uygulamamış olduğunu, müvekkilinin sendika üyesi olduğunu, İş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 63. maddesi gereğince kara yollarında gelebilecek trafik kazalarında hasar ve tazminat bedelinden işverenin sorumlu olacağının belirtilmiş olduğunu, müvekkilinin diğer davalı Kartal Belediyesi’nin işçisi olduğunu, onun emir ve talimatları ile görev yapmış olduğunu, davalı Kartal Belediyesi, kış şartlarında müvekkilini yazlık lastikli, gerekli kuralara uymayan araçla göreve çıkarmış , bu nedenle kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, müvekkilinin emekli bir işçi olduğun, toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince davalı Kartal Belediyesi’nin sorumlu olduğunu, manevi miktarlarının fazla olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Kartal Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil Belediyeye ait olan aracın … Sigorta A.Ş.’nde sigortalı bulunmakta olduğunu, destek hizmetleri müdürlüğü’nden dava ile ilgili gönderilen evraklarda davacılardan … adına 662,00 TL … adına 54.755,00 TL hasar ödeme onay formunun düzenlendiği ve ödendiğinin bildirilmiş olduğunu, bu konu ile ilgili zararlarını tazmin eden davacıların istinafa konu karar doğrultusunda tazminat almalarının haksız ve sebepsiz zenginleşmelerine neden olacağını kaldırılması gerektiğini, müvekkil Belediye’nin meydana gelen olayda kusursuz sorumlu olduğunu, tazminat hukukunda, zarar ile idarenin eylem ve işlemi arasında nedensellik bağının bulunmaması, idareye herhangi bir kusurun atfedilmemiş olması, yapılan işlemin hukuka uygun olması halinde idarenin zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmamakta olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı aktüer bilirkişi raporunda desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresinin, davacıların kaza tarihinde yaşlarına göre destek süreleri belirlenerek desteğin marangozluktan elde ettiği mahkemece tespit edilen ücret üzerinden kabul edilerek destek, eş, çocuk …’a pay verilerek, davacı eşe bağlanan dul ağlığının mahsup edilmeden, sigorta tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri mahsup edilerek yerleşik yargıtay içtihatlarında benimsenen yöntem ve ilkelere göre tazminat hesaplaması yapılmış olmasında ve İlk Derece Mahkemesince de bu rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil halinde müteselsil sorumluların dış ilişkisi 61.maddede düzenlenerek birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı kabul edilmiş ; müteselsil sorumlar arasındaki iç ilişkisi ise 62.maddede düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nın 162/1.maddesine göre ise müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. Davalı sürücü istinaf dilekçesinde davalı Kartal Belediyesi’nin işçisi olduğunu, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda kendisine verilen aracı kullanmış olduğunu, sorumlu olmadığını, diğer davalı belediye istinaf dilekçesinde ise idareye herhangi bir kusurun atfedilmemiş olduğunu idarenin zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek istinaf talep etmişlerdir. Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı … kazaya neden olan aracın sürücüsü olması nedeni ile zarara sebebiyet veren olarak, davalı Belediyenin de aracın işleteni olarak aleyhlerine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının tüm davacılara verilen toplam miktar üzerinden değerlendirildiğinde manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekili, davalı … vekili ve Kartal Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekili, davalı … vekili ve Kartal Belediye Başkanlığı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 5.464,80 TL harçtan peşin alınan 1.734,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.730,24 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 5.464,80 TL harçtan peşin alınan 1.734,56TL harcın mahsubu ile bakiye 3.730,24 TL harcın davalı Kartal Belediye Başkanlığı’ndan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/11/2021