Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2407 E. 2020/376 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/2407
KARAR NO : 2020/376
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI : 2014/1123 Esas – 2019/556 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisi …’ün 08/06/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat ettiği belirtilerek, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığı nedenle şimdilik 12.500 TL maddi tazminatın, davalıdan poliçe kapsamında tahsili talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabul edilemez olduğunu, ATK’dan kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 98/1 ve 99 maddeleri gereğince sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararların ödeme yükümlülüğünün sigortacıya ihbarından itibaren 8 iş gücü geçmesiyle faizin oluşacağı , bu nedenle faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davaya konu 08/06/2011 tarihli haksız fiil nedeniyle, davacılardan … yönünden 145.341,85 TL’nin, davacılardan … yönünden 12.683,40 TL, davacılardan … yönünden 12.367,31 TL maddi tazminat bedelinin dava tarihi olan 02/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile iş bu davacılara ayrı ayrı ödenmesine, davacılar … ve … yönünden ise davanın reddine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacılar ile aracın işleteni ve sürücüsü arasında CMK’nın 253.maddesi kapsamında uzlaşma sağlandığından davacıların tazminat davası açmasının mümkün olmadığını, her durumda yapılan ödemenin tazminattan tenzili gerekirken itirazlarının değerlendirilmemesi nedeniyle kararın hatalı olduğunu, olayı görmediği kaza tespit tutanağı ile sabit olan bir tanığın beyanları esas alınarak belirlenen kusur oranlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. … Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamına alınan Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/353 Esas 2013/45 Karar sayılı dosyasında davacıların zararlarının giderildiğini, şikayetçi olmadıklarını beyan etmişlerdir. Bunun dışında 5271 sayılı CMK’nın 253/19.maddesi gereğince uzlaşma tutanağının düzenlendiğine dair bir belgeye rastlanmamıştır.5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/7. maddesi gereğince, davacıların suça ilişkin şikayetten vazgeçme beyanında, şahsi haklarından da vazgeçtiklerini açıkça ifade etmedikleri gözetildiğinde, şikayetten vazgeçme beyanı eldeki tazminat talebine engel değildir. Taraflar arasında açıkça uzlaşma sağlandığına dair ceza dosyası kapsamında belge bulunmadığından bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından hükme esas alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunun tebliğine rağmen süresi içerisinde ödemenin tenziline ilişkin itiraz ya da talepte bulunmamıştır. Bu durumda HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde aktüerya raporu bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan aktüerya raporuna ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır.Davaya konu kaza ile ilgili kaza tespit tutanağında, kazayı gören tanık bulunmadığını, kusur değerlendirilmesinin yapılamadığının belirtildiği, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/10174 esas sayılı soruşturma dosyasında herhangi bir tanık ifadesinin alınmadığı ,Üsküdan 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/353 esas sayılı dosyasında herhangi bir tanık ifadesinin alınmadığı, mobese görüntülerinin bulunmadığının tespit edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 10/02/2012 tarihli raporunda iki olasılıklı rapor düzenlendiği, dosyanın şikayettten vazgeçme nedeni ile düşmesine karar verildiği görülmüştür. Dosya kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinin 24/07/205 tarihli bilirkişi raporunda olasılıklı olarak ceza mahkemesindeki değerlendirme ile benzer tespit yapıldığı, 24/12/2015 tarihli ATK ek raporunda tanık …’ın beyanına göre sürücünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, İTÜ öğretim görevlilerinden oluşturulan 3 kişilik heyet raporunda sürücünün %100 kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu kapsamda hükme esas alınan İTÜ öğretim görevlilerinden oluşturulan 3 kişilik heyet raporunundaki kusura ilişkin değerlendirmenin denetime elverişli ve oluşa uygun olduğu, mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 11.639,52 TL karar harcından peşin alınan 2.910,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.729,52 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/02/2020