Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2346 E. 2021/2001 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2346
KARAR NO: 2021/2001
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2018/215 Esas – 2019/640 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu …’e ait … plakalı araç ile 28.09.2015 tarihinde İstanbul ili Zeytinburnu İlçesi … Cad. üzerinde seyir halinde iken, park halindeki …plakalı araç ile … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasar meydana geldiğini, 28.09.2015 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’ndan da anlaşılacağı üzere; … plakalı aracın sürücüsü, kazaya %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiğini ve kaza yerinden firar ettiğini, davacı müvekkil şirket, … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 11.000-TL hasar bedelini, 09.11.2015 tarihinde, onarımı yapana ödediğini, hasarın ödenmesiyle, müvekkil şirket, sigortalısının yerine halef olduğunu, davalı/borçlu müvekkili sigorta şirketi tarafından başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, yasal faiziyle birlikte takibin devamına, borçlunun % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar/kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin huzurdaki davaya konu kusur veya kusursuz sorumluluk hallerine dair davacıya karşı herhangi bir hukuki mesuliyeti bulunmadığını, müvekkiline ait olan … plaka sayılı aracını 28.09.2015 tarihinde otopark aboneliğinin bulunduğu … Otoparkına park ettiğini, müvekkilinin akrabasının aracının kazalı bir halde “…” üzerinde terk edilmiş halde olduğunu bildirmesi üzerine müvekkilinin olay yerine gittiğinde aracının … ve … plaka sayılı araçlara çarpmak suretiyle zarar verdiğini öğrendiğini, müvekkilinin izni ve rızası dışında otopark işletmecisi tarafından aracın bulunduğu otoparktan çıkartılarak trafiğe çıkarıldığı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşmasına sebebiyet verdiğini, bu anlamda müvekkile kusur atfedilemeyeceğini, müvekkilinin aracı kaza sonrasında pert duruma gelmiş olup, … Sigorta tarafından Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi ile pert bedeli alındığını, hasar bedelinin, … Sigorta A.Ş.’ye rücu edilerek alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı…. A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, …’in Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2015/90687 soruşturma dosyasına … isimli bir Suriyeli çalışanın bu kazayı yaptığı yönünde ifade verdiğini, davalının suç duyurusunda verdiği ifadelerinde meydana gelen kazadan …’i sorumlu tuttuğunu, … imzalı Otopark Abonelik Sözleşmesini dosyaya sunduklarını ancak … imzalı ve meydana gelen kazanın sorumluluğunu kabul eden başka bir yazı dosyaya ibraz ettiklerini tüm bu hususlar değerlendirildiğinde davalının ve davalının sorumlu olarak ileri sürdüğü dava dışı şahısların ifadelerinin çelişkili olduğunun açıkça ortada olduğunu, davalının Karayolları Trafik Kanunu ve Yargıtay kararları uyarınca aracın maliki olarak meydana gelen hasarı tazminle sorumlu olduğunun açık olduğunu, belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedeli için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işleten, zarara uğrayan 3. kişilere karşı tehlike sorumluluğu esasına göre, araç sürücüsü de haksız fiil sorumluluğu esasına sorumludur. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ise; o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortasıdır. 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Somut uyuşmazlıkta, 28.09.2015 tarihinde davalı taraf aracını otoparka bırakmış, otopark işletmecisi, davalının bilgi ve rızası dışında aracı kullandığı esnada kaza meydana gelmiş ve davacı sigorta şirketi zarar gören araca yaptığı ödeme için rücuen tazminat talebinde bulunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Mahkemece “… Davalının şikayetiyle görülen Bakırköy 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/73 Esas sayılı dosyasında dava dışı …, Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçundan ceza almış ve cezası kesinleşmiştir. Davalı araç maliki olması sebebiyle kusursuz sorumludur. Ancak kusursuz sorumluluk üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle kesilebilir. Kesinleşen bu mahkeme kararıyla da sabit olduğu üzere davalının bilgisi dışında aracı üçüncü kişi tarafından alınıp kullanıldığından üçüncü kişinin ağır kusuru kusursuz sorumluluğu kestiğinden meydana gelen zarardan davalı sorumlu tutulamayacağından davanın reddine” karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/11/2021