Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2344 E. 2021/2077 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2344
KARAR NO: 2021/2077
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2015/628 Esas – 2019/818 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Taz.)
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/04/2012 tarih ve saat 17:45’de …caddesinde davacının motorsikleti ile kendi şeridinde uygun bir biçimde seyir halindeyken … A.Ş adına kayıtlı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tam kusurlu olarak davacıya çarptığını, söz konusu aracın davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, kaza döneminde aracın işleteni … Ltd. Şti. iken ünvan değişikliğine gidildiği ve yeni ünvanın …A.Ş’ne olduğunu, işbu kazada davalı araç sürücüsünün KTK’nın 84/6. maddesinde de yer alan “doğrultu değiştirirken manevrayı ayarlama” bendini ihlal ettiği için tam kusurlu olup bu durumun kaza tespit tutanağında da belirtildiğini, müvekkilinin kaza sonucunda çok ciddi ve ağır bir şekilde yaralanıp, tüm vücudunda kırıkların meydana geldiği ve %18 özürlü olduğunun sağlık kurulu raporu ile tespit edildiğini, müvekkilinin 06/11/2012 tarihinde davalı sigorta şirketi …A.Ş’ye başvuru yaptığını, söz konusu faizin bu başvuru tarihinden itibaren başlatılmasının gerektiğini, müvekkilin kaza anında 1985 doğumlu olup kebap ustası olarak çalışarak geçimini bu yolla temin ettiğini, kaza anında ise net ücretinin 3.000,00 TL olduğunu, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan …ve …A.Ş’ye müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; …plaka sayılı aracın sigorta poliçesi ile ölüm halinde 225.000,00 TL. Azami sorumluluk hadleri ile sigortalı olduğunu, davacı tarafça sigorta şirketine müracat edilmesi sonucunda …nolu hasar dosyası açıldığını, 35.755,37 TL tazminatın davalı şirketçe kabul edilmiş olduğu ve davacıya 22/04/2015 tarihinde ödendiğini, davanın reddine, başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının söz konusu kazada araç işleteni olmadığı halde aleyhine açılmış olan işbu davanın “pasif husumet yokluğu” nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca kaza tutanağında yer alan kusur tespitinin taraflarınca kabulunün mümkün olmadığını, davacı yanın iddiasına ve fahiş tazminat talebine dayanak oluşturacak hiç bir sağlık raporunun sunulmadığı gibi tedavi masraflarını gösteren hiç bir belgenin de dosyaya mübrez olmadığını, bilgi ve belge ile desteklenmeyen söz konusu maddi ve manevi zarar iddiasının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını belirterek öncelikle davanın husumet yokluğundan reddine aksi taktirde davanın esastan reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Davacı tarafça açılan manevi tazminat istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile; toplam 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … isimli şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçelerinde ve dosyada mübrez tüm beyanlarında müvekkil şirketin “araç işleteni” olmadığını, bu nedenle söz konusu tazminat talebinden sorumlu tutulamayacağı belirtilmesine ve bu husustaki delillerinin sunulmasına rağmen ilk derece mahkemesince bu yöndeki beyanlarının hiçbir şekilde değerlendirilmeksizin eksik incelemeyle müvekkil aleyhine “araç işleteni” olduğundan bahisle hüküm kurulduğunu, Yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca da araç kiralama işiyle iştigal eden şirketlerin kiraya verdiği araçlarla meydana getirilen zararlardan sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebi teşkil ettiğini, husumet itirazlarını tekrarlamakla birlikte gerekir ki hükmedilen tazminat tutarı fahiş olup Yargıtay İçtihatlarının aksine davanın zenginleşmesine yol açtığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmayıp dosya kapsamında bu hususa ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkiline kusur atfedilen ve hükme esas alınan adli tıp raporunun denetime elverişli olmadığını, hükmedilen manevi tazminat tutarının fahiş olup kabul edilemeyeceğini, maddi tazminat bakımından feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de maddi tazminat bakımından lehimize vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 28.04.2012 günü saat 17:45 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklet ile seyri sırasında geldiği olay yerinde aracının ön kısımları ile ön ilerisinde yolun sağından sola manevra ile harekete geçerek kavşaktan sola dönüşle Askeri Lojmanlar istikametine geçmek isteyen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön çamurluk kapı kısımları ile çarpışması dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacı sürücü …’ın yaralandığı ve maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Trafik kazası tespit tutanağında sürücü …’ın 2918 sayılı KTK’nın 34. Maddesinde yer alan sürücü asli kusurlarından doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak bendini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, sürücü …’ın diğer sürücü kusurlarından 52/1b bendini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda; “Sürücü …’ın olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle %75 oranında kusurlu, sürücü…’ın olay yeri kavşak mahalline yaklaşımı sırasında hızını kavşak şartlarına göre ayarlamadığı, yeterince müteyakkız bulunmadığı, bu haliyle geldiği olay yerinde ön ilerisinde yolun sağından sola manevra ile harekete geçerek kavşaktan sola dönüşle Askeri Lojmanlar istikametine seyretmek isteyen otomobil ile çarpışmasıyla meydana gelen olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareketiyle %25 oranında kusurlu” oldukları belirlemesi yapılmıştır. ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor ile aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi mercilerce düzenlenmiş kaza tespit raporu birbirini doğrular nitelikte ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan davalı … vekili tarafından kusura yapılan istinaf talebi yerinde değildir. Dava tarihinden sonra yargılama devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması nedeniyle davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat etmiş müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği feragat diğer davalılar açısından sonuç doğurmuştur. Burada hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı … vekili tarafından kusura yapılan istinaf talebi yerinde değildir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2017/3046 Esas ve 2019/9892 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, davalı …A.Ş. vekili dava konusu aracın kendilerine ait olduğunu fakat aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile dava dışı …A.Ş.’ye kiraya verildiğini iddia ettiği halde mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken …A.Ş. vekilinin dava konusu aracın kendilerine ait olduğunu fakat aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile dava dışı …A.Ş.’ye kiraya verildiğini iddiası yönünden araştırma yapılarak delillerinin toplanması, davacıya varsa kira sözleşmesini ibraz etmesi için mehil verilmesi, kirala sözleşmesinin ibrazı halinde hükümleri değerlendirilerek kira sözleşme süresinin ne kadar olduğu, süresinin uzatılıp uzatılmadığı, kira süresinin kaza tarihini kapsayıp kapsamadığı, kazanın meydana geldiği tarihte kira sözleşmesinin sona erip ermediği tespit edildikten sonra taraflar arasındaki kira sözleşmesinin kaza tarihini kapsadığı sonucuna varılması halinde kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işletenin ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği ve davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır Daire kararının kapsam ve şekline göre; dava şartı olan diğer davalının taraf sıfatına sahip olup olmadığı denetlenmeden karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olduğundan manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin ve …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekili ve …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı …A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2021