Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2332 E. 2021/1969 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2332
KARAR NO: 2021/1969
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/01/2019
NUMARASI: 2016/736 Esas – 2019/33 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın sevk ve idaresindeki araçların çarpışması neticesinde … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkillerinin murisi …’nın vefat ettiğini, müvekkillerinin kaza neticesinde müvekkillerinin desteğinden yoksun kalarak psikolojik tedavi gördüklerini, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde müvekkillerine 04/03/2016 tarihinde 6.505,75 TL ödeme yapıldığını, ancak ödemenin yeterli olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik davacı eş … için 30.000,00 TL, çocukları olan davacılar … ve … için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan, 500 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 8.588,51 TL’ye yükseltmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 05/03/2011-2012 tarihlerini kapsar şekilde karayolları zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat bedelinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın başvurusu neticesinde 7.155,34 TL ödemenin yapıldığını, bakiye sorumluluk bedeli olarak 192.844,66 TL kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/378 esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporlarına göre davacının desteğinin asli kusurlu olduğunu, kendisinin kusurunun olmadığının tespit edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacının davasının maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle Reddine, 2-Davacının manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulü ile davacı … için 10.000,00 TL davacılar … için 7.500,00 ve … için 7.500,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı … % 75 kusurlu, kendisinin ise % 25 kusurlu olmasına rağmen, yerel mahkemenin davacının % 75 kusurlu olmasını dikkate almadığını, yüksek miktarda manevi tazminat ödemeye karar verdiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 24.03.2011 günü davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile olay mahalli kavşağa geldiğinde kavşaktan sola dönüş yaptığı esnada aracının sağ ön ve arka kapı kısımları ile karşı istikametten seyreden davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin ön kısmının çarpışması ve … plakalı otomobil içerisinde yolcu olarak bulunan …’nın ölümü ile neticelenen kaza sonucu maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı …’ın yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/11/2021