Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2311 E. 2021/1967 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2311
KARAR NO: 2021/1967
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/05/2019
NUMARASI: 2016/717 Esas 2019/345 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’ün araç maliki, …’ın sürücü ve davalı şirketin ise … plaka sayılı aracın ZMMS Sigortası ve kasko sigortasını yaptığını, 07.12.2015 tarihinde … plakalı aracın yaya olan davacı …’a çarptığını ve müvekkilinin yaralandığını, akabinde aracın sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, kaza sonrasında aracın ön plakasının düşmesi üzerine davalıların tespit edildiğini, kazadan sonra müvekkilinin 4 gün yoğun bakımda kaldığını birçok ameliyat olduğunu, tedavisine devam edildiğini, yatalak ve bakıma muhtaç vaziyette olduğunu, müvekkilinin kaza öncesi konfeksiyonda overlokçu olarak 30 yılı aşkın süredir çalıştığını, … Ltd Şti. de en son net aylık 1.400,00 TL maaş aldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 10.000,00 TL maddi tazminatın/işgöremezlik tazminatının, davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 07.12.2015 tarihinden davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilsen tahsiline, müvekkilleri … için 60.000,00 TL, … İçin 45.000,00 TL, … için 20.000,00TL, çocuk … için 20.000,00 TL, diğer çocuk … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 43.518,50 TL ye çıkarmıştır. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı …’un tamamen kusurlu olduğunu, trafik kurallarını hiçe sayarak karşıya geçmeye çalıştığını, müvekkilinin hız kurallarına riayet ettiğini, müvekkili …’ün sorumlu tutulabilmesi için davacıların araç sürücüsü müvekkilinin eyleminden dolayı zarar görmeleri gerektiğini, ancak kaza tespit tutanakları ile ilgili raporlar incelendiğinde araç sürücüsü müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, kazaya ilişkin Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca 2015/38962 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, soruşturmaya ilişkin ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı iddia olunan aracın müvekkili şirket nezdinde 28.11.2015 – 28.11.2016 tarihlerini kapsar şekilde … adına ZMMS ve kasko sigortası olduğunu, bahse konu kasko sigorta poliçesi ile sigortalının kendi maddi hasarlarını karşılamaya yönelik bir poliçe olduğunu, dava konusu hasara uygun bir teminat içermediğini, müvekkili şirketin poliçelerden kaynaklanan sorumluluğunun azami teminat limiti dahilinde gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacı … yönünden; A)43.518,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bedele davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/12/2015, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 19/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, B) 5.000,00 TL manevi tazminatın … davacıya verilmesine, … a)2.500,00 TL manevi tazminatın … davacı …’a verilmesine, b)1.000,00 TL manevi tazminatın … davacı …’a verilmesine, C)1.000,00 TL manevi tazminatın … davacı …’a verilmesine, d)1.000,00 TL manevi tazminatın … davacı …’a verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalılar … ve … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, reddedilen manevi tazminat yönünden maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, maddi tazminat yönünden kusur açısından dosya üzerinden rapor alınmasının doğru olmadığını, kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkilin kazanın oluşmasından öncesinde gerekli olan dikkat ve özeni gösterdiğini ve yolun boş olması nedeniyle karşıya geçmek üzere hareket etmiş olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın bir kusurunun bulunmadığını, davacı …’ın tamamen kusurlu olduğunu, trafik kurallarını hiçe sayarak karşıya geçmeye çalıştığını, araç sürücüsü müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığından araç sahibi müvekkilinin sorumluluğuna da gidilemeyeceğini, manevi tazminatın ancak cismani zarara uğrayan kimse tarafından talep edilebileceğini, diğer davacılar yönünden manevi tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın hiçbir suretle kusurunun olmadığını, davacının maruz kaldığı sakatlık oranının tespit yöntemini kabul etmediklerini, yerleşik içtihada uygun şekilde, kanuni unsurlara bağlı kalınmak sureti ile yeniden sakatlık oranı tespitine gidilmesi gerektiğini, hesaplanan tazminat tutarının fahiş ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, yasal mevzuat çerçevesinde gerekli kriterler gözetilmek sureti ile hesaplama yapılmamış olduğunu, davacının geliri uygulanması gereken yasal kriterler kapsamında yeniden hesaplanma yapılmak sureti ile davacının taleplerinin yeniden değerlendirme altına alınması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 07.12.2015 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …’e ait, diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigortalı … plaka aracın yaya olan davacı …’e çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacı …’in yaralandığı ve bu yaralanması nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep edildiği, 06.06.2018 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporuna göre meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak …’un %35.2 oranında oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin alınan 07/03/2017 tarihli kusur raporunda sürücü …’ın, %25 oranında kusurlu, davacı yaya …’un, %75 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiş yine ATK Trafik İhtisas Dairesi’ninden alınan 11/05/2018 tarihli kusur raporunda aynı yönde kusur belirlemesi yapılmıştır. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporunun dosya kapsamında toplanan deliller, kaza tespit tutanağı da incelenerek düzenlendiği ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan maluliyet ve aktüerya raporunun istinaf talep eden davalı tarafa HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davalıların süresi içerisinde raporlara itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde maluliyet oranları ile aktüerya raporunda ki hesaplama bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden maluliyet ve aktüerya raporunda ki hesaplamaya ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Yine 56/2.maddesinde ise “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hükümler gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacı …’un yaralanmasının derecesi, mahiyeti ve iyileşme süresi ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile manevi tazminatın belirlenmesinde hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, yaralanmanın ağır bedensel zarar mahiyetinde olmasına göre TBK’nın 56/2. maddesi kapsamında davacı eş ve çocukları olan lehine manevi tazminat verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak davacı … ve eşi olan davacı … için manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı eş … için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı, diğer davacılar için belirlenen manevi tazminat miktarlarının ise manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemece kabul ve red olunan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplama yapılarak nispi vekalet ücreti belirlenmesinde AAÜT, usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ne var ki karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi gereğince manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. İlk Derece Mahkemesince bu hükme aykırı olarak kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini aşan şekilde davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmiş olması doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün vekalet ücreti bakımından da düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Kamu düzenine ilişkin olarak Mahkemece harç hesaplanırken hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı harç hesaplanması ve maddi ve manevi tazminat için yatırılan harçların ayrı ayrı mahsup edilmesi de gerekirken maddi ve manevi tazminat toplamı üzerinden harç hesaplaması yapılması usul ve yasaya aykırı olduğundan oluşturulan yeni hükümde maddi ve manevi tazminata ilişkin harç miktarları ayrı ayrı yazılarak düzeltilmiştir. Bu nedenlerle; davalılar … ve … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalılar … ve … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı … yönünden; a)43.518,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bedele davalı … ve Davalı … yönünden kaza tarihi olan 07/12/2015, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 19/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, b)10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 2-Davacı …, Davacı …, Davacı … ve Davacı … yönünden talep edilen manevi tazminat bakımından; a)5.000,00- TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, b)1.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, c)1.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, d) 1.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 3-a.Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 2.972,74 TL karar harcından maddi tazminat için peşin alınan 34,16 TL ile ıslah ile alınan 29,00 TL harç toplamı 63,16 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.909,58 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, b. Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.229,58 TL karar harcından manevi tazminat için peşin alınan 512,32 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 717,26 TL karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 4-Davacı tarafça yapılan 608,98 TL Harç (29,20 TL BH, 546,48 TL PH, 4,30 TL VH, 29,00 TL Islah Harcı) 700,00 TL Bilirkişi Ücreti, 679,10 TL Tebligat Gideri, 564,50 TL ATK Fatura Bedeli, 381,70 TL Posta ve Diğer Giderler olmak üzere toplam 2.934,28 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 932,79 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 5-Davacı … yönünden: a)Maddi Tazminat bakımından davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT hükümleri gereğince hesaplanan 6.457,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, b)Manevi tazminat bakımından davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 6-Davacı …, Davacı …, Davacı … ve Davacı … yönünden talep edilen manevi tazminat yönünden: a)Davacı … hakkında manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, b)Davacı … hakkında manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, c)Davacı … hakkında manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, d)Davacı … hakkında manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve Davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, 7-Davalı …’ın yaptığı 94,85 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 64,69 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, 8-Davalı … ve Davalı … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT’nin 10. maddesi gereğince hesaplanan 11.160,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan alınarak Davalı … ve Davalı …’a verilmesine, 9-Sarf edilmeyen gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalılar … ve … yönünden; alınması gereken 4.031,55 TL harçtan peşin alınan 1.007,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.023,66 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden; alınması gereken 2.972,74 TL harçtan peşin alınan 1.008,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.964,74 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine, 4-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 5-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 59,40 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2021