Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2259 E. 2021/1858 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2259
KARAR NO: 2021/1858
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2014/396 Esas 2019/609 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/12/2012 günü saat:06.00 sıralarında Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, davalı … Sigorta Şirketine ZMSS ile sigortalı ve … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı otobüsün sürücüsü …, Zonguldak yönünden Çaycuma yönüne seyretmekte iken, kavşağı geçtikten sonra direksiyon hakimiyetini kaybedip aracı devirmesi sonucu, kaza sırasında otobüste yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin maddi zararının tespiti ile şimdilik 100-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin tedavi süresinde yapmış olduğu 1000-TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin uğradığı manevi zarar nedeniyle 60.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti. ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … Şirketi ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davacı tarafından Çaycuma ilçesinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak söz konusu davanın açıldığını, dava tarafça gidilen gezinin okul gezisi olduğu iddiasının asılsız olduğunu, gezinin cemaat evleri tarafından organize edilen bir gezi olduğunu, meydana gelen kazanın yağışlı havada yolun kayganlaşması ile meydana geldiğini, davacı tarafın iddia ettiği araç sürücüsü olan …’nın bu koşullarda tedbirsiz davranma durumunun olmadığını, Çaycuma CBS tarafından … hakkında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket poliçe kayıtları tetkik edildiğini, … Ltd. Şirketine ait … plakalı araç için 03.04.2012-03.04.2013 vadeleri arasında ZMMS poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, ancak zorunlu trafik sigortası bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, manevi tazminatlar teminat dışı olduğunu, tedavi giderlerininden müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “6.985,22 TL geçici iş göremezlik zararı, 348.578,10-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 355.564,10-TL maddi zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi açısından asıl alacak miktarının 225.000-TL poliçe limiti ile sınırlı olmak ve yasal faiz ile) tahsiline, -Tedavi masrafları talebinden feragat edilmiş olması nedeniyle reddine, 30.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti. ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalılar … Ltd. Şti. ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yasa koyucunun yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş olduğunu, sıralı bir sorumluluk düzenlemiş olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun taşımacılık sigortasından sonra gelmekte olduğunu, olayda kazaya karışan aracın taşımacılık sigortası olmadığı için sıralı sorumluluk uyarınca ilk sıranın …na ait olduğunu, kaza yapan araç bir otobüs olmakla taşımacılık işi yaptığının her yönüyle sabit olduğunu, bu nedenle zarardan öncelikli olarak taşımacılık sigortacının yani …nın sorumlu olduğunu, müvekkil sigorta şirketi açısından davanın reddini talep ettiklerini, tüm miktar yönünden harç hesaplanarak müvekkili sigorta şirketine yükletilmesinin hatalı olduğunu, 19.450,00 TL’den … Sigorta A.Ş. sorumlu olması gerekirken sorumlu olmadığı miktar yönünden de vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sadece … Sigorta A.Ş. açısından reddedilen 130.564,10 TL üzerinden … Sigorta A.Ş.’ye vekalet ücretine, tüm davalılar yönünden reddedilen 32.603,54 TL açısından ise üç davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tüm davalılar için sadece 3.912,42 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar … Ltd. Şti. ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin dayandığı bilirkişi raporunda davalı …’nın kusuru, gerçek anlamda irdelenmediğini, yolcuların hiç birinin şikayetçi oylayıp kendisini suçlu görmediğini, hakkında takipsizlik kararı verildiğini, yağmur nedeniyle ağır kazayı tecrübesi sayesinde yaralanmayla atlatıldığını, kusurlu olmadığını, davacının olay sonrası davalıyı kusurlu görmeyerek şikayetçi olmadığı ve tedavi ile iyileşebilir denilen durumu dava ederek bundan büyük bir gelir elde etmeye çalışmasının da ayrıca dikkate alınması gerektiğini, müvekkilleri yönünden maddi tazminat 130.564,10 TL olduğundan harç ve vekalet ücretinin bu miktarla hesaplanmamasının ve tüm davalılar yönünden reddedilen 32.603,54 TL açısından ise tüm davalılar lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 03.12.2012 günü saat 06.00 sıralarında davalı sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı yolcu otobüsü ile Zonguldak ili istikametinden Çaycuma istikametine seyri sırasında Çaycuma kampüsü kavşağını geçtikten sonra gidiş yönünün sağındaki kaldırım taşlarına çarpmak suretiyle sol yanı üzerine yolu kapatacak şekilde kaplama üzerine devrilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında otobüsün içerisinde bulunan 21 yolcu yaralanmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/2150 Esas ve 2021/1873 Karar sayılı ilamında da belirttiği gibi; “… Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Somut olayda, kaza yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bulunmamakta olup, bu halde husumet …na yöneltileceği gibi yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşıma Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle davacı bu halde aracın kaza tarihinde geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortacısına (ZMMS’sine) karşı dava açabilecektir. Tazminatın ödenmesi halinde ZMMS ile … arasında rücu ilişkisi doğacaktır.” Somut uyuşmazlıkta, olay günü kazaya karışan otobüsün öğrenci gezisi nedeniyle İstanbul’dan Bartın’a gitmek için yola çıkıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece Ulaştırma Bakanlığı ilgili biriminin mahkemeye gönderdiği 26.06.2018 tarihli yazıda da belirtildiği üzere, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre, şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapmak için öncelikle Yönetmelikte tanımlanan “yetki belgesi” alınması gerektiği, yetki belgesi olmayanlar, yolcu taşımacılığı yapamayacaklarından Zorunlu Taşıma Sigorta da yaptıramayacağı, Bakanlık Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünce yaptırılan inceleme sonucu davalı tarafa ait …1 plakalı otobüsün yetki belgesi bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda … sorumlu tutulamayacağından otobüsün kaza tarihini kapsayan ZMMS sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limitini aşmamak üzere sorumluluğuna gidilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Mahkemece alınan kusur raporunda meydana gelen kazada … plakalı aracı kullanan davalı …’nın %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kaza tek taraflı olarak meydana gelmiş olup davacı … plakalı araçta yolcudur. Bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu kanaatine varıldığından, bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalılar vekilinin kusura yönelik iddia ve itirazı yerinde değildir. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil halinde müteselsil sorumluların dış ilişkisi 61.maddede düzenlenerek birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı kabul edilmiş ; müteselsil sorumlar arasındaki iç ilişkisi ise 62.maddede düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nın 162/1.maddesine göre ise müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Bu nedenle diğer davalıların sigorta şirketi limiti üzerinde kalan 130.564,10 TL maddi tazminattan sorumlu olmaları gerektiğine ilişkin yine harç ve vekalet ücretine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacıdaki yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince belirlenen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56/1.maddesindeki düzenlemeye, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş.’nin harç ve vekalet ücretine yönelik istinaf talepleri incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinde, sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde maddi tazminattan sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla zorunlu mali sorumluluk sigortacısı meydana gelen zararı limit dahilinde gidermekle sorumlu olduğundan yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olacaktır. Zarar miktarının limiti geçmesi halinde trafik sigortacısı hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu tutulmalıdır. İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümde poliçe limiti de açıkça gösterilerek davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğu yazılmış ancak sigorta limitini geçen maddi tazminata hükmedildiği halde poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre harç hesaplanmamış olması, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hesaplanan vekalet ücretinin poliçe limiti üzerinden hesaplanmamış olması, yine dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde sigorta şirketi bakımından sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere talepte bulunulmaması ve ıslahın davalı sigorta şirketini kapsar şekilde yapılması nedeniyle poliçe limitini aşan ve ıslah edilen tutara göre reddedilen kısım üzerinden davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti belirlenmemiş olması doğru olmadığından istinaf talebinin kabul edilmiş ve hüküm bu yönlerden düzeltilmiştir. Açıklanan nedenle; davacı vekili ile davalılar … Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince reddine, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekili ile davalılar … Ltd. Şti ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine, Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-6.985,22-TL geçici iş göremezlik zararı, 348.578,10-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 355.564,10-TL maddi zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi açısından asıl alacak miktarının 225.000-TL poliçe limiti ile sınırlı olmak ve yasal faiz ile) tahsiline, -Tedavi masrafları talebinden feragat edilmiş olması nedeniyle reddine, 30.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Ltd. Şti. ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 2-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 24.288,58 TL ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 1.531,70 TL harcın (peşin alınan 208,70-TL harç ve 1.323,00-TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 22.756,88 TL karar harcının (Davalı sigorta şirketinin sigorta limiti olan 225.000 TL üzerinden hesap edilen 15.369,75 TL’den davacı tarafından yatırılan 1.531,70 TL harcın mahsubu ile kalan 13.838,05 TL) 13.838,05 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 8.918,83 TL’nin ise davalılar … Ltd. Şti. ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Maddi tazminat yönünden kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.283,85 TL vekalet ücretinin (Davalı sigorta şirketinin sigorta limiti üzerinden hesap ve takdir edilen 19.450,00 TL ) 19.450,00 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 7.833,85 TL’nin ise davalılar … Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-a.Maddi tazminat yönünden kabul-red oranına göre davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.912,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, b. Davalı … Sigorta A.Ş. bakımından red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 91.50,00 TL vekalet ücretinden tüm davalılara ödenecek olan 3.912,42 TL düşülerek kalan 5.237,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 5-Manevi Tazminat Yönünden alınması gereken 2.049,30-TL harcın davalılar … ve … Şti’ nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, 6-Manevi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şti’ nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Manevi Tazminat Yönünden kabul-red oranına göre davalılar …a ve … Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … Şti’ ne verilmesine, 8-Davacı tarafından yapılan 24,30-TL Başvuru Harcı, 208,70-TL Peşin Harç, 1.323,00-TL Islah Harcı ve 3.099,70-TL(Bilirkişi Ücreti, Posta Ms…) olmak üzere toplam 4.655,70-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 4.004,00-TL’lik kısmının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalılardan … ve … Şti. tarafından 1.265,75-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 202,50-TL lik kısmının davacıdan tahsili ile davalılar … ve … Şti’ne verilmesine, arda kalan kısmın Davalılar … ve … Şti. üzerinde bırakılmasına, 10-Davalı … Sigorta Aş tarafından yapılan 842,00-TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 118,00-TL lik kısmının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, arda kalan kısmın Davalı … Sigorta AŞ üzerinde bırakılmasına, 11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 103,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 43,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 2-Davalılar … Ltd. Şti ve … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 6.584,47 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.540,07 TL harcın davalılar … Ltd. Şti ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 4-a.Davacı ve davalılar … Ltd. Şti ve … yönünden; İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, b. İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 45,85 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2021