Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2244 E. 2021/2071 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2244
KARAR NO: 2021/2071
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
NUMARASI: 2015/1138 Esas – 2019/494 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası bulunan … Ltd. Şti adına kayıtlı… (sigortalıya ait) plaka sayılı araca 11/01/2015 tarihinde dava dışı …A.Ş adına kayıtlı ve davalı şirketin uzun süreli kira sözleşmesiyle işleteni bulunduğu … plaka sayılı aracın çarpması sonucu, hasara maruz kaldığını, kaza sonrasında taraflarca tutulan kaza tespit tutanağında da görüldüğü üzere tali yoldan hızlıca müvekkilinin bulunduğu yola çıkan davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinden dolayı 8/8 kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkili şirketin 18/02/2015 tarihinde araç hasarına ilişkin olarak 35.840,00TL ödediğini, bu bedelin davaya konu miktarı dışında kalan kısmının davalı aracın ZMMS sigortasını yapmış olan…Sigorta A.Ş tarafından müvekkili şirkete geri ödendiğini, ancak dava konusu miktarın davalılarca ödenmemiş olduğundan dava yoluna gidildiğini,…plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası … A.Ş. tarafından yapılmış olup ilgili sigorta şirketinin teminatı dahilindeki miktarı ödediğini ancak bakiye dava miktarı ödenmemiş olduğu için işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, 6.814,00 TL tazminat alacağının ödeme tarihi olan 18/02/2015 tarihinden itibaren hesap edilecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ..Ltd. Şti. cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin yerinde olmadığını, davacı vekilinin de belirttiği üzere kaza yapan aracın … A.Ş. ile birleşen …A.Ş’den kiralandığını, öncelikle … plakalı aracın kasko sigortası olup olmadığının araştırılması ve varsa davaya dahil edilmesi gerektiğini, hem araç sahibi hem de kasko sigortası yaptırmadan aracını kiraya veren …A.Ş, şirketinin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, aracı kasko yaptırmadan kendilerine kiralamış olup kusurlu olduğunu, oysa aracın kasko sigortası olsaydı bakiye hasar bedelinin kasko sigortasından ödeneceğini ve iş bu davanın kendilerine açılmayacağını, kiralanan aracının sürücüsünün 8/8 kusurlu olduğu iddiasının da yerinde olmadığını, kaldı ki davacı tarafından talep edilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde bu kadar yüksek miktarda hasar oluşmasının mümkün olmadığını beyan ile, …A.Ş’nin davaya dahil edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Kanıtlanamayan Davanın Reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı…Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/209 esas sayılı dosyasında bilirkişi raporunda davalının %75 kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğu, aynı olaya ilişkin çelişkili iki farklı rapora istinaden hüküm kurulamayacağını, çelişkiler giderilmeksizin hüküm kurulmuş olduğunu, bilirkişi tarafından oluşturulan ve hükme esas alınan 01.11.2018 tarihli raporun hukuka aykırı delile dayanarak yapılan değerlendirmeler neticesinde müvekkil sigortalısı aleyhine %75 oranında kusur tespiti üzerinden hüküm kurulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, zira davalı vekili tarafından 22/11/17 tarihli dilekçe ekinde sunulan ‘şema’nın savunmayı genişletmek anlamına gelmekte olduğunu, sunulan bu delile muvafakatlarının olmadığını, HMK 141. madde hükmüne açıkça ters olan bu duruma hilafına karar verilmesinin usul ve yasaya ters olmakla beraber kararda bu itirazlarımıza ilişkin bir değerlendirme yapılmamış olduğunu, bilirkişinin ve davalı vekilinin şemaya kazanın oluş şeklini diledikleri gibi yerleştirme yetileri olmadığı gibi dosyanın 1 nolu ve 27/1/17 tarihli ön inceleme celsesinde tespit edilen uyuşmazlıkların dışında ihtilaf yaratma yetilerinin de bulunmamakta olduğunu, zira taraflar arasında kazanın oluş şekline ilişkin bir ihtilaf olmadığı hususunun mahkemece tespit edilmiş olduğunu, taraflarca da imza edilerek onaylanmış olduğunu, dosyaya bildirmiş oldukları halde tanıklarının dinlenmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı şirket nezdinde kasko sigortası bulunan … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plaka sayılı araç ile 11/01/2015 tarihinde dava dışı … A.Ş adına kayıtlı ve davalı şirketin uzun süreli kira sözleşmesiyle işleteni bulunduğu …plaka sayılı aracın çarpışması sonucu, maddi hasar oluştuğu, kaza sonrasında taraflarca kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen 35.840,00TL hasar bedelinin davaya konu miktarı dışında kalan kısmının davalı aracın ZMMS sigortasını yapmış olan… sigorta A.Ş tarafından davacı şirkete ödendiği belirtilerek dava konusu miktarını davalılarca ödenmemiş olduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi …’dan alınan raporda, davacının sigortalısının olayda %75 oranında, davalı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu belirlenerek, davalı ZMM sigortalısından alınan tazminatın zararı karşıladığı tespitinde bulunulmuştur. Davacının sigortalısının aynı kaza nedeniyle değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle davalılar aleyhine İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün %75, davacı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu belirlenerek bu doğrultuda karar verildiği anlaşıldığından bu kez çelişkinin giderilmesi için bilirkişi …’dan 2. rapor alınmıştır. Bilirkişi ilk rapor ile aynı doğrultuda kusur belirlemesi yapmıştır. Alınan her bilirkişi raporda tek bilirkişiden alınmıştır. Aynı olay nedeni ile farklı kusur belirlemesi olduğuna göre ihtilafın halli için ATK Trafik İhtisas Dairesi, Karayolları Trafik Fen Heyeti ya da İTÜ Otomotiv kürsüsünden seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde Mahkemece yapılması gereken, İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasından alınan bilirkişi kök ve ek raporun davalılara tebliğ belgeleri ile varsa itiraz dilekçelerinin bir örneğini istemek, ilgili dosyanın kesinleşip kesinleşmediğini araştırmak sonucuna göre, ATK Trafik İhtisas Dairesi, Karayolları Trafik Fen Heyeti ya da İTÜ Otomotiv kürsüsünden seçilecek bilirkişi heyetinden dosyada tarafların süresinde sundukları delillerin incelenmesi suretiyle raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor alıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/11/2021