Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2168 E. 2021/1705 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2168
KARAR NO: 2021/1705
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2015/332 Esas – 2018/704 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında 03/08/2012 günü çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazanın gerçekleşmesinin ardından 08/10/2012 tarihinde davalı … Sigorta şirketine müracaatta bulunduklarını 14.000 TL destekten yoksunluk tazminat ödendiğini, söz konusu miktarın gereken zararın çok altında kaldığını, ayrıca müteveffanın ailesinin genç yaşta yaşanan bu kayıp nedeniyle derin üzüntü yaşadıklarını, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin olduğunu, ancak söz konusu manevi tazminat taleplerinin asli kusurlu sürücü … ve aracın asil sahibi … Ltd. Şti. ne karşı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL destekten yoksun kalma nedeniyle uğranılan maddi zararın, ayrıca kardeş … için 5.000 TL kardeş … için 5.000 TL, kardeş … için 5.000 TL, anne … için 20.000 TL, kardeş … için 5.000 TL, kardeş … için 5.000 TL, kardeş … için 5.000 TL ve toplamda 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden kusur oranında manevi tazminat yönünden diğer davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduğunu, yetkili mahkemenin HMK’nun 16.maddesine göre Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesi yada davacılardan birinin ikametgahındaki Asliye Hukuk Mahkemesi yada HMK’nun 7.maddesine göre davalılardan birinin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazına karar verildiği takdirde taraflarına tebliğinden itibaren diğer cevap hakları kullanacağından bu hakkının mahfuz tutulmasına karar verilmesini savunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketi nezdinde, … adına kayıtlı … plakalı araç için düzenlenen 11/05/2012 – 11/05/2013 vadeli ZMMS poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile azami ölüm teminatı 225.000 TL olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında (hatır taşıması hususu da değerlendirilerek) ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kusur ve aktüerya raporu alınması gerektiğini, temerrüd oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın, müvekkil şirkete 14.09.2011-2012 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatların sigorta poliçesi kapsamında olmadığını, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan açılmış bulunan davanın reddine, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ek ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin de değerlendirmeye alınarak sorumluluğunun azami yukarıda açıkladıkları çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, müvekkilin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacılar vekilinin davalılardan … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine, 2-Davacılar vekilinin davalılardan … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 3-Davacılar vekilinin … yönünden davalılar … ve … Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının davalı ölü olduğundan usulden reddine, 4-Davacılar vekilinin müvekkili …, …, …, …, … ve … için davalılar … ve … Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın …e 1.500 er TL manevi tazminatın diğer davacılara 03/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak verilmesine, 5-Fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların adli yardım talebinin Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince kabul edildiği halde müvekkilleri adına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı … Sigorta ile davalarının feragat ile sonuçlandığı halde vekalet ücretine hükmedildiğini, maktu vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken nispi hesaplama yapıldığını, nispi hesaplama oranının da yanlış yapıldığını, davalı … Sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, … Sigorta Şirketi tarafından aileye maddi tazminat olarak ödenen 14.429,00 TL’lik tutarın geleceğe yönelik destekten yoksun kalmaya ilişkin yeterli bir miktar sayılmış olduğunu ve sadece cüz’i bir miktar ile de manevi tazminata hükmedilmiş olduğunu, … Sigorta Şirketi’nin değerlendirilmemiş olduğunu, bu şirket tarafından 26.250,00 TL manevi tazminat ödenmesi suretiyle sulh teklifi yapılmış olduğunu, ancak mahkemenin davalılar tarafından kabul ve teklif edilen meblağın da çok altında manevi tazminat belirlediğini, anne ve kardeşlere hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamında davalı … sigorta A.Ş. vekilinin 01/12/2015 tarihli celsede alınan “Davacılar vekili aleyhimize açmış olduğu maddi tazminat davasından kendisine yapılan ödeme nedeniyle feragat etmiştir, feragate bir diyeceğimiz yoktur, biz de yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmiyoruz” şeklinde beyanına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Dava dilekçesinde davalı … Sigorta A.Ş.’den 10.000 TL tazminat talep edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT’nin 13. maddesine göre hesaplanan vekalet ücreti maktu ücretin altında kaldığından maktu 2.180 TL vekalet ücreti yerine 6.950 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin de kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde … Sigorta aleyhine dava açılmamıştır. Bu kapsamda dosyada taraf sıfatı bulunmayan … Sigorta hakkında mahkemece karar verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının düşük belirlendiği; aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacı … lehine 10.000,00 TL, diğer davacılar …, …, …, …, … lehlerine ayrı ayrı 2.500 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir. Ancak davacılar vekilinin bu yönde istinaf talebi bulunmadığından davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek kabul edilen manevi tazminatın toplam tutarı üzerinden davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kabul ve red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanacak vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacaktır. Ancak davalı … Ltd. Şti.’nin maktu ücretin altında hükmedilen vekalet ücreti için istinaf talebi bulunmadığından davacılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek maktu vekalet ücreti yerine yine İlk Derece Mahkemesince hükmedilen 1.500,00 TL vekalet ücreti yazılmıştır. Mahkemece yargılama sırasında davacıların adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi nedeni ile davacıların reddedilen kısım yönünden hesaplanan yargılama giderinden sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme üzerine maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu davalarda davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı taraf alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılarak oranlama yapılması gerekirken davacı tarafa yükletilmesi doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne, manevi tazminatın kabul ve red edilen miktarı ile konusuz kalan maddi tazminat miktarı toplamı üzerinden davanın kabul red edilen miktarı üzerinden yapılan oranlamaya göre adli yardım kapsamında yapılan giderlerin taraflara yükletilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacılar vekilinin davalılardan … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının REDDİNE, 2-Davacılar vekilinin davalılardan … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, 3-Davacılar vekilinin … yönünden davalılar … ve …Ltd Şti aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının davalı ölü olduğundan usulden REDDİNE, 4-Davacılar vekilinin müvekkili …, …, …, …, … ve … için davalılar … ve … Ltd. Şti. aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 10.000 TL manevi tazminatın …’e, 2.500 er TL manevi tazminatın diğer davacılara 03/08/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak verilmesine, 5-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 6-Davalılardan … Sigorta A.Ş. lehine maddi tazminat yönünden takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan … Sigorta A.Ş.ye verilmesine, 7-Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin talebi bulunmadığından vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına, 8-Davalılardan … Ltd. Şti. Lehine reddilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davalılardan … Ltd. Şti.’nin yaptığı 13,75 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalılardan … Ltd. Şti.’ye verilmesine, 9-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre davacılar lehine takdir edilen 2.700,00 TL vekalet ücreti ile yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir olunan 27,00 TL yargılama giderinin davalılardan … ve … Ltd Şti.’den alınıp davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 10-Adli yardım kapsamında yapılan yargılama giderinden haklı çıkılan orana göre hesaplanan 1.195,00 TL yargılama giderinin davalılardan … ve … Ltd. Şti.’den alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 11- Adli yardım kapsamında yapılan yargılama giderinden haksız çıkılan orana göre hesaplanan 1.012,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 12-Alınması gereken 1.537,00 TL karar harcının davalılardan … ve … Ltd. Şti.’nden alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 13-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 31,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/10/2021