Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/2125 E. 2021/1622 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/2125
KARAR NO: 2021/1622
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
NUMARASI: 2016/771 Esas – 2018/1264 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/2015 tarihinde meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını belirterek 50,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00 TL bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından davacıya 19.658,00 TL ödeme yapıldığını, kusur ve maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davacının davasının sürekli ve geçici iş göremezlik taleplerine ilişkin olarak reddine, Davacının davasının bakım gideri talebine ilişkin olarak kabulü ile 6.552,35 TL bakım giderinin davalı sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 09/05/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusura ilişkin değerlendirmenin ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ve bilirkişinin hazırlamış olduğu bu rapora göre hüküm tesis edilmesi ve davanın sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat talepleri yönünden red kararı verilmesi usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulu raporu maluliyet oranı ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Dairesi’nce belirlenen maluliyet oranı arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesis edilmesinin de hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava açmadan önce bakıcı gideri ile ilgili kuruma başvuru yapılmadığı için başvuru şartının yerine getirilmediğini, 6111 sayılı yasa ve ZMSS genel şartları gereğince bir tedavi gideri zararı olan geçici bakıcı zararından SGK ‘nın sorumlu olduğunu, geçici bakıcı gideri zararının teminat kapsamında olmadığını, bakıcı gideri kurum sorumluluğunda kabul edilse dahi bakıcı giderinin brüt asgari ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, bakıcı giderinin brüt asgari ücret üzerinden hesaplanabilmesi için fiilen bakıcı tutulduğunun ispat edilmesi gerektiğini belirtirek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce ve halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında; “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bakıcı ücretinin hesaplanmasında geçici iş göremezlik süresi için kaza tarihindeki asgari ücretin brüt tutarının (tamamının) esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından geçici bakıcı gideri tazminat miktarına değinen davalı istinaf talebi de yerinde değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/09/2019 tarih,2016/13960 E. ve 2019/8221 K. sayılı kararı). 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan kusur, maluliyet ve aktüerya raporunun istinaf talep eden davacı tarafa HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile tebliğ edildiği halde davacının süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde kusur ve maluliyet oranları ile aktüerya raporunda ki hesaplama bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlenemeyeceğinden kusur, maluliyet ve aktüerya raporunda ki hesaplamaya ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Mahkemenin gerekçeli karar başlığında davacı … gösterilmemesi hatalı olmuş, eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir. Bu nedenlerle; davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili ile davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Davalı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 447,59 TL harçtan peşin alınan (44,40+111,89=)156,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 291,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/10/2021