Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1999 E. 2021/1590 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1999
KARAR NO: 2021/1590
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
NUMARASI: 2016/746 Esas 2018/1227 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …r’ün … plakalı aracı ile hafriyat atığı taşıdığı esnada, damperinin yük kaldırma esnasında aracın çekici kısmının üzerine düşmesi sonucu çekici kısmının şasesinin yamulduğunu ve aracın kullanılmaz hale geldiğini, bunun üzerine müvekkilinin aracı gerekli tamirat işlerinin yapılabilmesi için … A.Ş. yetkili servisine bıraktığını ve tamir işlemlerinin tamamlanmasının ardından aracı teslim aldığını, davalı nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi sözleşmesine istinaden ve aracın tamirat işlemi ve yedek parçalarına ilişkin olarak 12.11.2014 tanzim tarihli 4 adet fatura karşılığı toplam 45.002,71 TL bedelin karşılanması için davalı sigorta şirketine başvurduğunu, ancak başvurusunun reddedildiğini, bunun üzerine …’in müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinde … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından da davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığı, davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde birleşik kasko sigortalı olduğunu, sigortalı aracın yük boşaltımı sırasında, damperin pistonunun kırılması sonucu damperin düşmesiyle maddi hasar meydana geldiğini, kazanın meydana geliş şekli ve zararın niteliği itibariyle hasarın teminat dışı olduğunu, kasko genel şartlarına göre, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararların ve diğerleri ile taşıtın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşınması sırasında meydana gelen zararlar kapsamında meydana geldiği anlaşılan hasarın teminat dışında kalması nedeni ile davacının tazminat talebinin reddedildiğini ve icra takibine de hukuka uygun olarak itiraz ettiklerini, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü ile, 1-İAA … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında; Davalının 44.900,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 2-Asıl alacak 44.900,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, 3-Alacağın likit olduğu gözönüne alındığında kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı 8.980,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin Reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Olayda, sürücünün komutu ile damper ve pistonun harekete geçmiş olduğu, sonrasında kırılma meydana gelmiş olduğunu, kırılmaya neden olabilecek harici bir etkinin söz konusu olmadığını, kırılmanın aracın bakımsızlığından, taşıtın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşımasından ileri gelmiş olduğunu, Kasko Genel Şartlarında yer alan, “Sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımda meydana gelen her türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararların” da teminat dışı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, ayrıca alacağın likit olmadığının açık olduğunu, yargılamayı gerektiren nitelikteki alacak için üstelik kötüniyeti ispat edilmeyen müvekkili aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesinin aykırılık teşkil ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Kasko sigorta poliçesi kapsamında tazminat talebine dayanmaktadır. Dosya kapsamından; 18.09.2014 tarihinde, sürücü …’ün sevk ve yönetimindeki, davalı şirkete genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı, … plaka nolu damperli kamyon ile Pendik Kurtköy mevkiinde bulunan inşaat şantiyesi içerisinde damperdeki yükü boşaltılırken, damperin pistonunun kırılması sonucu, damperin ve pistonun şaseye ve kupa üzerine düşmesi sonucu meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Kasko Sigortasının kapsamı Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1 maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Teminat dışında kalan zararlar da A.5 maddesinde sayılmıştır. Genel Şartların 5.8. maddesinde sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızaların kırılmaların ve lastiklerde meydana gelen zararların teminat dışı olduğu açıklanmıştır. Ancak bu durum zararın meydana geldiği mekanik, elektrik ve elektronik aksamıyla sınırlı olup bu zararların kendisi teminat dışı tutulmuştur. Hasarın bu aksamdan kaynakladığının kabulü halinde bu aksamın neden olduğu hasar teminat içinde olan şase ve kasanın hasarlanması ve sonuçlanmış ise rizikonun teminat içinde kaldığının kabulü gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.06.2014 tarih, 2014/10776 E. ve 2014/9993 K., 03/05/2017 tarih, 2016/10508 E. ve 2017/4958 K. sayılı kararları).İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi kök ve ek raporundan olayda damper ve çekiciden oluşan aracın çekicisinin üzerine damper ve kırılan piston düşmüş olduğu, bu düşme olayının sürücünün iradesi dışında olduğu, sürücünün damperi kaldırma esnasında pistonun kırılacağını ve damperin çekiciye çarpacağını tahmin edemeyeceği, çekiciden ayrı olan damperin çekici ve kupa üzerine düşmesinin harici bir cismin çarpması ile aynı olduğu, olayda, damperin harici bir cisim olarak sürücü iradesi dışında aniden çekici üzerine düşerek çarptığı damperin hasarlandığı tespit edilerek bildirilmiştir. Bu durumda hasarın aracın mekanik, elektrik ve elektronik aksamından kaynakladığı anlaşılmakla birlikte sonuç olarak teminat kapsamında kalan çekicide hasar oluştuğundan meydana gelen hasarın Genişletilmiş Kasko sigortası Genel Şartları A.1 maddesine göre teminat kapsamında olduğunun kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa başvurusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında; Davalının 44.900,00 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, 2-Asıl alacak 44.900,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, 3-Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4-Alınması gereken 3.067,12 TL harçtan başlangıçta yatırılan 578,38 TL peşin harcın mahsubu ile 2.488,74 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 5-Davacı tarafça yatırılan 578,38 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 34,25 TL ilk dava masrafı, 124,90 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 2.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.409,15 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre (%94 kabul) 2.258,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 150,37 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davalı tarafça sarfedilen 450,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 28,09 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan 421,91 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 5.617,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 23,63 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/10/2021