Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1937 E. 2021/1212 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1937
KARAR NO: 2021/1212
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2018/727 Esas – 2019/458 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı otomobil ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortalısı ve …’ın ise sürücüsü olduğu … plakalı kamyonetin 16/02/2017 tarihinde kazaya karıştığını, Almaya’da yaşayan davacı … aracını hasarlı hali ile Almanya’ya götürdüğünü, orada tamir ettirdiğini, araç üzerinde yapılan eksper incelemesine göre araçta 5.928,09 Euro hasar bedeli ve 1.200 Euro değer kaybı olmak üzere toplamda 7.128,09 Euro zarar bedeli meydana geldiğinin tespit edildiğini, davacının dava konusu aracın hasarı için davalı sigortacı … Sigorta A.Ş’ye müracaat etmiş olduğunu, kendisine 11.928,68 TL ödeme yapıldığını, ancak ödeme miktarı davacı tarafından kabul edilmemiş olduğunu, ödenen para sigorta şirketine iade edildiğini, yapılan eksper incelemesine göre davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvurulmuş olduğunu ancak cevap verilmediğini, 33.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 31.08.2016 – 31.08.2017 tarihleri arasında … nolu Trafik Sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığını, somut olayda davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kaza tarihinden 85 gün sonra ihbarın yapıldığını, hasar ihbarı üzerine yapılan ekspertiz raporu ile 11.928,69 TL ‘ye onarımın mümkün olduğunun tespit edildiğini, gerçek zararın 11.928,69 TL olabileceğinin açık olduğunu, davacının 26.03.2018 tarihinde ödemesi yapılan miktarı iade ettiğini ve ek taleplerin kabul edilebilir olmadığını, sigortalı aracın tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, değer kaybının ZMMS genel şartları ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini, aracın arka tamponunun hasar gördüğünü, plastik tamponun teminat kapsamında olmadığını, davaya konu aracın davaya konu kazasından daha önce bir kazasının olup olmadığının önem kazandığını, faiz taleplerinin yerinde olmadığını, sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğünün yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 33.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 24/05/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından kusur bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan hasar bilirkişi raporuna itirazlarının da değerlendirilmediğini, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, araçta meydana gelen hasar tutarının poliçe genel şartlarına göre belirlenmesi gerekmekte olup, hesaplanan tutarın araçta oluşan hasara göre oldukça fahiş olduğunu ancak bilirkişi raporunda bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmaksızın yalnızca davacı tarafın ibraz ettiği rapora itibar edildiği, raporun içeriğinin piyasa koşullarına uygun olup olmadığı, hasarlı parçaların neler olduğu hususunda bir inceleme yapılmadığını, itiraz edilen bilirkişi raporunda hukuka aykırı olarak piyasa araştırması ile değer kaybı hesaplaması yapıldığı, davacı kendi temerrüdünden faydalandırılarak hukuka aykırı yarar sağlandığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davaya konu trafik kazasına ilişkin dosya kapsamında 04/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın KTK 56/c, 84/d , yönetmeliğin 107,157/4 maddeleri gereğince %100 kusurlu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’ın park yasağı kuralını ihlal ettiği yönünde bir veri olmadığından kusurunun olmadığının tespit edildiği görülmektedir. Kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı sürücüler tarafından düzenlenmiş, kusur durumuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Dosya kapsamında kaza anında davacının aracının park halinde olduğuna ilişkin bir saptama bulunmadığı görülmekle davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Mahkemece hükme esasa alınan bilirkişi raporunda aracın hasarına ilişkin davacının sunduğu rapor ile davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz raporlarının birlikte değerlendirilerek hesaplama yapıldığı görülmekle hasara ve değer kaybına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaza tarihine göre Yeni Genel Şartlar yürürlükte olmakla birlikte, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince Yeni Genel Şartların ” Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması” başlıklı kısmında açıklanan hesaplama yöntemi kullanılamayacağından davalı vekilinin değer kaybının yeni genel şartlara göre hesaplanması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.254,23 TL harçtan peşin alınan (423,00+150,00=)573,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.681,23 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2021