Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1907 E. 2021/1209 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1907
KARAR NO: 2021/1209
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
NUMARASI: 2017/916 Esas – 2019/17 Karar
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/05/2016 tarihinde seyir halindeyken hakimiyetinde bulunan sahibi olduğu … plaka sayılı aracın durduğunu ve çalıştırılamadığını, bu nedenle davalı şirkete haber verilerek servise yönlendirildiğini, servis tarafından yapılan inceleme sonucu arızanın dış etkenlerden meydana geldiği ve garanti kapsamında olmadığı belirtildiğinden onarımın poliçe kapsamında yapılmadığı, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/37 Değişik iş sayılı tespit davası ikame edilerek arızanın tespit edildiği, davacı tarafından kendi imkanlarıyla arızanın 9.332,84 TL ödenerek giderildiği, arıza giderilinceye kadar müvekkilinin araç kiraladığını, 11.320,00 TL tutarındaki araç kiralama bedelini ödediğini beyanla dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte arıza bedeli olan 9.322,84 TL araç kiralama bedeli 11.320,00 TL ve tespit dosyası için harcanan 1.162,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle huzurdaki davanın Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girmemesi nedeniyle görevsizlikle reddinin gerektiğini, davada iddia olunanın aksine sigortalı araçta meydana gelen hasarların harici etkenler nedeniyle gerçekleşmediğinden hasarın müvekkili şirket tarafından reddedildiğini, taşıtın mekanik teknik ve elektronik donanımlarında meydana gelebilecek arızaların kasko sigortası teminat kapsamı dışında bırakıldığını, araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesinde hasarın teminat kapsamı dışında olduğu tespit olunmasına karşın iddia olunan olaydan 5 ay sonra D.İş tespit dosyasından alınan rapora dayalı olarak hasarın sel ve su basması olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile müvekkili davacıya ait aracın motorundan yağmur suyu alması sebebiyle arızalandığı tespit edilmiş olmasına rağmen ilk derece mahkemesi tarafından sel veya su baskını sonucu bu arızanın meydana geldiğine ilişkin delil bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedildiğini, oysa Meteoroloji Müdürlüğü’nden gelen 24.04.2018 tarihli cevapta İstanbul’un birçok yerinde 26.05.2016 ve 27.05.2016 tarihlerinde kuvvetli sağanak yağışı yaşandığı bildirildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde araç motorunun yağmur suyuna maruz kalarak arızalandığı tespit edilmiş olup müvekkilinin kasko poliçesinde sel ve su basması olaylarının teminat kapsamı içerisine alındığı belirlendiğini, bir aracın hava filtresinden yağmur suyu almasının su basması dışında herhangi bir açıklaması bulunmadığını, İstanbul’da birçok yerde kuvvetli sağanak yağış olduğu da Meteoroloji Müdürlüğü tarafından bildirildiği, görüldüğü gibi yapılan mevcut deliller ışığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hukukçu olmayan bilirkişileri tarafından deliller yanlış yorumlanarak mahkemenin hatalı yönlendirildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı ile davalı arasında … plakalı araç için 05/03/2016-2017 vade tarihli … Sigorta Poliçesi düzenlenmiştir. Dosya kapsamından, davacı sigortalıya ait aracın 27/05/2016 tarihinde aracın durduğunu ve çalıştırılamadığı nedenle araç servisine götürüldüğü, araç servisi tarafından arızanın dış etkenlerden meydana geldiği ve garanti kapsamında olmadığının belirtildiği, bunun üzerine davacı tarafından davalı sigortaya başvurulduğu, davalı sigorta tarafından yapılan ekpertiz incelemesinde araçta meydana gelen hasarların harici etkenler nedeniyle gerçekleşmediğinden hasar ödeme talebinin davalı sigorta şirketi tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır. Kasko Genel Şartları A.4. Ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek zararlar başlığında 4.5 bentte “sel ve su baskını ile meydana gelen zararlar” olarak düzenlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kasko sözleşmesinde A.5 maddenin ek teminat olarak eklenmiştir. Ancak dosya kapsamında davacı sigortalı tarafından yetkili servise ve sigortaya başvuru aşamasında aracın sel veya su baskını nedeni ile hasarlandığı konusunda bir beyan ve belge sunulmadığı görülmektedir. Her ne kadar davacı tarafından 27/05/2016 tarihli meteoroloji yazı cevabı ve o tarihli haber çıktıları ile yağmur yağdığına ilişkin iddiada bulunulmuş ise da poliçe klozunun yağmur sularına ilişkin olmadığı “sel veya su baskınına ” ilişkin olduğu anlaşıldığına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2021