Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1832 E. 2021/1321 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1832
KARAR NO: 2021/1321
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2013/403 Esas – 2018/1273 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı … Ltd. Şti. nin işleteni, davalı …’ ın sürücüsü olduğu … plakalı araçta yolcu olduğunu, … plakalı araç ile … plakalı karşı yönden gelen aracın çarpışması neticesinde oluşan trafik kazasında, davalı …’ ın seride tecavüz etme kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün ise kusurlu olmadığının rapor edildiğini, kaza sonrası davacının ağır yaralandığını ve tedavi gördüğünü, bakıcı marifeti ile yaşamını idame ettirdiğini, … plakalı aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu belirterek, manevi tazminat talepleri dışındaki talepler yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve davalı sigorta şirketi yalnızca sigorta limitleri dahilinde tazminatın sorumlu olması kaydıyla, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek, davacının uğradığı maluliyet nedeniyle iş gücü kaybı, gelir kaybı ve bakıcı giderlerine ilişkin zararlarından 2.000,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketi açısından tazminatın öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta kapsamında tahsiline ve zararın taşıma sigortası limitini aşması halinde zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, zarar taşıma ilişkisinden kaynaklanmakla tazminata sigorta şirketi açısından dava tarihinden ve diğer davalılar açısından olay tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000.00 TL’nin dava tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden tahsiline ve takdir edilecek tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini, davacının kaza sonrası sakatlığı dolayısıyla büyük acılar çektiğini beyanla 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki 2 ve 3 nolu davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, takdir edilecek manevi tazminata olay tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle; 2.000,00 TL koltuk sigortasından kaynaklanan tazminat kalemi yanında, diğer 2.000,00 TL talebin, 1.000,00 TL sının sürekli işgöremezlik, 800,00 TL sının geçici işgöremezlik ve 200,00 TL’nin bakıcı giderine yönelik olduğunu açıklayarak talebini ayrıştırmış ve devamla, koltuk sigortasından kaynaklanan tazminat talebini 13.125,00 TL’ye, sürekli işgöremezlik talebini 102.200,19 TL’ye, bakıcı gideri talebini 9.054.79 TL’ye çıkarmış ve maddi tazminatlar ile manevi tazminat yönünden avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu faaliyetin 100 km altında bir mesafede gerçekleştirildiğinden, zorunlu taşımacılık mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunluluğu bulunmayan bir faaliyet olduğunu, bu nedenle aynı faaliyetler için bakanlar kurulu kararı ile zorunlu kılınan koltuk ferdi kaza sigortasının da somut olayda uygulama alanı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaybıyla dava tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi yürütülmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalıların yerleşim yerlerinin Kuşadası olduğunu, davaya bakmakta Kuşadası Mahkemelerinin yetkili olduğunu, BK 54. Maddede açıkça zikredilen maddi zararların tedavi giderleri haricinde vuku bulmadığını ileri sürerek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise görevsizlik kararı verilmesine, mahkeme yine aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakta Kuşadası mahkemelerinin yetkili olduğunu, kusurun müvekkilinin kullandığı araçta olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminatlara ilişkin taleplerin de fahiş olduğunu ileri sürerek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise görevsizlik kararı verilmesine, mahkeme yine aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Maddi tazminat yönünden; Davanın Kabulü ile, a) 102.200,19 TL sürekli işgöremezlik, 12.612,68 TL geçici işgöremezlik, 9.054,79 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 123.867,66 TL tazminatın ZMMS kapsamında davalılar … ve … Ltd Şti. için olay tarihinden davalı … Sigorta için dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b)13.125,00 TL tazminatın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında davalı sigortalı … sigortadan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat yönünden; Davanın Kabulü ile, kazanın oluşu, kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durum araştırmaları ile tıbbi ve adli raporlarla davacının maruz kaldığı maluliyet durumu ile birlikte TMK’nun 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve … Seyahat Taşımacılık İnş. Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza davalıların ticari işi esnasında gerçekleşmiş olduğundan maddi ve manevi tazminata avans faizi işletilmesi gerektiğini, kendilerince Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporu için ödenen 512,75 TL’nin yargılama giderinde hesaplanmamış olup hesap hatası yapıldığını, kendilerince yapılan 512,75 TL yargılama gideri ödeme dekontunun 30/07/2018 tarihli beyan dilekçelerinin ekinde dosyaya sunulduğunu, bu açıdan yargılama gideri değerlendirmesi yapılmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yargılama aşamasında, müvekkili şirket sigortalısının kusur oranı tespit edilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece nihai hükmün, kusur oranları nazara alınmadan, müşterek müteselsil sorumlu olunmak üzere kurulduğunu, ancak, KTK’nın 88. maddesinde, bir aracın trafik kazasına sebep olması halinde müşterek müteselsil sorumluluğun uygulanacağının hüküm altına alındığını, somut olaya birden fazla araç kusurlarıyla karıştığını, zarar görenin diğer aracın sigortacısına başvurup başvurmadığının, ondan da tazminat alıp almadığının bilinmediğini, hal böyle olunca, müşterek müteselsil sorumluluğa hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kusur oranına göre yeniden hüküm kurulmasını talep ettiklerini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6.k maddesi gereğince geçici iş görmezlik taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, ZMSS Genel Şartları a.2. maddesinin ( d ) bendinde tanımlanan zarar kavramı içerisinde geçici iş göremezlik tazminatı düzenlendiğini, ayrıca a.5. maddesinde kapsama giren teminat türleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının yer almadığını, geçici işgöremezlik dönemi zararlarından SGK nun sorumlu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 23/03/2013 Tarihinde sürücü …’ ın kullandığı … plaka nolu otobüs ile dava dışı …’ un kullandığı … plakalı aracın çarpışması ile meydana kazasında otobüste yolcu olarak davacının yaralandığı, bu yaranması nedeni ile … plakalı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi, zorunlu trafik sigortası sigorta poliçesi ile karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk kaza sigortası poliçelerini düzenlemiş olan … Sigorta A.Ş. den maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan bilirkişi heyet raporunda … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ un asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ ın tali ve % 25 oranında kusurlu olduğu görüşü açıklanmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil halinde müteselsil sorumluların dış ilişkisi 61.maddede düzenlenerek birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı kabul edilmiş, müteselsil sorumlar arasındaki iç ilişkisi ise 62. maddede düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nın 162/1 maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı kanunun 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/06/2017 tarih, 2016/11886 E. ve 2017/6732 K. Sayılı emsal kararında da “… Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesiyle, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasının benimsendiği, davacı kusursuz olduğundan zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebileceği, açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemeyen davacı yönünden dava dışı kişinin de kusurunun bulunmasının davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı; Somut olayda davalı sürücünün % 25 oranında ve dava dışı sürücünün % 75 oranında kusurlu olduğu; davalı ve dava dışı 3. kişinin kusur oranlarının birbirlerine karşı açılacak rücu davasında önem taşıyacağı ve dava dilekçesinde davacının kusursuz olduğu belirtilerek zararın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiğinden davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88. ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmalarının hatalı olduğu” yönünde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan, kusuru ile sebebiyet veren davalı sürücü ve araç işleteni ile Sigorta Şirketi ile … plakalı karşı araç sürücüsü ve araç işleteni ile varsa Sigorta Şirketi zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, davalıların (davalı sürücünün kusuru oranında değil) zararın tamamından sorumlu tutulması yönünde verdiği kararda usul ve yasaya aykırılık yoktur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce ve halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında; “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davaya konu trafik kazasına sebep olan davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araca ait ruhsat fotokopisindeki bilgilerine göre, kullanım şekli ticari-yolcu nakli yazmaktadır. Bu durumda kazaya sebebiyet veren sigortalı araç, ticari olduğundan İlk Derece Mahkemesince kabul edilen maddi ve manevi tazminat bakımından avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu hususa yönelik davacı vekili istinaf itirazı yerindedir. Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporu için ödenen 512,75 TL yargılama gideri, yargılama giderleri cümlesinden hesaplanmamış olup, bu yöndeki istinaf talebi yerinde olmakla birlikte, 27/03/2019 tarihli tashih kararı ile mahkemesince bu açık hesap hatası düzeltilmiş, dairemizce de bu husus kararın düzeltilmesine yönelik hüküm oluşturulurken göz önüne alınmıştır. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun REDDİ, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminat yönünden; Davanın KABULÜ ile, a) 102.200,19 TL sürekli işgöremezlik, 12.612,68 TL geçici işgöremezlik, 9.054,79 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 123.867,66 TL tazminatın ZMMS kapsamında davalılar … ve … Ltd Şti. için olay tarihinden davalı … Sigorta için dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b)13.125,00 TL tazminatın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamında davalı sigortalı … Sigorta’dan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat yönünden; Davanın KABULÜ ile, kazanın oluşu, kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durum araştırmaları ile tıbbi ve adli raporlarla davacının maruz kaldığı maluliyet durumu ile birlikte TMK’nun 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine, 3-Karar harcı 12.090,37 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 409,90 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 455,00 TL olmak üzere toplam 864,90 TL harcın mahsubu ile 11.225,47 TL bakiye harcın harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 28,65 TL ilk dava masrafı 857,95 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.200,00-TL bilirkişi ücreti, 512,75 TL Adli Tıp gideri olmak üzere olmak üzere toplam 3.599,35 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5-Davalı … Ltd Şti tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasna, 6-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.659,41 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, -Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 9.357,96 TL harçtan peşin alınan 2.978,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.379,77 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 73,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/07/2021