Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1789 E. 2021/1219 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1789
KARAR NO: 2021/1219
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/01/2019
NUMARASI: 2016/1198 Esas – 2019/44 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken birden tali yoldan önüne çıkan ve fakat niteliği ve plakası tespit edilemeyen bir araca çarpmamak için hamle yaptığı esnada meydana trafik kazası sonucunda müvekkilin en az %48 oranında malul sürekli iş göremez) kaldığını, kazanın oluşumunda niteliği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, fazlaya ait ve munzam zarardan kaynaklı hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil için şimdilik 100 TL sürekli iş göremezlik tazminatına, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatına, 100 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere şimdilik 300 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın tahsilini talep ettiği miktarın dürüstlük kuralları çerçevesi içinde açıklattırılması ve eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, dava dilekçesinde, davacının trafik kazasında yaralandığını belirterek dava değerini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300 TL olarak açıklandığını ve bu miktarın esas alınarak maktu peşin harç yatırıldığını, davacı yanın sırf eksik harç ödemek için çok küçük bir asgari talep sonucunu belirttiğinden dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davanın zamanaşımı sebebiyle esasına girilmeksizin reddine, dava konusu yapılan olayda kusuru ile kazaya karışan ikinci bir motorlu aracın bulunmamasını dolayısıyla esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile; 3.209,77 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 24.528,94 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.093,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam; 28.832,21 TL maddi tazminatın 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya plakası tespit edilemeyen motorlu aracın kusuru ile sebep olduğu hususunun somut delillerle ispatlanmadığını, kaza tespit tutanağında tek taraflı kaza olduğunun belirtildiğini, soruşturma aşamasında davacının kusurunun olduğu, başkaca sorumlu kişinin bulunmadığının tespiti edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, vekil eden sorumlu olmadığı halde geçici iş göremezlik yönünden karar verildiğini, bakıcı giderinin brüt tutar üzerinden hesaplanabilmesi için fiilen bakıcı tutulduğunun ispatı gerektiğini, kararda bu hususun gözetilmediğini, tahsiline karar verilen tazminat yönünden faiz başlangıcının hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağında 17/07/2011 günü sürürcü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybettiği nedenle trafik kazasının meydana geldiği, kazaya ilişkin kroki ve tutanakta kazaya sebep olduğu iddia edilen araçtan bahsedilmediği görülmektedir. Davacının olaydan sonra alınan ilk ifadesinde, kazaya neden olduğunu iddia ettiği araçtan bahsettiği, Sorgun C. Savcılığının 2011/1424 Esas 2011/1011 K sayılı kararı ile de kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda plakası tespit edilemeyen aracın varlığını ve kazaya sebebiyet vermesi yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması doğru olmamış ise de; davacının kaza anında olay yerinden ambulans ile götürüldüğü hastanede tedavisi nedeni ile ifadesinin alınamadığı, ilk ifadesinin alındığı zaman kazaya neden olduğunu iddia ettiği araçtan bahsettiği, yargılama sırasında dinlenen tanıklarında olayı doğruladığı anlaşıldığından kazaya plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde usul yasa ve dosya kapsamına göre isabetsizlik bulunmadığından bu yöne değinin istinaf talebi yerinde değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce ve halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında; “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Davalı …na dava öncesinde başvuru yapılarak temerrüde düşürüldüğü nedenle temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.969,52 TL harçtan peşin alınan 492,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.477,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2021