Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1753 E. 2021/1290 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1753
KARAR NO: 2021/1290
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/09/2018
NUMARASI: 2014/1253 Esas – 2018/910 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 27/05/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, bu kaza nedeniyle davacının yaralandığını ve kalıcı olarak beden gücü kaybına maruz kaldığını, kazaya sebebiyet veren motosiklet tescilsiz olduğundan …’nın meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın kazaya karıştığı belirtilen tescilsiz plakasız motorlu araç sürücüsü …’e ihbar edilmesini, davacı yanın trafik kazası ile ilgili olarak kazaya asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, iddia ettiği plakasız tescilsiz motorlu araç sürücüsü ve işleteni aleyhine dava açmamış olduğundan davanın reddi gerekeceğini, tescilsiz ve plakasız motorlu araçların kusurundan dolayı müvekkili kuruma sorumluluk yüklenemiyeceğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun trafik sigortası yaptırmak zorunda olan motorlu araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının daimi maluliyet oranının belirlenmesi ve kaza ile sakatlık arasındaki uygun illiyet bağının belirlenmesi halinde ödenecek tazminatın miktarının uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 100,00 TL maddi tazminatın 29/09/2014 tarihinden itibaren, 128.048,02 TL’nin ise 17/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi aktüer bilirkişi tarafından hesaplanan maddi tazminatın 100 TL’sinin 29.09.2014 tarihinden itibaren, 128.048,02 TL’sinin 7.04.2017 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermiş ise de zarar gören hem dava dilekçesi ile birlikte talep ettiği hem da ıslaha konu ettiği kısma da temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahip olduğundan ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 27/05/2014 günü saat 08.00 sıralarında davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kapalı kasa kamyonet ile seyir halinde iken karşı yönden gelen ihbar olunan sürücü … yönetimindeki kayıtsız ve tescilsiz motosikletin karşı karşıya geldiği sırada çarpışmayı önlemek için sağa manevra yaptığı ancak kamyonet ile motosikletin yan kısımlarından çarpıştıkları, sonrasında kamyonetin sağdan yoldan çıkarak yol kenarındaki uçurumdan yuvarlandığı olayda davacı sürücünün %27 oranında malül kaldığı, motosiklet sürücüsü …’ün %100 kusurlu olduğu, tescile tabi olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilen motosikletin trafik sigortası bulunmadığından davalı …ndan maddi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarihtir. Ancak 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte …nın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Somut olayda davadan önce davalıya başvuru yapıldığı görülmemektedir. Bu kapsamda mahkemece davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarına faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlemesi gerekirken ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; İstinaf talebinin açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, kaza tarihinden itibaren faiz uygulanması isteminin reddine, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarının faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KABULÜNE, 128.148,02 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 29/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.753,79 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 25,20 TL harç ve 430,00 TL ıslah harcı toplamı 455,20 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 8.298,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.001,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.735,50 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 25,50 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı ve 430,00 TL ıslah harcı toplamı 2.219,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 37,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/07/2021