Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1726 E. 2021/1476 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1726
KARAR NO: 2021/1476
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
NUMARASI: 2016/593 Esas – 2018/1276 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinde 28/09/2013-28/09/2014 vadeli … nolu trafik zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı bulunan davalı şirkete ait … plakalı otobüsün İstanbul Alibeyköy … terminalinde manevra yaparken terminalde bulunan yaya …’a çarparak vefatına sebebiyet verdiğini, bu kaza sonrasında müteveffanın geride kalan yakınları tarafından … plakalı otobüsün sigorta poliçesinin bulunduğu müvekkiline Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2014/1050 Esas sayılı destekten yoksun kalma talepli tazminat davası açıldığını bahse konu mahkeme sürecinde alınan raporda ve yargılama sonunda … plakalı otobüsün %40, müteveffa yayanın %40 ve terminal işletmesinin de %20 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiğini, müvekkilinin müteveffanın %40 kusuru dışında kalan %60 lık bölüm sebebiyle toplam 349.250 TL ödeme yaptığını, 349.250 TL tutarındaki ödemenin %40 otobüsün %20 terminalin kusuru sebebiyle ödenen tutara karşılık olduğunu ve bu nedenle de 1/3 oranında terminalle ilgili kusurun karşılığının da ödenen tutar içinde olduğunu, kazaya neden olan otobüsün trafik zorunlu mali mesuliyet poliçesi müvekkili sigortada olduğunu ancak toplam kusurun %20’sine işaret edilen terminal işletmesinin sorumluluğunun müvekkilinden olmadığını, bu nedenle 349.250*1/3=114.416 TL’nin davalının sorumluluğunda olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 116.416 TL tazminatın 07/12/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 30/12/2013 tarihinde Alibeyköy Terminali’nde meydana gelen trafik kazasında davacı şirketin her ne kadar müvekkilinin terminal işletmecisi sıfatı ile %20 oranında kusurlu olduğunu ileri sürmüş ise de müvekkilinin yer bakımından terminal işletmecisi olmadığını, müvekkilinin Alibeyköy Terminalinde kiracı sıfatı ile faaliyet gösterdiğini ve terminalin İBB Meclisinin 12/05/2011 tarihli 1126 sayılı kararı ile … A.Ş ait olduğunu, müvekkili şirketin kazanın meydana geldiği terminalin işletmecisi olmadığından huzurdaki davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini gerektiğini, kazanın meydana geldiği koşullar değerlendirilerek terminal işletmecisi de kusurlu bulunmuş ise de terminal işletmecisi ve tesisin ışıklandırılmasından sorumlu olan müvekkili şirketin değil … olduğunu, müvekkili şirkete atfedilmek istenilen kusurun müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davacı şirketin uğradığı ileri sürülen maddi zararın müvekkili şirketin hukuki sorumluluğunda bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 116.416 TL tazminatın 07/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın müvekkili şirketin husumete ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğinden hatalı olduğunu, 30.12.2013 tarihinde meydana gelen kazadaki kusur durumuna ilişkin olarak çelişkili kusur raporları bulunmasına rağmen yerel mahkemece bu durumun irdelenmemesinin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararında avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminat bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kaza nedeniyle İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesinde alınan kusur raporuna göre; müteveffa …’ ın asli kusurlu olduğu, sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu ve tesis yöneticisinin tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı; 01.12.2014 tarihli ATK raporunda, sanık sürücü …’ın asli kusurlu olduğu, müteveffa yaya …n’ın tali kusurlu olduğu ve olayın meydana geldiği tesis yöneticisine herhangi bir kusur atfedilmesinin mümkün olmadığı; İ.T.Ü’den alınan bilirkişi raporunda otobüs sürücüsü … 1. derecede ve asli kusurlu, … A.Ş. birim yöneticisi 2.derecede ve asli kusurlu ve müteveffa …’ ın 3. derecede ve asli kusurlu olduğu kanaatinin oluştuğu tespit edilmiştir. Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda ise sürücü …’ın % 40 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın olayda % 40 oranında kusurlu olduğu, Alibeyköy terminali park sahası aydınlatmasından sorumlu kuruluş/kişinin olayda % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece bu kusur oranlarına itibar edilerek verilen karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Mahkemece hükme esas alınan, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 22/05/2018 tarihli raporda; dava dışı otobüs sürücüsü M…ın gece vakti aydınlatmanın yetersiz olduğu Alibeyköy … terminalinden … Caddesine çıkarken dikkatsiz davrandığı ve yukarıdaki kurallara uymadığı anlaşıldığından %40 oranında, müteveffa …’ın park alanında otobüslerin hareket ettiğini görerek araçtan uzaklaşması ve güvenli bölgeye geçmesi gerekirken, dikkatsiz ve tedbirsizlik nedeniyle otobüs tarafından çarpılmaya maruz kalmış olup %40 oranında, davalı … A.Ş. sorumluluğunda bulunan Alibeyköy – İstanbul terminalinde aydınlatmanın yetersiz olduğu, inen yolculara yönlendirme yapılmadığı, ayrıca otobüs terminal alanından güvenle çıkana kadar manevra için herhangi bir personel görevlendirilmediği anlaşıldığından %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda sürücü ve müteveffa dışında kazada sorumlu bulunmadığına ilişkin ATK raporu dışındaki kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü görülmekle, davalı vekilinin kusur raporları arasında çelişki olduğu ve zarar görenin ağır kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiği yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak, Mahkemece davalı vekilinin cevap dilekçesinde dayandığı delillerden sözleşme (ek 3’te) olduğunu belirttiği halde dosyada bulunmadığından, getirtilerek davalının kazanın meydana geldiği yer bakımından terminal işletmecisi olmadığı yönündeki husumete değinen savunması üzerinde durulmadan ve gerekçeli kararda tartışılmadan karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. Kabule göre de, kazaya sebebiyet veren araç ticari nitelikte otobüs olmasına, dava konusu haksız eylemin TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinde bulunmasına göre avans faiz uygulanmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş.vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2021