Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1722 E. 2021/1315 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1722
KARAR NO: 2021/1315
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/12/2018
NUMARASI: 2016/31 Esas – 2018/1390 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında, müvekkilinin eşinin vefat ettiğini, eşinin ölümüyle müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı yasa 107. maddesine göre belirlenmek üzere müvekkilinin eşinin desteğinden yoksun kalması nedeniyle 500,00 TL ve cenaze defin gideri olarak 1.000,00 TL tazminatın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile talebini 116.575,40 TL’ye çıkarmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının destekten yoksun kalma talep hakkının bulunmadığını, davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, davanın zamaaşımına uğradığını, müteveffanın müterafik kusurlu olduğunu beyan ederek, davanın zamanaşımı nedeniyle ile usulden reddine, taleplerin teminat dışı olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın dava ve ıslah dilekçelerine göre kabulü ile, 116.575,40 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava ikame edilmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılmış olup davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğünü, mahkemece temerrüt tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu aracın ticari şirkete ait olduğunu, mahkemece aracın hangi amaçla ile kullanılıp kullanılmadığı araştırılmadan dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı sigortacı meydana gelen trafik kazasında 3.kişilerin uğradığı zararları tazmin ile yükümlü olduğundan ve söz konusu durum Türk Ticaret Kanun’unda düzenlediğinden, mahkemece temerrüt faizi olarak avans faize hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı mahkemece tespit edilmemiş olup, öncelikle mahkeme tarafından SGK ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi tutarda ödeme yapıldığının araştırılması gerektiğini, yasa ve Yargıtay kararları gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası kolundan yapılan ödemelerin davacının tazminat taleplerinden indirilmesi gerektiğini, mahkemece SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespit edilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; Davacının eşi …’ın, sevk ve idaresindeki … plakalı araçla yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle, aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosyada kaza yapan aracın ruhsat fotokopisinde, …, arazi taşıtı ve sigorta poliçesinde de kullanım şekli otomobil olup, ticari nitelikte olmadığından, faizin niteliğine ilişkin davacı vekili istinaf talebi yerinde değildir. 2918 sayılı KTK ‘nın 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde bu tarihte, eğer davadan önce ihbar yoksa en erken dava tarihinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacı vekilince sunulan 16/11/2018 teslim tarihli dilekçesi ekinde davalı sigorta şirketine müracaata ilişkin fotokopiler sunulmuşsa da, bu konuda davalı sigorta şirketinden müracaata ilişkin belgelerin sorulup faiz başlangıç tarihinin buna göre belirlenmesi gerekirken dava tarihinden faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Buna ilişkin davacı vekili istinaf talebi yerindedir. Davacı vekilince sunulan 23/06/2017 tarihli dilekçesi ekinde, SGK Başkanlığınca …’ ın 01/03/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığına ilişkin fotokopi yazı ile değerlendirildiğinde, SGK dan rücüya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmadan karar verilmiş olması eksik incelmeye dayalı olmuştur. Buna ilişkin davalı vekili istinaf talebi yerindedir. Ayrıca, davalı vekilince davanın ihbarı talep edilmiş olmakla birlikte, ihbar dilekçesi yargılama aşamasında ihbar edilene tebliğ edilmeksizin hüküm kurulması da doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı ile davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021