Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1660 E. 2021/1296 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1660
KARAR NO: 2021/1296
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/02/2019
NUMARASI: 2014/928 Esas 2019/150 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
DAVA TARİHİ: 20/03/2012
B.ÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN
BİRLEŞEN 2012/667 E. 2013/179 K. SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 17/07/2012
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden … ve … oğlu diğer davacıların kardeşi … 06/08/2010 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisini arkadan sıkıştırması nedeniyle takla atarak kaza yaptığını, kazadan sonra … öldüğünü, Büyükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/1102 Esas sayılı dosyasından davalı … % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı anne … bakımından 2.000,00 TL, baba … bakımından 2.000,00 TL, kardeşler … yönünden her biri için 1.000,00 TL’den 5.000,00 TL maddi tazminat, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminat, kardeşleri … yönünden her biri için 20.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminat, kardeşlerden … 500,00 TL defin, 500,00 TL mezarlık giderleri olmak üzere 1.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/667 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/2010 tarihinde meydana gelen kazada ölen … eşi olduğunu, kaza nedeniyle davalı araç sürücüsü … kusurlu olduğunu, bu nedenle 20.000,00 TL maddi, 100.000,00 manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde mecburi mali mesuliyet sigortası bulunduğunu, maddi zararın belirlenerek limitle sınırlı olarak sorumluluğun belirlenmesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracının sağ şeritte olduğunu, müteveffanın sol şeritten kontrolsüzce sağ şeride doğru şerit tecavüzü yaptığını, müteveffanın kusurunun bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl Dava Yönünden; … yönünden davanın reddine, davacı … için 7.421,50 TL davacılardan … için 4.330 TL’nin davalı … için dava tarihi 20/03/2012, … yönünden 06/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, bu davacılara verilmesine, davacı … için 15.000 TL, … için 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinde 06/08/2010 itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacılara verilmesine, 1.770 TL cenaze ve defin masrafının dava tarihi 20/03/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile …den tahsili ile davacılardan … verilmesine, diğer davacılar yönünden taleplerin reddine, Birleşen 2012/667 Esas sayılı dosya yönünden 6.184,77 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile … yönünden dava tarihi 07/07/2012, diğer davalılar yönünden kaza tarihi 06/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine, 25.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi 06/08/2010 tarihinden itibaren yasa faizi ile davalılar … ve … tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı birleşen dosya davacısı … vekili ile davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Birleşen dosya davacısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili eşinin ölümünden hemen sonra evlenmemiş, kaza tarihinden oldukça uzun bir süre sonra 02.12.2012 tarihinde evlendiğini, mahkemece müvekkilinin evlilik tarihinden sonra destekten yoksun kalma zararının tamamen ortadan kalktığı şeklindeki görüşünün kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının son derece düşük olduğunu, mahkemece talep doğrultusunda maddi tazminat yönünden olduğu gibi manevi tazminat yönünden de davalılardan araç sürücüsü ve araç sahibinin birlikte ve müteselsil sorumlu olarak söz konusu tazminatı kendilerine ödemelerine ve yargılama harç ve masrafları yönünden ise söz konusu harç ve masrafları davalıların ödemelerine hükmedilen tazminat miktarlarıyla orantılı olarak birlikte ve müteselsil sorumlu olarak ödemelerine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından müvekkili şirket için hem maddi hem manevi tazminat davası yönünden red kararı verilerek, müvekkili şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminata ilişkin harç ve yargılama giderlerinden müvekkili şirketin de sorumlu tutulmasının, müvekkili şirket yalnızca maddi tazminata ilişkin harç ve yargılama giderlerinden sorumlu olup yerel mahkeme kararında hem maddi hem de manevi tazminatın harç ve yargılama giderlerinin toplam olarak hesaplanmasının ve sorumluluk oranlanmadan kabul ve red oranına göre tüm davalılar ile davacılara yükletilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat, cenaze ve defin gideri istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.TBK gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, her şeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenden eş sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, evlenen eşin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan (eski)eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.Somut olaya bakıldığında; birleşen dosyada davacı eşin dava devam ederken (02/12/2012 tarihinde) yeniden evlenmiş olduğu, somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı olan davacının ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceğinden, Mahkemece bu doğrultuda hazırlanan rapordaki hesaplamaya göre karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacı … vekilinin bu yönden itirazının reddi gerekmiştir (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2021/87 E. ve 2021/3332 K. sayılı kararı).TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar vrilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı … vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Birleşen dosya davacısı maddi tazminatı davalılardan müşterek ve müteselsilen ödenmesini talep ettiği halde manevi tazminat için sadece ödemelerine karar verilmesini talep etmiş ve Mahkemece taleple bağlı kalınarak ve kabul ve red oranına göre yargılama harç ve giderleri hakkında hüküm kurulduğundan davacı … vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde değildir. Davacılar vekili asıl davada vermiş olduğu dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müteveffanın kardeşlerinin her biri için 1.000,00’er TL olmak üzere toplamda 5.000,00 TL maddi tazminat ve her biri için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 100.000,00 TL manevi tazminat talebini davalılardan müşterek ve müteselsilen talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesi gereğince de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davalı … aleyhine manevi tazminat talep edildiği halde hüküm kurulmamış olması ile yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda tarafların lehine ve aleyhine de hüküm kurulmamış olması HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne aykırı olmuştur. Davalının bu hususa değinen istinaf itirazı yerindedir. Mahkemece maddi tazminat yönünden asıl davada, 5 nolu bendinde “Diğer davacılar yönünden taleplerin reddine,” karar verildiği halde bu davacılar için vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasında “.. 1.000,00-TL vekalet ücretinin “davalıların her birinden tahsili ile davacılara verilmesine,” şeklinde hüküm fıkrası da, davası reddedilen kişiler lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.Ancak yargılama gideri asıl davada … yönünden kabul edilen maddi tazminat içinde masraf yapıldığından mahkemece bu şekilde kabul ve red oranına göre karar verildiğinden bu yönden davalı sigorta şirketinin istinaf itirazının reddine karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle,davacı … vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı … vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 6-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 8-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021