Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1652
KARAR NO: 2021/1152
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİH: 30/10/2018
NUMARASI : 2015/596 Esas – 2018/1050 Karar
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirkete ait, davalı şirket bünyesinde 30/11/2013-30/11/2014 vade ile kasko sigortalı bulunan … plakalı çekici ve 30/11/2013-30/11/2014 vade ile kasko sigortalı bulunan … plakalı römorkun 09/11/2014 tarihinde tek taraflı trafik kazası yaptığı, bu kaza nedeniyle maddi zararının tazmini için davalı ….’ye başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı tarafından araçta bulunan yükün ruhsatta belirtilen ağırlıktan daha fazla olduğu ve bu sebeple kara araçları kasko sigortası genel şartları A-5-8 maddesi gereği hasarın teminat haricinde bulunduğu gerekçesi belirterek herhangi bir işlem yapılmayacağının bildirildiğini, davalı … şirketi nezdinde kasko sigortalı … plakalı çekici ve … plakalı römorkun hasar tarihi olan 09/11/2014 tarihinde 20.100 kg yük taşımakta olduğu tespit edildiğini, bu durumun irsaliyeye geçilirken personel hatası sebebiyle yanlışlıkla 30.100 kg yük mevcut gibi yazıldığını, düzenlenen rakamın hatalı olduğunu, kaza anında römorkta toplam 20.100 kg yük bulunduğunun belgelerle sabit olduğunu, yanlış yazılan miktardaki bir yükün kazaya konu römork ile taşınmasının fiziken mümkün olmadığını, kaza mahalline intikal eden görevlilerin işbu kazayı tutanak altına alırken sehven düzenlenen sevk irsaliyesini dayanak almış olduğundan mevcut tutanağın da bu nedenle yanlış tutulmasına sebebiyet verdiğini, davacı şirket tarafından … plakalı çekicinin 09/11/2014 tarihli hasar sebebiyle sigorta bedeli olan 76.332,00 TL’nin ve … plakalı römorkun 09/11/2014 tarihli hasar sebebiyle sigorta bedeli olan 40.000,00 TL’nin davacı şirkete ödenmesi için ihtarname gönderilmiş olduğunu ve davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araçlarda oluşan toplam zarar bedeli olan 116.332,00 TL’nin hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı … şirketi tarafından tazminine karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya uğrayan araçlarda, araç istiap haddinin aşıldığını, davacı tarafça araç istiap haddinin aşılmış olduğu sevk irsaliyesi ve maddi hasarlı trafik kazası tutanağı ile sabit olduğunu, davaya konu trafik kazasında sigortalı araçların devrilmiş olmasının araç istiap haddinin aşılmış olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, Dosyada hesaplanan 67.000,00 TL hasar bedelinin 01/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada, davacı tarafa ait ve müvekkil şirket nezdinde 30.11.2013 başlangıç, 30.11.2014 bitiş tarihli,birleşik kasko sigortası ile sigortalı … plaka sayılı daf marka çekici ve 30.11.2013 başlangıç, 30.11.2014 bitiş tarihli, genişletilmiş birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı römork marka frigofrik tip soğutucunun 09/11/2014 tarihinde sürücü … kontrolünde iken tek taraflı trafik kazası nedeni ile hasarlanmış olduğunu, kazaya uğrayan araçlarda araç istiap haddinin aşılmış olduğunu, kolayca düzenlenebilen ve hatta birden fazla düzenlenebilen kantar fişlerinin delil niteliği olmadığını, davacı tarafça sevk irsaliyesinin çalışan personel tarafından sehven 30.100 kg olarak yazılmış olduğunu belirtilmiş ve bu hususun ispatı bakımından tartı fişi ibraz edilmişse de kaza saati ve fişin düzenlenme saati arasında fark olması ve bunun aksine sevk irsaliyesinin de taşınan yükü açık ve net bir şekilde belirtiyor olması nedeni ile davacı tarafın taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu kazada davacı tarafa ait araç istiap haddinden fazla yüklenmiş olmasaydı, aracın devrilmeyeceği ve söz konusu kazanın oluşmayacağını, bu bakımdan davaya konu kazanın oluşumunda istiap haddinin aşılmasından maada bir sebep tespit edilemediğine göre anılan kazanın salt istiap haddinin aşılmasından kaynaklandığını belirterek kararı istinaf etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko sözleşmesine dayanan tazminat talebine ilişkindir.Poliçenin düzenlenme tarihinde yürürlükte bulunan Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. maddesinde kasko sigortaları bakımından sigorta teminatı kapsamı dışında kalan haller sayılarak belirlenmiş bulunmaktadır. KSGŞ’nın A.5.8. maddesinde “Aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar” teminat dışı haller içinde sayılmış olmakla birlikte; istiap haddinin aşılmasının rizikonun teminat dışı kalmasına yol açması için kazada münhasıran etkili olması, kazanın oluşumunda başka etken bulunmaması ve istiap haddi aşılmamış olsaydı kazanın meydana gelmeyecek olması gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 24/10/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; 09/11/2014 tarihinde meydana gelmiş bulunan kaza sonucundaki hasarın, münhasıran istiap haddinden dolayı meydana gelmemiş olduğu görüşü açıklanmıştır. Bu durumda; araca istiap haddi üzerinde yük alınmasının olayın oluşu üzerinde tek başına etken olmadığı açıktır. Sonuç olarak, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmadığı sabit olduğuna göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 4.576,77 TL harçtan peşin alınan 1.144,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.432,57 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/06/2021