Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1647 E. 2021/1142 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1647
KARAR NO: 2021/1142
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİH: 07/02/2019
NUMARASI: 2017/154 Esas – 2019/140 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/10/2015 günü sürücüsü … olan, … plakalı otomobilin seyir halindeyken, karşı yön şeridinden gelen … sürücüsü olduğu, davalı … araç sahibi olduğu, … plakalı kamyonun kontrolsüzce şeridinden ayrılıp … plakalı otomobile çarpıp birden fazla kişinin ölümüne sebep olduğunu, meydana gelen kazada davalı sürücü … seyir halindeyken kamyon yönetimini kaybedip sağa sola savrularak karşı şeride geçip % 100 ağır kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün birinci derecede tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza sonucunda … hayatını kaybettiğini, kaza sebebiyle meydana gelen ölümler nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tüm davalılardan Müteveffa … mirasçıları yönünden şimdilik 1.000,00’er TL ve müteveffa … mirasçıları yönünden şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, maddi tazminat ve cenaze giderlerinin en yüksek faiziyle birlikte kabulüne karar verilmesini, müteveffa … için mirasçılarına eşit oranda dağıtılmak üzere toplamda 130.000,00 TL, Müteveffa … mirasçılarına eşit oranda dağıtılmak üzere toplamda 130.000,00 TL, Müteveffa … mirasçılarına eşit oranda dağıtılmak üzere toplamda 130.000,00 TL, olmak üzere genel toplamda 390.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılar … tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi zararların sigorta şirketi tarafından fazlasıyla karşılandığını, bu nedenle maddi tazminat talep etmelerinin yasal olmadığını, manevi tazminat hususunda ise trafik kazasına ilişkin Ceza Mahkemesi kararının halen kesinleşmediğini ayrıca davacılar tarafında istenilen manevi tazminatın hakkaniyete aykırı derecede yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmemesi sebebi davanın usulden reddine, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacı … mirasçılarının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile …. için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı … mirasçılarının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin taleplerin reddinavacı … mirasçılarının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı … mirasçılarının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalılar … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına ilişkin ceza mahkemesi kararı kesinleşmemişken davacılar lehine maddi manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminat hususunda ise; trafik kazasına ilişkin ceza mahkemesi kararı halen kesinleşmediğini, yargıtay aşamasında olduğunu, mahkemece kesinleşmemiş kusur raporu dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılmış ve bu rapor doğrultusunda karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece eksik inceleme sonucu karar verilmiş olup bu karar hakkaniyetle bağdaşmadığını, müvekkilleri aleyhine manevi tazminat hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu zira sigorta şirketinin de sorumluluğunun devam ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava,ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacıların desteklerinin kazaya karışan … plaka sayılı karşı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan destekler için sonuca etkili etkili değildir. Kaldı ki aynı olay ile ilgili ceza yargılamasının yapıldığı Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/22 Esas ve 2016/159 Karar sayılı dosyasında ATK’dan alınan bilirkişi raporunda olayda birinci derece ve tam kusurlu olarak davalı kamyon sürücü … belirlendiği davacının desteklerinin içinde bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle kusura ve ceza dosya sonucunun beklenmesine yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı sigorta şirketi hakkında manevi tazminat yönünden açılmış bir dava bulunmadığı görülmekle mahkemece sigorta şirketi yönünden manevi tazminat yönünde karar verilmemiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine mahkemece davalılar hakkında maddi tazminata hükmedilmediği görülmekle bu yöne değinen istinaf talebi de yerinde değildir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının usul, yasa ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu kanaatine varılmıştır.Ancak ilk derece mahkemesinin hüküm kısmında davacı … mirasçıları yönünden kurulan hükmün mükerrer yazılmış olması doğru olmamış olup istinaf konusu olmadığı için eleştiri konusu yapılmıştır. Bu nedenlerle; davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalılar … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 17.077,50 TL harçtan peşin alınan (44,40+4.224,98=) 4.269,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.808,12 TL harcın davalılar … tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/06/2021