Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1638 E. 2021/1075 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1638
KARAR NO : 2021/1075
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
NUMARASI : 2014/1468 Esas – 2018/1257 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı sigorta şirkezine ZMMS poliçesi bulunan, davalı … sevk ve idaresindeki ve diğer davalı … malik olduğu, … plaka sayılı aracın çarpması sonucu destekleri … olay yerinde hayatını kaybettiğini, müvekkilleri davacıların desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 23,500 TL destekten yoksun kalma, 45,000 TL manevi,davacı … için 260 TL destekten yoksun kalma, 12.000 TL manevi, davacı … için 6.100 TL destekten yoksun kalma, 12.000 TL manevi, davacı … için 3,000 TL destekten yoksun kalma, 7.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla; sigortalısının kusuru oranında sorumlu olan müvekkili sigorta şirketinin de sorumluluğunun tespiti açısından tüm dosyanın ve savcılık / ceza davası evraklarının da eklenerek adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden kusur raporu aldırılması, davacıların murisinin müterafik kusurunun olup olmadığı araştırılması gerektiğini, müvekkili şirketten dava tarihinden daha önceki bir tarihten itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabülü ile; davacı … için 42.776,02 TL, davacı … için 21.388,01 TL, davacı … için 7.713,35 TL destek tazminatının 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak ve faizin 07/01/2014 tarihinden işlemesi kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, … destek tazminatı isteminin reddine, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahisili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalılar … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından hatalı ve kapsam dosya münderecatından uzak bilirkişi raporları dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile yine hakkaniyetten uzak manevi tazminata karar verildiğini, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde murise atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davalının hızı, fren izinin olmaması, yolun karşısına yaya geçidinden geçmeyi tamamlamak üzere olan müteveffaya aracın solu ile çarpması ve sürüklenme mesafesi ile davalının ışık ihlali hiçbir şekilde değerlendirilmeksizin yola atlamış gibi varsayılarak somut delillerin aksine bir tespitle müteveffanın kazanın meydana gelmesinde %75 kusurlu bulunmasını da anlayabilmek ve kabul edebilmenin mümkün olmadığını, dava konusu trafik kazasının, yayanın aldığı alkolün etkisi ile meydana geldiği şeklinde yorumlanabilecek raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalıların tam kusurları ile müteveffanın hayatını kaybetmesi sebebiyle müvekkiller ciddi anlamda manevi zarara uğramış ve uğradıklarını, karara bağlanan manevi tazminatların usul ve yasaya, hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu olayda müvekkillerinin gerek araç sürücüsü ve gerekse malik olarak tamamen kusursuz olduğunu, davacıların murisi … ile sunulan adli tıp kurumu belgesinden de anlaşılacağı üzere kaza esnasında aşırı alkol almış ve bu nedenle dikkatli davranmadığını, bu nedenle öncelikle eksik kusur incelemesi, hatalı kusur raporu açısından ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılması talep ettiklerini, müvekkilinin kusursuz bulunması nedeniyle esasında tüm maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, maddi tazminat hesaplama yönteminin, eşin yeniden evlenme ihtimalinin hatalı değerlendirildiğini, manevi tazminat açısından ise mütevvefanın tamamen kusurlu olması, en azından kusurun büyük ağırlığının onda olması nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kaza nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/636 Esas 2015/579 Karar sayılı kararında davalı sürücünün tali , yaya desteğin asli kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu, kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2019/5709 Esas 2020/2755 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, kaza tespit tutanağında sürücünün KTK 52/1-a, destek yayanın ise KTK 68/b-3 maddelerini ihlal ettiklerini bildirilmiştir. Mahkemece , aldırılan bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün %25 oranında, , yaya olan desteğin ise %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Bu durumda Ceza mahkemesine sunulan kusur raporu ile Mahkemece aldırılan kusur raporunun birbiri ile örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü, davalı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı aktüer bilirkişi raporunda desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresinin, davacıların kaza tarihinde yaşlarına göre destek süreleri belirlenerek desteğin geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek sağ kalan eşin evlenme ihtimali de değerlendirilerek yine yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı da düşülerek yerleşik yargıtay içtihatlarında benimsenen yöntem ve ilkelere göre tazminat hesaplaması yapılmış olmasında ve İlk Derece Mahkemesince de bu rapora göre karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği kanaatine varılarak aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucu aşağıda yazılı manevi tazminat miktarlarına hükmedilmesine karar verilmiştir.Bu nedenle; davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b maddesi gereğince reddine, davalar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,Davacılar vekili istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:Davanın kısmen KABÜLÜ ile;Davacı … için 42.776,02 TL, Davacı … için 21.388,01 TL,Davacı … için 7.713,35 TL destek tazminatının 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak ve faizin 07/01/2014 tarihinden işlemesi kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2-… destek tazminatı isteminin REDDİNE, 3-Davacı … için 20.000,00 TL, Davacı … için 7.000,00 TL, Davacı … için 7.000,00 TL, Davacı …zanur için 7.000,00 TL manevi tazminatın 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahisili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 4-Maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 4.909,94 TL olduğundan peşin alınan 371,85 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 718,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.820,09 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,5-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen 1.089,85 TL toplam harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,6-Manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 2.800 TL harcın davalılar … ve … tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,7-Davacılar tarafından maddi tazminat nedeni ile yapılan posta ve tebligat ücreti 485,00 TL bilirkişi masrafı 2.450,00 TL olmak üzere toplam 2.935,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.817,40 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre … için hesap ve takdir edilen 5.055,36 TL, … için 2.566,56 TL, …. için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,9-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre Türkan için hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL, … için 4.080,00 TL, … için 4.080,00 TL, …. için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,10-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (Davacı … reddedilen maddi tazminat talebi nedeniyle) hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalılara verilmesine,11-Davalı … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden (reddedilen manevi tazminat talepleri nedeniyle) hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre … yönünden 4.080,00 TL, … yönünden 4.080,00 TL, … yönünden 4.080,00 TL, hesap ve takdir edilen vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,12-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacılar vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacılar vekili tarafından yapılan 54,25 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılar … tahsili ile davacıya/davalıya verilmesine, 3- Davalılar… yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 6.617,690TL harçtan peşin alınan 1.381,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.235,73 TL harcın davalılar … tahsili ile Hazineye irat kaydına,4- Davalılar … yönünden istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2021