Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1633 E. 2020/349 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1633
KARAR NO : 2020/349
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/12/2018
NUMARASI : 2016/416 Esas 2018/1293 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı adına kayıtlı … plaka sayılı aracın, sürücü belgesiz ve alkollü dava dışı … sevk ve idaresindeyken 30.03.2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca tam kusurlu olarak çarparak … maluliyetine sebebiyet verdiğini, dava dışı … başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığını ve 20.04.2015 tarihinde kendisine 64.296,29 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, sigortacının sigortalıya rücu hakkı bulunduğundan müvekkil sigortaca ödenen maluliyet tazminatının fazlaya dair haklar saklı kalmak kadıyla şimdilik 12.500,00 TL’lik kısmının ödeme tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama faaliyeti ile iştigal ettiğini, dava konusu aracı dava dışı “… San. ve Tic. A.Ş.” ne uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile kiralayıp zilyetliğini devrettiğini, zararın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında olduğundan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu aracın kaza tarihini de kapsar şekilde dava dışı …. Şirketine 48 ay süre ile kiraya verildiğini, aracın bu şirket tasarrufu altında olduğunu, söz konusu araç ile ilgili faturalamanın da bu şirket adına yapıldığını, müvekkilinin işleten sıfatını kaybettiğini, dolayısıyla davanın tarafı olmadığını, söz konusu davanın…. San. Ve Tic. A.Ş. ile … ihbarının gerektiğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun bulunmadığını, yerinde keşif yapılarak alınacak rapor doğrultusunda kusur oranının tespitinin gerektiğini, müvekkil aleyhine ikame olunan benzer talepli davaların pasif husumet yokluğundan reddedildiğini, davanın öncelikle pasif husumet yokluğunda reddine aksi taktirde haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “HMK 114/1-d ve 115/2 maddesi gereğince pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin rücu hakkının sözleşmesel ilişkiye dayandığından davanın sözleşmenin tarafı olan davalıya açılmasında herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, Yargıtayın istikrarlı kararlarında rücuen tazminat davalarının halefiyete değil sözleşmesel ilişkiye dayanması sebebiyle sigorta sözleşmesinin tarafı olana karşı açılabileceğini ayrıca müvekkil şirkete söz konusu aracın işleteninin değiştiğini, uzun süreli kiralamaya konu edildiğine dair bir bildirimde bulunulmadığını, davalı ile 3.kişi arasındaki hukuki ilişkiyi ve bu ilişkinin boyutunu bilemeyeceğini, dava dışı … ödenen 64.296,29 TL’ nin davalı şirketçe müvekkile ödenmesi gerektiğini ifadeyle, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi ile kaldırılmasını ve yeniden talep doğrultusuna karar verilmesini talep etmiştir. Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davada anlaşmazlık konusu, davacı sigorta şirketince zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi ile teminat altına alınan mülkiyeti davalı … San. ve Tic. A.Ş.’ ye ait olan … plaka sayılı aracın, 30.03.2014 tarihinde karıştığı kazada, dava dışı …. yaralandığı ve alınan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastahanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre %20 malul kalması sonucu davacı tarafça … ödenen tazminat konusunda davalı araç malikine rücu edilip edilemeyeceği, davalının tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.Dosyada mübrez 15.03.2013 tarihli filo araç kiralama sözleşmesi incelendiğinde; sözleşme tarihinden itibaren 48 ay olarak dava konusu aracın da içinde bulunduğu bir çok aracın, dava dışı ihbar olunan … San. ve Tic. A.Ş.’ne kiralandığı görülmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde tanımlar başlığı altında, İşleten; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir” şeklinde tanımlanmıştır. Tazminat sorumluluğunun tespiti açısından davalı şirketçe ileri sürülen ihbar olunan ile arasındaki kira sözleşmesinin/kiralama ilişkisinin varlığı önem arz etmektedir. Dosya kapsamına bakıldığında, ruhsat bilgilerine göre … plaka sayılı aracın maliki davalı …. San. ve Tic. A.Ş., ile …. Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında, 15.03.2013 tarihinde … nolu Filo Araç Kiralama Sözleşmesi imzalanmış olup, ilgili sözleşmenin 5. maddesi ile sözleşmenin 48 ay/4 yıl süreli olacağı düzenlenmiştir. Dosya içerisindeki iş bu sözleşmenin yanında, kiracı….. San. ve Tic. A.Ş.’nın, davalı ile aralarındaki kira ilişkisinin varlığını kabul eden 27.02.2018 tarihli beyan dilekçesi de mevcuttur. Mahkemece, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, inceleme neticesinde, kazanın gerçekleştiği 30.03.2014 tarihi dikkate alındığında bir ay önce ve bir ay sonraki dönem nezdinde kesilen Araç Kiralama Bedeli açıklamalı fatura içeriklerinde, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kiralama bedellerinin ihbar olunan … San. Ve Tic. A.Ş.’ne fatura edildiğinin tespiti yapılmıştır. Yine mahkemece Büyük Mükellefler Vergi Dairesine müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında, iş bu sözleşmenin vergi dairesine bildirilmesi gerekli sözleşmelerden olmadığından kayıtlarında yer almadığı bildirilmiştir.Olay ile ilgili Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasında, ihbar olunan .. “çalıştığım şirket tarafından iş sırasında kullanmam üzerine… plaka sayılı araç tarafıma zimmetlenmiştir.” şeklindeki beyanı ve tümüyle değerlendirildiğinde; ihbar olunan … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından kazaya konu aracın çalışanına tahsis edildiği, kazanın da kira ilişkisi içerisinde, ihbar olunan kiracının aracı çalışanına tahsisli iken gerçekleştiği, bu bağlamda mevcut olan uzun süreli araç kiralama sözleşmesinin yan deliller ile desteklenmesi sonucu araç üzerindeki fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmanın ihbar olunan kiracı tasarrufunda olduğu dikkate alındığında, davalı araç malikinin kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının bulunmadığı, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/02/2020