Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/16 E. 2021/852 K. 07.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/16
KARAR NO: 2021/852
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2016/155 Esas – 2018/673 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 07/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2010 tarihinde … sevk ve idaresindeki, davalı nezdinde sigortalı … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin tarlada çalıştığını ancak kaza nedeniyle artık çalışamadığını beyanla, belirlenecek olan geçici ödemenin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, bedeni ve iş gücü kaybı zararının maddi tazminatı için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zararın müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacınını Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1286 E. ve 2013/824 K. sayılı dosyasında maddi tazminattan feragat etmesi sebebiyle işbu davanın da feragat nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili tarafından davacıya 30/10/2012 tarihinde 10.426,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin başka bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, faiz talebinin haksız olduğunu, başvuru tarihinden değil dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkilinin sürücüden maddi tazminat istememesi sebebiyle davalı taraftan da istenmeyeceğine ilişkin red kararı vermesinin hukuka ve kanuna uygun olmadığını, müvekkilinin sürücüye karşı açılmış olan eski davada avukat yetkilendirdiğini ve avukatın bu şekilde sürücüden feragat ettiğini mahkemede belirttiğini ancak bundan müvekkilinin haberinin olmadığını, müvekkilinin hak kaybına uğramasının engellenmesi için kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla davacıya kasten çarpması neticesinde davacıda meydana gelen maluliyet zararının kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısı olması nedeniyle davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, Kızıltepe 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/203 E ve 2015/365 K sayılı dosyasında, davalının sigortalısı olan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü … davacıya karşı gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle TCK 86/1 madde gereğince kasten yaralama suçundan ceza aldığı anlaşılmıştır. Dosya içinde bulunan karar örneğinden, Kızıltepe 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1286 E ve 2013/824 K. sayılı dosyasının davacının aynı olup kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü dava dışı … davalı olduğu, davanın maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davacının maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle bu talep yönünden davanın reddine karar verildiği ve kararın 04.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Yine Dairemiz tarafından davalı … şirketince davadan önce ödemeye ilişkin belgeler getirtilerek incelenmiş ve10.426,00 TL karşılığında davacının davalıyı 22/10/2012 tarihinde ibra ettiği görülmüştür. 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.Somut olayda, davaya konu kaza nedeniyle davalı … şirketi tarafından davacılardan ibraname alındığı, dosyaya sunulan ibranamelerin incelenmesinde yapılan ödeme sonrasında düzenlenen ibraname tarihinin 22/10/2012 olduğu görülmektedir. Dava tarihi olan 16/02/2016 tarihi itibarıyla KTK’nın 111/2 maddesinde yer alan iki yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu ve davacının talebinde yaralanma nedeniyle gelişen duruma da dayanmadığı anlaşıldığına göre mahkemece davalı … şirketi yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle karar doğru olduğundan davacı tarafın istinaf itirazının reddi gerekmiştir.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/05/2021