Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1584 E. 2020/3984 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1584
KARAR NO: 2020/3984
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
NUMARASI: 2018/235 Esas – 2018/1291 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 20/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 23.07.2007 tarihinde İzmir ili, Selçuk İlçesi, Torbalı Karayolu … mevkinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu, …’nun kullandığı … plakalı sigortasız aracın şarampole yuvarlanması neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin kaza öncesinde aşçılık yaparak geçimi sağlamakta iken kaza sonrasında çalışamaz hale geldiğini, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından davalıya tazminat için müracaat edildiğini ve 25.11.2013 tarihinde 16.209 TL ödeme yapıldığını ancak bu miktarın müvekkilinin gerçek zararını karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybı nedeniyle 250,00 TL, geçici işgöremez hale gelmesi ve gelir kaybına uğraması nedeniyle de 250,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın davalı şirkete başvuru tarihini takip eden 8.iş gününün bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili … Yönetmeliği’nin 15.maddesi uyarınca davacıya yapılan ödeme ile borçtan ve yükümlülükten kurtulduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortasının teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacının söz konusu araçta hatır için seyahat ettiğinden ve alkollü bir sürücünün aracına bindiğinden hesaplanacak tazminattan ayrı ayrı müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili kurum davacıya ödeme yaptığı için ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olduğunu, maluliyet oranının fahiş olduğunu ve kaza ile illiyet içinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 43.791,00 TL tazminatın daha önceki ödeme tarihi olan 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davaya konu kaza tarihinin sehven 27/03/2018 olarak dikkate alındığından hatalı karar verildiğini, müvekkili kurum yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacıya ödenen 16.209,00 TL tazminatın … (…) Sigorta A.Ş.’den rücuen tazmin edildiğini, Sigorta şirketinin kaza tarihini kapsar poliçesi olmadığı halde bu ödemeyi yapmış olmasının düşünülemeyeceğinden poliçenin varlığı ve sorumluluğunun ilgili sigorta şirketince de bu ödeme ile kabul edildiğini, ehliyetsiz ve alkollü sürücünün aracında yolculuk sebebiyle hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yapılmamış olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 23/07/2007 tarihinde dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile yolun sağında bulunan sebze tarlasında takla atarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazasında kamyonette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle sürekli ve geçici maddi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne 43.791,00 TL’nin (ıslahla birlikte) davalıdan temerrüt tarihi olan 23/08/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermiştir. Bu kararın istinafı üzerine dairemizce davalının istinaf dilekçesinde belirttiği şekilde kaza tarihini kapsar şekilde aracın ZMMS poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması yönünden kararı kaldırmış mahkemesine geri göndermiştir. Mahkemece …, … Sigorta ve … Sigorta A.Ş.’ye yazılan yazıya verilen cevaplara göre kaza tarihi itibariyle aracın ZMMS poliçesi olmadığı belirlenmiştir. … Sigorta yazı ekine araç için başlangıç tarihi 27/06/2006 bitiş tarihi 27/06/2007 olan poliçe örneği göndermiş, başka poliçe olmadığını bildirmiştir. Kaza tarihinin 23/07/2007 olması nedeniyle bu tarihi kapsayan zorunlu bir sigorta poliçesi olmadığı tespit edildiğinden mahkemece aynı doğrultuda önceki karar verilmiştir. Davalı … kaza tarihini 23/07/2017 yazmak suretiyle bu tarihi kapsayacak zorunlu sigorta poliçesi olduğunu, … (…) Sigortanın rücu üzerine kendilerine ödeme yaptığını beyan ederek kararı istinaf etmiş ise de dilekçesinde belirttiği banka dekontlarını ve … (…) sigorta tarafından düzenlenmiş bir poliçe örneğini ibraz etmemiştir.İddia sahibi iddiasını delillerle ispatla yükümlüdür. Mahkemece zorunlu sigorta poliçesi olup olmadığı usulünce araştırılmış ve karar verilmiş olduğundan davalı … Hesabının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Sürücünün alkollü olduğu dosya kapsamında sabit olmakla ve davalı … cevap dilekçesinde bu hususa değinmek suretiyle hatır taşımacılığı ve alkollü sürücünün aracına binmekten dolayı hesaplanacak tazminattan ayrı ayrı müterafik kusur ve hatır indirimi yapılmasını talep etmiş olmasına rağmen mahkemece müterafık kusur ve hatır taşıması yönlerinden indirim yapılıp yapılmayacağı tartışılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Manisa Adli Tıp Şube Müdürlüğünden tek adli tıp uzmanı imzalı ve olay tarihinde geçerli olmayan yönetmelik hükümlerine göre alınmış maluliyet raporuna dayalı aktüerya hesabı yaptırılarak karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde Mahkemece yapılması gereken, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine uygun olarak davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı iyileşme süresi, kalıcı maluliyet ve geçici maluliyet oluşup oluşmadığı, geçici maluliyet oluşmuş ise süresi, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınmalı, bu raporun sonucuna göre aktüerya bilirkişisinden yeniden rapor alınmalı, müterafık kusur ve hatır taşıması yönlerinden de değerlendirme yapılmak suretiyle hüküm oluşturulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/11/2020