Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1548 E. 2021/1140 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO 2019/1548
KARAR NO : 2021/1140
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2014/757 Esas – 2019/171 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; 21/03/2014 tarihinde meydana gelen kazada davalının zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına almış olduğu … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarptığını; müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını ve malul kaldığını; emekli olan müvekkilini kaza sebebiyle uğramış bulunduğu sürekli iş gücü kaybının belirlenerek davalıdan tahsili gerektiğini bildirmiş; fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 3.000,00 TL’nin davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah yoluyla talebini artırarak 5.156,05 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili,… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortası olduklarını, teminat süresinin kaza anını kapsadığını ancak müvekkili sigorta şirketinin poliçe limiti ile ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru ile sınırlı olarak zarardan sorumlu olduğunu, bunların araştırılması gerektiğini, davacının maluliyete uğradığını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 5.156,05 TL sürekli iş gücü tazminatının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi kurul raporunda ise trafiğe kapalı yolda meydana gelen kazada yaralanan, yaya olan müvekkile %50, davalı … şirketine ait araç sürücüsüne de %50 kusur atfettiğini, kazanın araç trafiğine kapalı yolda meydana geldiğini, bu nedenle davalı … şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davacı müvekkillerinin geçirmiş olduğu kazaya ilişkin alınan 3 bilirkişi raporunda da bilirkişiler birbirinden farklı ve birbiriyle çelişkili tespitlerde bulunduklarını, bu nedenle bu çelişkilerin giderilmesi gerekmesine rağmen son alınan bilirkişi raporuna göre verilen hükmün eksik ve hatalı olup verilen kararın kaldırılmasının gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davaya konu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağının bulunmamaktadır. Davalı sürücü Orhan hakkında ceza yargılamasının yapıldığı Büyükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/1175 E. ve 2016/176 K. sayılı dosyasında 09/04/2014 tarihinde alınan bilirkişi raporunda dava dışı sürücünün asli, davacı yayanın 2. dereceden kusurlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından aldırılan 24/04/20017 tarihli kusur bilirkişi raporunda dava dışı sürücü Orhan’ın %50, davacı yayanın %50 kusurlu olduğu, raporlar arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için aldırılan 16/07/2018 tarihli heyet bilirkişi raporunda ise dava dışı sürücünün %25, davacı yayanın %75 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece alınan kusur raporları ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları arasında olayın oluşuna ve kusur oranları yönünde çelişki giderilmeden karar verilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken kusur oranları bakımından Büyükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1175 E. ve 2016/176 K. sayılı dosya kapsamında kesinleşen maddi olgular esas alınarak dosya kapsamında kusur bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için ATK Trafik İhtisas Dairesinden çelişkiyi giderecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5- İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2021